01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

anlamıyla sorgulanmadan, farklı çözüm önerileri<br />

getirilmeden ve yıkımının yaratacağı ekonomikçevresel<br />

zararlar hesaba katılmadan -sadece iktidar<br />

olma yolunda- fetişist bir adım atıldı. Cezalandırılan<br />

ve canlı olmayan bu yapı sayesinde muhalif kentliler,<br />

büyük bir ikiyüzlülükle kente verdikleri zararı<br />

görmezden gelerek ve sadece kazanmayı hedefleyerek<br />

kendi iktidarlarını meşrulaştırdılar. Baudrillard<br />

-belki de benzer bir ikiyüzlülüğü kırabilmek<br />

adına- simge oldukları için vurulan ikiz kulelerde<br />

ölmenin yarattığı dehşeti, “beton ve çelikten yapılan<br />

bu lahitler” içinde yaşamanın yarattığı dehşetten<br />

ayrı tutmaz ve esasen yıkılmaları sayesinde en güzel<br />

küresel yapı haline geldikleri tespitinde bulunur.<br />

Henüz yargı kararı uygulamaya konmuş olmasa<br />

da, ikinci örnek olan Gökkafes’in yıkımı için iktidar<br />

kaygısından uzak, yeni ve farklı çözüm önerileri<br />

oluşturulamazsa, İstanbul adına ekonomik, kentsel<br />

ve en önemlisi çevresel anlamda oluşacak sorunları<br />

çözmek, hatta bu kavgada kazananın kim olduğunu<br />

bilmek bile mümkün olmayabilir. Üstelik aynaya<br />

baktığımızda ne gördüğümüzü bilmezken ya da<br />

bilmek istemezken.<br />

—Zühre Sözeri<br />

>Park Otel, Siluet<br />

İRANLI GÖÇMENLER<br />

İran’dan Türkiye’ye göçün uzun bir tarihi var.<br />

Ancak son dönemdeki İran’dan Türkiye’ye ve<br />

Türkiye üzerinden göç akımı, birçok muhalifin<br />

ve dini azınlıkların ülkeyi terk etmesine sebep<br />

olan 1979’daki İslam Devrimi’yle ilgiliydi.<br />

Diğer önemli bir etken de 1980’den 1988’e kadar süren<br />

ve iki taraftan da birçok genç insanın ölümüyle<br />

sonuçlanan İran-Irak savaşıydı. Resmi istatistiklerin<br />

yokluğunda, tahminler 1979’dan sonra 300.000<br />

ila 1,5 milyon İranlının Türkiye’ye giriş yaptığını<br />

ve 1980’lerin sonuna kadar Türkiye’de kaldığını<br />

öne sürüyor (Ghorashi 2002: 111; Kirişçi, 2003:<br />

85). Bu dönemde göç eden İranlılar arasında dini<br />

azınlık üyeleri, özellikle de Bahailer ve Yahudiler;<br />

entellektüeller ve siyasi elit; etnik azınlık üyeleri;<br />

Tahran hükümetinin siyasi muhalifleri; ve askerden<br />

kaçan veya askere alınmaktan kurtulmaya<br />

çalışan genç erkekler vardı. Bu göçmenlerin çoğu<br />

Türkiye’yi başta bir geçiş ülkesi olarak görmüş<br />

ve Batı’ya gitmek veya aile fertleriyle buluşmak<br />

üzere vizeler almış olsa da, bazıları nihayetinde,<br />

son hedeflerine varmakta karşılaştıkları zorluklar<br />

yüzünden Türkiye’de kaldılar; bunlar arasında<br />

bir azınlık oturma izni ve hatta vatandaşlık hakkı<br />

kazandı (Kirişçi, 2000: 11-12; Pahlavan, 2004: 270).<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-153

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!