01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

edilir, kentin çeperine konulur. Kendi öz imalatları<br />

bahçeşehirlere doluşan yeni kentliler, kır ile kent,<br />

işçilik ile köylülük arasında araftadırlar: Ne biri ne<br />

öteki, ama hem biri hem öteki. İkinci model, yapsat<br />

ise ikinci bir hamle ile apartmanlaşmayı tabana<br />

yaygınlaştırır, artık kendini iyi kötü şehirliden<br />

sayan kim varsa ayağını topraktan keser, yükseltir,<br />

herkesi ucuz kat mülkiyeti temelinde eşitleyerek<br />

hasedi önler. Eşik, mekan, tiipoloji, dönem, vs.<br />

ayırt etmeksizin, geçmişte kentleşmiş neresi varsa<br />

oraya musallat olur, parsel parsel bozar, siler,<br />

yeniden kurarken şehirli milletini bundan böyle<br />

asgari demokratik müşterekleri olacak olan apartman<br />

toplantısında buluşturur.<br />

Hayli zayıflamış olan eski klasik güney, göç<br />

dalgası ile birlikte hemen tümden ortadan kalkar,<br />

“periferi”leşir: Ucuz arazi mertebesine düşen yangın<br />

yerlerini gecekonduya kaptırır, buralarda kır<br />

ile kentin sınırlarının bulanıklaştığı coğrafyaya<br />

intisab eder, iyi kötü korunmuş yerlerini Menderes<br />

travması sonrası yapsatçıya teslim ederken<br />

de yüz yıldır imrendiği kuzeyin hayli berbat bir<br />

karikatürüne dönüşür.<br />

Osmanlı artıkları ile yeni palazlanan Cumhuriyet<br />

kuşaklarının karışımı klasik kuzey, tam<br />

kendini yeniden bulma, giderek tam teşekküllü<br />

(eğitim + maddiyat + gestus + mekansallık) bir<br />

elite evrilme şansı ufukta belirmişken, bu ihtimali<br />

kesin bir dille reddedip, en yeşilçam melodramlara<br />

layık bir tavırla “kendini ulusuna adayarak<br />

intihar eder”, bu bapta, ilk iş yapsatçı esnafı ile<br />

gerdeğe girer.<br />

Paradoksal olarak, popüler kültür üretimi<br />

şehrin düalist temelde algılanmasından az ekmek<br />

yememiştir: Dönem karikatürlerinde fonda ya da<br />

ön planda, düşey apartman/yatay gecekondu karşıtlığı<br />

hakim peyzajdır. Gözün kolayca algıladığı<br />

“karşıtlık” aslında hayli sağlam bir konsensüstür.<br />

Öyle ki, 70’lerin ilan edilmemiş iç savaşında bile<br />

bu iki kesim rahatlıkla işbirliği edecektir.<br />

80’lerden Marmara Depremi’ne / Ara dönemin<br />

uzatma dakikaları ya da yeninin doğum sancıları:<br />

Ara dönem kazasız belasız atlatılamayacak,<br />

yalnızca hasarın kalıcılığını garanti eden 12 Eylül<br />

kazası ile yeni aşamalara evrilecektir.<br />

12 Eylül iki zıt dinamiği birbiri içinden harekete<br />

geçirecektir: İlki bu bölümde tanımlanan ara<br />

dönemin 99 depremine ve/veya 2001-2002 krizine<br />

kadar uzayacak inkıtalarıdır. Uzatmalar aynı za-<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-215

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!