01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

acıları tek başına temsil eder duruma gelmiş azınlık<br />

grubundan bir bireye sürekli bir gönül alma<br />

haliyle yaklaşılmasını gerekli kılmaktadır. Bütün<br />

bunlara karşın hangi grupların azınlık olduğu sorusunun<br />

yanıtının zorluğu, sorunun olduğundan<br />

daha çetrefil olduğunu ispatlar gibidir.<br />

Azınlık kavramı bugün, her ne kadar yeni<br />

siyaseten doğrucu söylemlere karşılık verse de,<br />

halen ötekini “çoğunluk” adı verilen “daha eşit”<br />

gruptan ayrıştırmak için üretilmiş kurgulama<br />

biçimi. Hakim olmanın popülasyonun çokluğu<br />

ya da azlığıyla da bir ilgisi yok. Asimilasyon teorisinin<br />

egemen pozisyonu halen önemli bir siyasi<br />

gerçeklik olarak gündemde. Asimile olmak daha<br />

eşit olmanın hala ön şartı. Buna karşın “dışarıdan<br />

birini” sonsuz bir hoşgörüyle kendinden biri<br />

kılmaya çalışan bir ev sahibi de yok. Kuramsal<br />

bir misafirperverlikten bahsedebiliyoruz sadece.<br />

Azınlık teriminin doğası gereği istenmeyeni<br />

temsil etmesi gerekirken, ona şefkatle yaklaşacağını<br />

söyleyen ev sahipleri ve “evcilleştirilmiş”<br />

azınlıklar var artık. Ev sahibinin duygularının<br />

değiştiğini iddia etmek ise zor görünüyor. Ev sahibi,<br />

ancak kendini güvende bulduğu noktadan<br />

baktığında azınlıktan bahsedebiliyor. Azınlığın<br />

evcilleştirilmesi de ev sahibinin retorik gücüyle<br />

bağlantılı. Bu nedenle de tehlikeli olan, bugün<br />

artık ötekileştirilen “tehlikeli” azınlığın varolamamasıdır.<br />

Azınlık grubuna mensup birey de<br />

azınlık olmak için maruz kaldığı hakim siyasal<br />

rüzgarın dışına çıkamaz. İstanbul bu genel fotoğrafın<br />

tam da içinde konumlanıyor; Türkiye’de<br />

eksik olan ise retorik. Azınlık, modern bir panikle<br />

ulusal kimlik inşa etme eğilimine girilen noktadan<br />

itibaren, yaratılan kültür atmosferinin dışında<br />

bırakılarak yeniden kurgulandı. Şaşırtıcı olan bu<br />

kurgunun ikna ediciliğinin derecesidir. İkna olamayanlar<br />

zaten gitmişler, kalanlar da ikna olmuş<br />

görünmüşlerdir. Buna karşın İstanbul’da azınlık<br />

olmanın beraberinde getirdiği toplumsal paket,<br />

sistemin kendini tümüyle güvende hissettiği bir<br />

pozisyon tanımlar. Bu nedenle ev sahibi, duyguları<br />

konusunda kendini yalan söyleme zorunluluğunda<br />

bile hissetmez. İkna olmayı tehlikeli kılan<br />

da budur. Kimse konuşmaz örneğin, asıl azınlığı<br />

tanımlayanlar konuşmayı her şeye rağmen tercih<br />

edenlerdir. Bu sayı da maalesef 10-15 değil, bir ya<br />

da ikidir ve yine maalesef yaşamalarına bile izin<br />

verilmez.<br />

—Ersin Altın<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-036

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!