01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

yeniden gözden geçirmek için bir düşünce<br />

aracı; bir boyut.<br />

Kent, bu boyutu fizyonomisinde barındırır. Ancak,<br />

alışılagelmiş gerçek-zaman sistemleriyle ölçüldüğünde,<br />

İstanbul’da zaman diğer yerlerden farklı<br />

değildir; bu zaman, İstanbul’un zamanı da değildir.<br />

Çünkü yerin bir boyutu olarak ölçülmemiştir.<br />

İstanbul, zamanı, inşa edilmiş mekan-zamanın<br />

doğasının doğanın kendisiyle ilişkisinde, aurasında<br />

gizler.<br />

Kentin aurası karadan çok denizden gelir.<br />

Olaylar, insanlar ve mekanlar denizden uzaklaştıkça<br />

zaman da İstanbul’un zamanı ve İstanbul’da<br />

zaman olmaktan uzaklaşır. Gerçek-zaman-ölçer<br />

sistemler, geçen son yüz elli yılda kentin nüfusunun<br />

artan bir ivmeyle yoğunlaştığını ve buna<br />

paralel olarak denizden uzaklaştığını göstermektedir.<br />

Mekanda yoğunluk, doluluk arttıkça mekan-zaman<br />

tüketimi arttığı için zaman azalır.<br />

İnsanlar, daha çok, anları yaşamaya başlarlar.<br />

Kentte işleyen gerçek-zaman sistemleri mekanın<br />

sınırlarını her bireye göre yeniden oluşturmaya<br />

ve bireyle doğa arasında arayüzler tanımlamaya<br />

da başladığından, yeri tanımlayan sınırlar ve boyutlar<br />

artık bireye görünmez olur. Arayüzleri deneyimlemeyi<br />

sürdüren bireyde, İstanbul’a dair bir<br />

global amnezi oluşur. Oysa, zaman, ancak, birey<br />

tarafından yavaşlatıldığında, tüketimi azaltıldığında<br />

ve üretildiğinde görünmeyene ulaşmak ve<br />

onu anlamak için bir düşünce aracı olabilir; birey,<br />

amneziden kurtulabilir. Sadece gerçek-zamanölçerin<br />

gösterdiği görüneni görmek, gösterileni<br />

okumak ve dile getirmek, İstanbul’un zamanını<br />

ve İstanbul’da zamanı anlamak için yeterli bir<br />

yol olmaz. Tek başına anları yaşamayı sürdürdüğümüz<br />

bu yolda zamanı yerin bir boyutu olarak<br />

keşfedemeyiz. Bir an önce yoldan çıkmak gerekir.<br />

—Senem Deviren<br />

ZEPLİN<br />

“gitmekle kalmak arasında oldum olası kararsız<br />

hiç ummadığın anda aydınlanarak apansız<br />

sen de bir gün elbet ferâhfezâ’yı seveceksin”<br />

Attila İlhan<br />

İstanbul’da zeplin ferâhfezâ makamından geçer.<br />

Tepeye, duvara, bahçeye, cumbaya, kubbeye -çıkar<br />

çıkmaz-, her sokağa uzaktır. Suya ve köprüye<br />

aşinadır, ama Haliç’i tanımaz. (bak. Haliç) Toprak<br />

ehli değildir, cemaate yabancıdır. Zeplin ufka<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-400

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!