23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ir evin bahçesine bağlanıyordu ve sanki orda bitiyordu. Arkasından gelen adamların<br />

yaklaşmasından rahatsız olan Duru belindeki şalı kafasına ve boynuna dolayarak açıkta kalan<br />

omuzlarını ve kafasını örttü ama yine de kolları açıkta kalıyordu. Duru, küçük, kerpiçten evin<br />

bahçesine kadar gelmişti ve adamlar da nerdeyse 20 metre gerideydiler, gidecek bir yeri<br />

kalmamıştı, tek katlı evin içinde ışık vardı ve geriden gelen adamlar eğer daha da<br />

yaklaşırlarsa Duru koşup kapıyı çalacaktı. Duru adımlarını küçültüp adamların birbirine<br />

yapışmışçasına konumlandırılmış evlerden birinin içine girmesini bekledi ama adamlar hâlâ<br />

ona doğru gelmekteydiler. Duru şimdi, çıkmaz olduğunu anladığı sokağın dibindeydi ve beş<br />

metre ötedeki evin kapısına kararlı bir şekilde gidip kapıya hızla vurmaya başladı çünkü<br />

kapıda zil falan yoktu. Adamlar, Duru’nun kapıyı çaldığını fark etmiş olmalıydılar ama hâlâ<br />

yaklaşıyorlardı. Kapı açılmamıştı ve adamlar kapının önünde Duru’nun yanına gelip durdular.<br />

Duru kafasını hiç çevirmeden kapıyı çalmaya devam etti. Yanında duran genç adam merakla,<br />

“Hayırdır bacım? Kime baktın?” dedi. Duru kapıyı çalmaya devam ederken adama bakmadan,<br />

kararlı, “Sana ne!” diye cevap verdi hemen.<br />

Duru’nun güzelliği karşısında iyice kibarlaşan, bükülen genç şaşırmıştı. Kibarlığına<br />

kibarlık katıp, “Benim ananem oturur burda.” dedi. Duru’nun cevap vermesine fırsat olmadan<br />

kapıyı 80 yaşlarında, gencin anneannesi açtı. Yaşlı kadının varlığından ve evin içinden sokağa<br />

akan ışıktan cesaret alan Duru, boynundaki şalını bir anda sağlamlaştırıp tabana kuvvet<br />

koşmaya başladığında zavallı gençler kızın ardından bakakaldılar. İki ay içinde Duru’nun o<br />

mahallede bıraktığı iz bir efsane gibi dillerden dillere dolanarak, bir huri kızının nur<br />

yağdırmak üzere mahalleye geldiğini anlatan bir hikayeye dönüşmüştü. Ninenin büyük katkısı<br />

olmuştu bu hikayede.<br />

Tüm hızıyla ikişer üçer çıkarken merdivenleri, gecenin karanlığından beyaz bir gölge gibi<br />

hızla geçip gitmişti. Merdivenlerin tepesine çıktığında birkaç adım sonra yine kendi<br />

sokağındaydı. Arkasından gelen var mı diye baktı. Merdivenler bomboştu. Sokağın<br />

sonlarındaki kendi evine baktı. Aptal Deniz, Can Manay’ın davetindeydi, Duru’nun peşinden<br />

bile gelmemişti. Ya tecavüze falan uğrasaydı o zaman gösterirdi Deniz’e gününü. Kendi<br />

düşüncesinin tuhaflığına şaşırdı, Deniz’i cezalandırma isteğinin ne kadar da büyük<br />

olabildiğini düşündü. Yavaş yavaş kendi evine doğru yürürken kafasında ha <strong>fi</strong>f geriye kaymış<br />

şalını düzeltmedi bile. Yorgunluğu öfkesini de dindirmişti. Belki de haklıydı Deniz, Duru’nun<br />

bu koşup kaçmaları durmalıydı artık. Öfkelendiğinde kelimeleri kullanmak yerine Deniz’e<br />

vurmaya alışmıştı Duru. Bunu içindeki şiddet eğilimi yüzünden değil, Deniz’in çoğu zaman<br />

esrardan uyuşmuş beynine bir şeyler sokmanın imkansızlığından bir alışkanlık haline<br />

getirmişti. Şimdilerdeyse Deniz uyuşmamış olsa bile, Duru kızdığında Deniz’e birkaç tane<br />

patlatıyor ve her zamanki gibi koşup gidiyordu. İlk başlarda saatlerce Duru’nun peşinden<br />

giden, onu yakalayıp sakinleştirmeye çalışan Deniz, Duru’nun peşinde koştuğu günlerden<br />

birinde Duru’yu bulamayınca motoruyla onu aramaya çıktığında aceleden ve dikkatsizlikten<br />

bir kediyi ezmişti ve o gün son olmuştu Duru’yu kovalaması. Artık Duru’nun öfke anında<br />

kendisine vurmasına izin veriyor ve bir saat içinde sakinleşip eve dönmesini bekliyordu.<br />

Deniz için Duru’nun peşinden koşma alışkanlığının da gitmesi kolay olmadı, önce gizlice<br />

takip ediyordu Duru’yu ama sonraları Duru’nun temkinli bir şekilde fazla uzaklaşmadığına<br />

emin olunca tamamen bıraktı Duru’nun peşini. Beklemek en doğrusuydu, kovalanan hep<br />

kaçardı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!