01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

yer olması yanında, yalıların kentin en prestijli<br />

yerinde konumlanmış birer statü simgesi olmaları<br />

da yerleşim düzeninin niteliğini belirlemiştir. Rumeli<br />

ve Anadolu yakalarının kıyılarında sıralanan<br />

bu yapılar, yapıldıkları dönemin ekonomik ve<br />

politik gücünü elinde bulunduran başta sultan ve<br />

eşleri olmak üzere, vezirler, paşalar ve Hırıstiyan<br />

azınlığın oluşturduğu ticaret burjuvazisinden<br />

oluşan saray çevresi ve varlıklı esnaflar tarafından<br />

yaptırılmışlardır. Boğaziçi’nin “sayfiye” (bak.<br />

Sayfiye) niteliği ve yalı-deniz ilişkisi özgün bir<br />

yaşama biçimini de beraberinde getirmiştir. Yaz<br />

başlarında Boğaz’a taşınılması ve sonbaharda<br />

İstanbul’a dönüş, uzun süren hazırlıklarla bir göç<br />

niteliğinde gerçekleşmekte ve mevsimlerin belirleyici<br />

olduğu bir yaşamı tanımlamaktadır.<br />

19. yüzyılın ikinci yarısına dek ulaşımın büyük<br />

ölçüde deniz yoluyla sınırlı olması, yalıların<br />

çoğunun altında birer kayıkhane bulunmasını<br />

neredeyse zorunlu kılmıştır. Yalıların, bir taşlık ve<br />

havuzlu mekanları içeren zemin katları, arkadaki<br />

geniş bahçeye açılır. Tepelerin eteklerine uzanan<br />

koru ve diğer yapılarla olan bağlantı aradan geçen<br />

bir yol bulunması durumunda bir köprüyle<br />

sağlanmıştır.<br />

19. yüzyılın ikinci yarısında Boğaziçi’nin kentle<br />

bütünleştirilmesini hedefleyen kent içi deniz<br />

ulaşımının düzenlenmesi çalışmaları, yalılarda<br />

oturanların kentle ilişkisini artırmışsa da yalıların<br />

mevsimlik kullanımı neredeyse 20. yüzyılın ilk<br />

çeyreğine kadar sürmüştür.<br />

Yalının sıradan bir konuttan öte bir statü<br />

göstergesi olması, farklı dönemlerin mimari üsluplarının<br />

seçkin örneklerini bu suyolunun iki kıyısında<br />

bir araya getirmiştir. 20. yüzyılın başında<br />

Art Nouveau’nun İstanbul’a özgü ahşap örnekleri<br />

ile 1960’lardan sonra Sedad Hakkı Eldem’in yeni<br />

gelenekselci konut tipolojisinin örnekleri yalı<br />

dizileri içinde yeri almıştır.<br />

1980’lere gelindiğinde Boğaziçi kent içindeki<br />

prestijli konumuyla, bir yandan İstanbul’un kontrolsüz<br />

yayılışı ve kentte yaşanan olağan “rant”<br />

kavgasının önde gelen çekim merkezlerinden biri<br />

olarak öne çıkarken, diğer yandan bu özel alanın<br />

tarihi ve mimari kimliğinin korunması gündeme<br />

gelecektir. Bu karşıtlıklar ortamında getirilen<br />

yasaklar ve bu yasakları delmede yeni arayış<br />

çabalarının sonucunda yalıların, dolayısıyla da<br />

Boğaziçi’nin restorasyonu (bak. Restorasyon) ka-<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-381

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!