01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

ile himayeciler, bireylerle organizasyonlar bazen<br />

karşı karşıya gelir, bazen aynı safa düşerler. Pek<br />

çok İstanbullunun zihninde canlıdır belediye<br />

ekiplerinin zehirli et uygulamasından sonra yoğurtlarla<br />

sokağa çıkılması ve köpeklere ilkyardım<br />

müdahaleleri... Belediyenin şikayet üzerine barınağa<br />

götürdüğü köpeği alıp sokağına geri getiren<br />

mahalleli hikayeleri de az değildir. Hayvanlar da<br />

bu kutuplar arasında şanslarının şekillendireceği,<br />

doğacakları, beslenecekleri, sakatlanacakları,<br />

sevdalanacakları, doğuracakları ve ölecekleri hayatlarını<br />

yaşarlar.<br />

Hem işkencecilerin hem de himayecilerin<br />

bireysel ve organize olanlarından bahsedilebilir.<br />

Bireysel davrananların motivasyonu kültür ya<br />

da kişilik özelliklerinden beslenirken, organize<br />

olanlar fikirlerden beslenirler, her iki kutbun ortak<br />

paydası ise ilerlemeci zihniyet gibidir. Organizasyonlardan<br />

yok edici olanları Tanzimat’tan<br />

beri faaliyettedirler. Himayeci olanlar ise daha<br />

yenidir. Hayvan haklarını savunan kuruluşlar<br />

hiç kuşkusuz pek çok yaraya merhem oluyor ve<br />

acıyı dindirip eziyetlerin önüne geçiyor; fakat<br />

bir yandan da sokak hayvanlarını yok etmeye<br />

çalışanlarla yan yana duruyorlar. Her ikisi de çoğunlukla<br />

hayvanları ya kent mekanından izole<br />

etmeye ya da kent içindeki varlıklarını regüle<br />

etmeye çalışıyor. Biri itlafları araç olarak kullanırken<br />

diğeri hayvan barınaklarını, sahiplendirme<br />

ya da kısırlaştırma kampanyalarını kullanıyor.<br />

İstanbul’un modernleştirilmesi arzusunun gerilimleri<br />

sadece sokak hayvanlarının regüle edilmesi<br />

mücadelesi üzerinden bile okunabilir sanki.<br />

İstanbul’u modernize ederken bundan boş bir<br />

“yok-yer”leştirme, sterilizasyon, beşeri ve uygar<br />

kente dair bir imgeye uyarlama çabası anlaşıldığı<br />

oranda sokak köpeklerinin ve kedilerinin başı<br />

dertte olacak gibi.<br />

“Düz”eltmeye çalışanların karşısına hep<br />

“kat”lamaya ve “buruş”turmaya çalışan öğeler<br />

çıkar. Sokak hayvanları da o kırışıkların içindeki<br />

nişlerde hayat buluyor işte. Bu hayatları barındıran<br />

kat yerleri bazen hoşgörü, bazen aldırmazlık,<br />

bazen de işlevle (faresavar-kedi/bekçi-köpek)<br />

açıklanır. İşte bu noktada iki kutbun, hayvanları<br />

koruyan ve yok etmeye çalışanlar arasında değil,<br />

kentte hayvanın varlığını bir problem olarak algılayanla<br />

diğer başka bir grup arasında oluştuğu<br />

ortaya çıkıyor. Hoşgörü-aldırmazlık ve işlevsellik<br />

ekseninde bir araya getirilebilecek bir grup. Acaba<br />

insan için olduğu kadar hayvan için de var olan<br />

bir kent hayal edilebilir mi Kamusal mekanda<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-322

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!