01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

olanak vermez. Öyle ki, Bizans’ın başkenti olan bu<br />

kentte bugün de henüz, örneğin bir Bizans Sanatı<br />

Müzesi ve Bizans Araştırmaları Merkezi yoktur.<br />

70’ten fazla üniversitesi bulunan Türkiye’de Bizans<br />

tarihi, sanatı ve mimarisi üzerine çalışan<br />

bir avuç uzman vardır. İstanbul’u Bizans’tan koparan<br />

tarihsel aralığı büyütebilmek için bir dizi<br />

simgesel girişim de icat edilir. 1953 yılına kadar<br />

yüzyıllar boyunca kutlanması hiç akla gelmemiş<br />

olan İstanbul’un Osmanlılar tarafından fethi, artık<br />

her yıl daha bir vurguyla kutlanmaktadır. Azımsanmayacak<br />

sayıda insan, İstanbul’un Türklere<br />

ait olduğunun sürekli yinelene yinelene ortaya<br />

konmasını bekler. Geliştirdikleri ulusalcı asabiyet<br />

nedeniyle, onu “geri almaya” yönelik ciddi bir<br />

uluslararası komplonun ortaya çıkabileceğine<br />

inanma eğiliminde olan geniş toplum kesimleri<br />

vardır. Kimi yönetim organlarında da bu kuşku<br />

gözlemlenir. Örneğin, İstanbul’da Avrupalı ve<br />

Amerikalı uzmanların işbirliğiyle Bizans yapılarını<br />

araştırma ve restore etme girişimlerine sıcak<br />

bakılmaz. Bu amaçla sadece ulusal kaynak ve uzmanların<br />

kullanılması yeğlenir. En azından bu tür<br />

işbirlikleri teşvik görmez. Oysa, aynı işbirlikleri<br />

Anadolu’daki sayısız Antik Yunan ve Roma sit alanında<br />

sorunsuzca kurulabilmektedir. Öte yandan,<br />

en önemli Bizans kilisesi olan, 1453’te camiye ve<br />

1935’te müzeye dönüştürülen Ayasofya’nın yeniden<br />

camiye çevrilmesini talep eden İslamcı ve/<br />

veya milliyetçi bir toplumsal grup da mevcuttur.<br />

Bu kültürel-siyasal atmosferde popüler mecralar,<br />

romanlarda geç 1920’lerden, tarihsel filmlerde<br />

ise 1960’lardan başlayarak Bizans’ın ahlaki<br />

anlamda mahkum edilmesine girişmişlerdir. Böylesi<br />

anlatılarda Bizans ahlaken düşük, güvenilmez,<br />

hilekar bir davranışlar dizisiyle karakterize<br />

edilir. Bu psikozu kısmen eleştiren, kısmen de<br />

sömüren 1990’larda yapılmış bir sinema filminin<br />

adının “Kahpe Bizans” olması yeterince aydınlatıcıdır.<br />

Bizans bu anlamıyla ne bir kent, ne bir<br />

siyasal organizma, ne de bir kültür alanıdır. O,<br />

popüler imgelemde daha çok bir toplumsal ve<br />

insani zaaflar manzumesi olarak inşa edilmiştir.<br />

Özetle İstanbul’un ve Türkiye’nin hala bir Bizans<br />

sorunu vardır.<br />

—Uğur Tanyeli<br />

>Fatih Sultan Mehmet<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-068

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!