23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kendini ve ona acımayla karışık hayranlık duydu. Bu kadar cesaretli olduğu için hayran,<br />

kendisine bu kadar tapındığı için acıyordu ona. Birazdan yataktan kalkacaktı ama içinde<br />

hissettiği bu duygularla biraz daha oynamaya ihtiyacı vardı. Bu evden çıktığında bir daha asla<br />

dönmemesi gerektiğini biliyordu, oyunu birazcık uzatmanın şimdilik zararı yoktu. Gözlerini<br />

kapayıp ritmik bir şekilde nefes alarak uyumaya çalıştı, uyumuyordu, bu halinin Can Manay<br />

tarafından uyuyormuş varsayılacağını da biliyordu ama umursamadı. Bu, yataktaki varlığının<br />

sadece kolaylaştırıyordu. Can Manay da kendisi gibi bir denekti bu deneyde, onu da<br />

deniyordu o kadar, en ufak bir harekette nasıl olsa kalkıp çıkacaktı bu evden.<br />

Can’ın kolunu kendi karnının üstünde hissettiğinde gerçekten de uyumak üzereydi Duru, bu<br />

yatağı bu kadar konforlu yapan teknolojiyi merak etmişti. Hayatında yattığı en rahat yataktı.<br />

Can’ın eli karnının üstünde kıpırdamadan duruyordu şimdi ama Duru nefesini bozmadı, uyuyor<br />

gibi olmak deneyi kolaylaştırıyordu. Nasılsa birkaç dakika sonra çıkacaktı bu odadan ve Can<br />

Manay’ın hayatından. Bu hareketten sonra uzun bir süre Can Manay’ın hareket etmeye cesaret<br />

edemeyeceğini düşünürken Can’ın bedeni iyice yaklaştı kendisininkine. Duru bu hareketin<br />

devamını bekledi ama gelmedi. Bu odanın içinde sanki zaman yoktu, kapalı kepenklerden kaç<br />

saat geçtiğini anlamak imkansızdı. Öylece yatıyorlardı yatakta. Duru bir süre daha böyle<br />

duramayacağını düşündü, sıkılmıştı ve kalçasını Can Manay’ın kasıklarına dayayarak onunla<br />

biraz oynamaya karar verdi. Nasılsa birazdan kalkıp çıkacaktı bu odadan.<br />

Duru’nun tek bir küçük hareketi Can’ın kollarıyla onu sıkıca kavramasına, Duru’nun<br />

bedenini kendisine çekip vücuduna iyice yapıştırmasına ve kafasını boynuna yaklaştırıp onu<br />

derin derin koklamasına neden olmuştu. Bu kapanın içinden birazdan çıkması gerektiğini<br />

düşünen Duru, Can Manay’ın daha da sıkı sarılmasıyla nasıl kurtulacağını geçirdi kafasından<br />

ve tam kalkmak için hamle yapmak üzereydi ki durum çığırından çıktı. Çünkü Can yüzünü<br />

Duru’nun boynundan kaydırıp aniden dudaklarına yapışmıştı.<br />

Duru, Can Manay’ın kendine kenetlenmiş kolları, hatta üstüne attığı bacağının ağırlığı<br />

içinde hapis hissederek Can’ın öpüşüne, bir anlık şaşkınlık ve delalet içinde karşılık<br />

vermeden durdu ama Can şimdi arkasında ona sürtünmeye başlamıştı ve karnındaki eli<br />

yukarıya, göğüslerine doğru kaydı. İşte o an Duru kendine geldi, önce Can’ın ellerini engelledi<br />

kendi elleriyle ama Can biraz daha doğrulup yarım bir şekilde Duru’nun üstüne çıkmıştı.<br />

Elleri Can’ın bedeni altında sıkışan Duru gözlerini açmak zorunda kaldı. Suratını Can’ın<br />

ağzından çekmeye çalışırken, “Bırak.” diyebildi ama Can öylesine iştahla öpüyordu ki,<br />

duymadı ya da önemsemedi, dudaklarını öpmeye, emmeye devam etti. Can’ın engellenen eli<br />

Duru’nun geceliğine inmişti şimdi, geceliği bir hamleyle yukarıya çekmeye çalışırken, Duru<br />

bu sefer gerçekten işin ciddiyetini kavramıştı ve Can’ı tüm gücüyle üstünden attı. Duru’nun bu<br />

hamlesi Can’ın sadece dudaklarından uzaklaşmasına yaradı ve Can çevik bir hamleyle şimdi<br />

Duru’nun bacaklarının arasındaydı. Duru, Can’ın kendisini öpen dudağını ısırdı, acıtacak<br />

kadar. Can yılmadı, Duru’nun uygulamaya çalıştığı şiddete dudaklarını bu ısırığa daha da<br />

bastırarak karşı koydu. Duru, savaşarak kurtulamayacağını anladığında, Can’ın erkekliğini tam<br />

uyluğunun üstünde hissediyordu artık ve bir anda kendini tamamen bıraktı, savaşan bedeni<br />

ölmüş gibi yatağın üstüne yığıldı, Can’ı ittiren kolları iki yana düştü. Duru gözleri açık öylece<br />

bakıyordu Can’ın kendi dudaklarına gömülmüş suratına. Can hemen durdu, önce sürtünmeyi<br />

kesti, sonra kafasını Duru’nunkinden kaldırıp dikkatle baktı onun gözlerinin içine. Duru<br />

dümdüz bakıyordu bu derin gözlere ve, “Ne yapıyorsun?” diye mırıldandı hayal kırıklığı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!