01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

aidiyet duygusuyla gideceğiz: Maçı tribünden mi,<br />

yoksa hemen yanıbaşındaki büyük ekranlı televizyon<br />

salonlarından mı izlemeyi tercih edersiniz<br />

Yoksa futbol dediğimiz şey, sonucu stadyumun<br />

iç duvarlarına yerleştirilmiş dijital göstergelerden<br />

alınan bir şeye mi dönüşecek Aynen bugünkü<br />

bilgisayar oyunlarında olduğu gibi...<br />

Modernizm sonrası durumun kaynaklarını<br />

özellikle “sermayenin özgürleşmesi” sürecinde buluyoruz.<br />

Dizginlerinden kurtulmuş ve modernist<br />

kamusal prensiplerden sıyrılmış sermaye hareketi,<br />

kamusal alanlara hiçbir planlamaya uymaksızın<br />

kendi simgelerini yerleştirmektedir. Postmodern<br />

olarak adlandırılan dönemin, kendisini ilk kez ve<br />

belirgin bir biçimde mimaride, giderek de kent<br />

planlamalarındaki değişikliklerde göstermesi<br />

rastlantı değildir. Küreselleşme aşaması ise, kent<br />

planlamasının unutulması, planlamanın yerini<br />

tümüyle “sermaye simgeleri”nin alması ve bu simgelerin<br />

düpedüz kent yapısındaki egemenliğini<br />

ilan etmesi demektir. Artık, çoğul kimlikleri ortak<br />

noktalarda buluşturacak bir dil ya da o dilin eski<br />

simgeleri yok olup gitmiştir. Dahası, kimlik özelliklerinin<br />

net olarak algılanamaması, onların birer<br />

“yer-olmayan”a dönüşmesi de “kitle kültürü” döneminin<br />

bir başka sonucudur. David Harvey postmodern<br />

kenti tanımlarken, zenginlerin tüketime<br />

ayırdığı dolarların peşine düşüldüğünü ve böylece<br />

kent tasarımındaki kamusal alan prensipleri yerine,<br />

müşterinin tikel zevklerinin ve karmaşık estetik<br />

tercihlerinin öne çıktığını yazıyor. Harvey’nin<br />

bu savı, Bourdieu’nün “simgesel sermaye” kavramı<br />

ile çakışmaktadır: Bourdieu’ye göre bu kavram,<br />

sahibinin zevkinin ve toplumda ne derece sivrilmiş<br />

olduğunun kanıtı olabilecek bir lüks mallar<br />

koleksiyonudur. Toplumda statü simgeleri önem<br />

kazanmaya ve “sermayenin gücü” ile “saygınlık”<br />

arasında bir bağ kurulmaya başlanmışsa, kamusal<br />

alanların da bu eğilime göre yeniden düzenlenme<br />

işlemi gecikmeyecektir. Şimdi bu veriler ışığında<br />

yeni koşulların biçimlendirdiği dönemin kamusal<br />

alanları olarak stadyumların gösterdiği tasarım<br />

değişikliklerini daha kolay anlamlandırabiliriz.<br />

Bugün saptanan, bilet fiyatları arasındaki farkın<br />

yarattığı bir taraftar dağılımıdır. Üstelik kimi<br />

grupların tribünlerden silindiği ya da çok küçük<br />

bir alana sıkıştığı da sezilebilir. Sermayenin özgürleşmesi<br />

aşamasında ortaya çıkan bir tasniftir<br />

bu... Bilet fiyatlarının tribün bölümleri arasında<br />

büyük farklar oluşturacak biçimde ayarlanması,<br />

kulüplerin statü simgelerini nasıl kullanacaklarını<br />

ve nasıl gelire dönüştüreceklerini öğrendiklerini<br />

gösterir. Tribünlerdeki lüks locaların anlamını da<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-346

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!