01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

oturmuş her an ikaz edilmeyi bekleyerek sigara<br />

içen tedirgin tipleri, hatta tüketime karşı belli bir<br />

ironi kazanmış olduğunu tahmin edebileceğiniz<br />

şu havalı çifti bir araya getiren, daha önemlisi<br />

birarada tutan ne Alışveriş yapan herkesin katılabileceği<br />

öne sürülen araba çekilişi mi Herkesin<br />

elinde iyi kötü biriken naylon torbalar mı Hem<br />

hepsi hem hiçbiri. Orada gezinenleri, onları dışarıda<br />

ne kadar farklı hayatlar beklerse beklesin, o an<br />

saran saçma, teatral bir aidiyet duygusu var. “Buradayız,<br />

iyiyiz, sakiniz, hep birlikte koridorlarda<br />

yürüyoruz.” Bu aitlik duygusu hem yalancı hem<br />

sahici ve alışveriş merkezi alışveriş merkezliğini<br />

böyle ifa ediyor. Bir birliktelik vaadi.<br />

—Fatih Özgüven<br />

ALIŞVERİŞ MERKEZİ (II)<br />

Kapitalist üretim ilişkilerinin mimarlıkla ifadesi.<br />

[Ed.]<br />

Çağımızın tüketim katedralleri olarak adlandırılan<br />

alışveriş merkezleri gündelik yaşamın ayrılmaz<br />

bir parçası haline gelmiştir. Artık kent hayatının<br />

sokak değil alışveriş merkezleri merkezli geliştiği<br />

söylenebilir. Ağ benzeri bir yapılanma ile kent<br />

örüntüsünün içine yayılan alışveriş merkezleri<br />

oluşturdukları çekim gücü ile kent yaşamını, kamusal<br />

hayatı, o kente ait deneyimleri ve kentin<br />

ağırlık noktalarını yeni baştan tarif ederler. Bu<br />

anlamda kentin yerine ikame etme; kent içinde<br />

kent olma iddiasıdır bu. İçlerindeki yapay “park”<br />

ve çocuk “oyun alanları”, restoran “meydanı”,<br />

çiçekçiler “sokağı” gibi kente gönderme yapan<br />

isimler, alışveriş merkezlerinin bu iddialarının en<br />

canlı kanıtıdır. Yarattıkları çekim gücü ile kenti<br />

içlerine çekerler ama giriş kapısındaki güvenlik<br />

kontrolü ve klimatize ortam benzeri mekanizmalar<br />

aynı zamanda bir filtre görevi görür. Bu filtre,<br />

sokaktaki olayı, tesadüfleri, gerçek deneyimi dışarıda<br />

bırakır; onun yerine önceden kurgulanmış<br />

gösterileri ve mutlak kontrolü koyar. İçeride<br />

yaratılan hijyenik ve homojen ortam dışarısının,<br />

kentin, “kirli”, “tehlikeli”, “karmaşık” ve “anlaşılmaz”<br />

olduğu yanılsamasını yaratır. Kısacası<br />

Baudelaire gibi 19. yüzyıl modernistlerini baştan<br />

çıkartan ve bir kenti kent yapan tüm kültürel<br />

zenginlik ve canlılık dışlanır. Bu anlamıyla kente<br />

karşı oldukları bile söylenebilir.<br />

Eğer alışveriş merkezinin kökeni aranacak<br />

olunursa, Aristide Boucicaut’nun 1852’de Paris’te<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-019

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!