01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

İşte o noktada, o stadyuma toplananlar kendi<br />

aralarında “biz” ve “öteki” olarak yeniden ayrıldı.<br />

Türk takımlarının kendi aralarındaki maçlarda<br />

da mahalle ya da cemaat duygusu öne çıkıyor ve<br />

aynı ayrıma yine tanık olunabiliyordu. Taksim<br />

Stadyumu’na toplanan kitlenin bu karşıtlık durumu,<br />

bir futbol maçındaki kaba atışmalardan da<br />

ibaret olsa, Türkiye’nin “tek partili” döneminde<br />

çok seslilik gibi algılanabilmiş ve böylece futbol,<br />

hep olduğu biçimde rahatlatıcı bulunabilmiştir.<br />

Örneğin şair Nazım Hikmet, bu stadyumda izlediği<br />

bir maç için şunları yazmıştı:<br />

“Oyunu seyredenler ikiye bölünmüşler. Her<br />

biri kendi partisinin çocuklarını teşvik eder,<br />

düşman tarafa küfürü basar dururdu. Herkes<br />

istediğini söylüyor. Herkes dilediği gibi bağırıp<br />

çağırıyor. Ortalıkta bir söz, bir düşünce hürriyeti<br />

alabildiğine... Bu işin birçok tarafı hoşuma gitmedi,<br />

desem yalan söylemiş olurum. Muayyen bir<br />

manada demokrasiyi anlamak isteyenler Taksim<br />

Stadyumu’na gitsinler. Ben kendi payıma güzel<br />

ve berrak bir iki saat geçirdim orada.”<br />

Taksim Stadyumu 1940 yılında yıkıldı ve<br />

o alan bir park haline getirildi. O sırada İnönü<br />

Stadyumu’nun proje çalışmaları tamamlanmış<br />

ve inşaat aşamasına geçilmişti. Bundan böyle<br />

futbolun İstanbul’daki merkezi, Taksim’den<br />

Dolmabahçe’ye taşınacaktı. Bu arada, Taksim’e<br />

yakın bir yerde bulunan Mecidiyeköy semtinde<br />

başka bir stadyumun yapılması gündeme gelmişti.<br />

Buranın inşaatına da 1943 yılında başlanacak,<br />

ancak yirmi bir yıl sonra tamamlanabilecekti:<br />

Burası bugün Galatasaray’ın kullandığı ve yabancı<br />

takımların “İstanbul cehennemi” olarak andığı<br />

Ali Sami Yen Stadyumu idi.<br />

Tribünlerde Üslup Farklılığı ve Stadyumdaki<br />

Bölünmeler: “Taraftarlık niteliği” dediğimiz<br />

şeyin, farklılıkları tümüyle gideren bir karakteri<br />

olduğunu iddia etmek ve o iddianın gerekçelerini<br />

öne sürebilmek, Türkiye’deki alışılmış yaklaşımlara<br />

ve deneyimlere göre kolaydır. Ama diğer<br />

yandan, Batı futbolundaki duygusal kolektifliği<br />

bozan kimi verileri de göz önünde tutmamız gerekir.<br />

Batı sanayi toplumlarının futbolu, mahalle,<br />

cemaat ya da ulusal aidiyetlerden çok sınıfsal<br />

aidiyetler çerçevesinde gelişmişti. Sanayileşme<br />

sürecini gecikmeli ve önemli ölçülerde sapmalarla<br />

yaşamış olan Türkiye’de ise, kulüp kimliği<br />

doğal olarak sınıfsal aidiyetlerin dışında, daha<br />

geleneksel bir kimlikleşme, hatta bir cemaatleşme<br />

yönünde algılandı. 1980’li yılların sonuna doğru<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-334

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!