01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

miştir. Örneğin, Erken Cumhuriyet Dönemi bu<br />

bilinç eksikliğinin örnekleriyle yüklüdür. Kentin<br />

imarının gündemde olduğu bu dönemde mezarlık<br />

arsaları; stadyum, opera binası, rekreasyon alanları<br />

gibi kentin imarında güçlü simgelerin oluşturulabileceği<br />

verimli bir zemini tanımlamıştır. Arsa<br />

haline getirilen mezarlıklar, tıpkı kentin kendisi<br />

gibi değiştirilen, dönüştürülen ve merkezi otoritenin<br />

üzerinde iradesini uygulayabildiği alanlar<br />

olmuştur. Surp Agop Mezarlığı, Ayaspaşa Mezarlığı,<br />

Abbasağa Mezarlığı, Kasımpaşa Aşıklar Mezarlığı,<br />

Kadıköy Rum Mezarlığı bunlardan sadece<br />

birkaçıdır. Kent içindeki mezarlıkların tasfiyesine<br />

yönelik bu çabaları hızlandıran, mezarlıkların<br />

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden belediyelere devredilmesi<br />

kararını içeren Belediye Kanunu’dur.<br />

Belediyelere devredilecek mezarlıkların, mezarlık<br />

arsalarının, hatta vakıf mallarının; kullanılması,<br />

satılması, kiraya verilmesi, kamulaştırılması, imara<br />

açılabilecek alanlar olarak değerlendirilmesi<br />

söz konusudur.<br />

Mezarlıkların arsa haline getirilmek istenmesi,<br />

otoriteyi elinde bulunduranları mezar taşlarının<br />

nakledilmesi sorunuyla yüz yüze bırakır.<br />

Gazetelerde duyurulan “nakl-i kubur” ile ilgili<br />

ilanlara hiçbir mezar sahibinin başvurmaması<br />

üzerine satılan taşların akıbeti; taşçı dükkanlarında<br />

istiflenerek, yapı malzemesi olarak kullanılarak<br />

yok olmaktır. Bu dönemde, ne mezar sahipleri<br />

nakle tepki gösterir, ne de taşların tarihi değeri<br />

olup olmadığı tartışma konusu olur. “Tahribat<br />

hakiki bir vandalizmden başka bir şey değildir”<br />

diyebilenler olsa da sesleri duyulmak istenmez.<br />

Oluşan sınırlı tepkiler içinde seslerini duyurabilenler<br />

gayrimüslimlerdir. Kendilerine ait olduklarını<br />

iddia ettikleri mezarlıkların belediyeye<br />

devredilme zorunluluğuna karşı haklarını savunurlar.<br />

Bu dönemde yeni ulusal kurgu, düşlenen<br />

toplum yapısının inşası sürecinde ülke içindeki<br />

belli toplumsal grupları kaçınılmaz olarak “ötekileştirmektedir”.<br />

Bu doğrultuda, kent içindeki<br />

gayrimüslim mezarlıklarının tasfiyesi bir “ötekileştirme”<br />

girişimi olarak değerlendirilebilir. Yeni<br />

ulusal toplum yapısına ait olmadıkları düşüncesiyle<br />

gayrimüslimler çoğu zaman Ermeni, Rum<br />

ya da Musevi olarak (bak. Azınlık) değil, tümel bir<br />

şekilde değerlendirilerek içinde barındıkları sistemin<br />

dışına itilmeye çalışılmışlardır. Müdahale ise,<br />

daha çok toplum içerisindeki etkinlik alanlarının<br />

daraltılması biçimindedir. Örneğin, Surp Agop<br />

Mezarlığı’nın belediyeye devrinin, Ermenilere<br />

ekonomik yollarla uygulanan bir yaptırım olduğu<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-236

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!