01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

ise şöyle sıralanıyor: Arby’s, Borsa, Burger King,<br />

diğer Burger/Hamburger restoranları, Domino’s,<br />

Hacıoğlu, KFC, Kristal, Little Caesars, Mudurnu,<br />

Pizza Hut, Pizzacılar, Schlotzky’s, Sultanahmet<br />

Köfte, Tatlıses, Tavukçular.<br />

Anadolu Grubu’nun McDonald’s’ın Türkiye<br />

lisansörlüğünü yirmi yıllığına devraldığı 2005<br />

yılında, durumun manasını kavra(t)mak üzere<br />

hazırlanan Rekabet Kurulu Raporu’nda “fast-food<br />

restoranları pazarı” tanımı, doğal olarak klasik<br />

lokantaları ve -doğal olmayarak- yiyecek satan büfeleri<br />

pazarın dışında gördüğü için, liste bu kadarla<br />

sınırlı. Tahmin edileceği üzere, söz konusu tanım<br />

ve liste, fast food’un tüketici olarak insan türünün<br />

beslenme alışkanlıkları açısından ne ifade ettiğinden<br />

çok, işletmeci olarak sermaye sahibinin hangi<br />

koşullar ve kurallarla hareket ettiği noktasından<br />

hareketle yapılmış. Bir başka ifadeyle, bu tanım<br />

yalnızca ve kabaca müşterilerini birden fazla dükkandan<br />

besleme koşuluna dayandırılmış, yoksa<br />

elbette Türkiye’de telefonla sipariş alınan ya da<br />

müşterisinin hızla hazırlanmış yemeğini mümkün<br />

olduğu kadar kısa sürede midesine indirip gitmesini<br />

gözleyen dükkanla-rın sayısı yukarıdakilerin<br />

şube sayılarından çok daha fazla.<br />

McDonald’s’ın Türkiye macerası bir derin<br />

iniş dışında sürekli çıkışlarla seyrediyor. 1986<br />

yılında Taksim’deki (bak. Taksim Meydanı) ilk<br />

şube açıldığında yaşanan izdiham pek çok İstanbullunun<br />

hafızasında derin bir yer edinmiş<br />

durumda. Bir gazetede yıllar sonra bu manzara<br />

şu cümlelerle tasvir ediliyor: “24 Ekim 1986’da<br />

Taksim’de oluşan metrelerce kuyruk, ne tüpgaz<br />

ne de ekmek içindi. Bu izdihamın sebebi, o günkü<br />

parayla 400 TL olan bir hamburgerdi.” (Aylin<br />

Löle, Takvim, 29 Nisan 2007.) Ne var ki takip eden<br />

günlerde de insanların en şık kıyafetleriyle, hatta<br />

yağan yağmura aldırmaksızın kapısında kuyruk<br />

oluşturdukları McDonald’s için Türkiye o kadar<br />

da kolay bir pazar sayılmazdı.<br />

McDonald’s’ın, binbir çeşit köftenin bulunduğu<br />

bir ülkede bir lezzet direnişiyle karşılaşması<br />

beklenen bir durumdu. Ne var ki direniş damak<br />

tadı nokta-i nazarından değil, şirketin temsil ettiği<br />

bir değerler silsilesinin alerjiye neden olmasından<br />

kaynaklandı. Sözkonusu temsile direnişin sembolü<br />

haline gelmek ise, aslında 1950’lerin ikinci<br />

yarısında ABD tarafından kurulmuş olan ODTÜ’ye<br />

düştü. ODTÜ’lüler 1997 yılında kampüse kurulan<br />

McDonald’s şubesini tam dört yıl boyunca çeşit-<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-230

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!