23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Can, ne zaman otoriteyi özlese, Eti’yi görmeye gelirdi. Eti’nin her şeye cevabı olan,<br />

saçmalamaktan uzak, duygusallığı bir alışkanlık değil de kalbin ihtiyacı gibi dozajında<br />

yaşayan tavrı Can’ı her zaman çok etkilemişti. Can’ın tanıdığı en sağlıklı insandı bu kadın, en<br />

azından psikolojik olarak. Can’ı gerçekten tanıyan tek insandı. Can, “Konuşabilecek misin?”<br />

diyerek emin olmak istedi. Can’ın kendisine yakışmayan bu incelikli, tedirgin hali Eti’yi iyice<br />

çileden çıkardı, “Ya sen soru sormadan konuşabilecek misin acaba?!” dedi.<br />

Can, Eti’nin her türlü durumda konuyu kısa kesip sadede gelmesine alışmıştı, her zaman<br />

mantıklı, her zaman güvenilir ve daima dürüst biriyle konuşmak için hayatında gelebileceği<br />

tek yerdi burası. Saçma ön sevişmelerden uzak, hemen olaya girmek için tasarlanmış bir yer<br />

gibiydi. Yüzyıllar boyunca kafamıza kazınmış ‘acını paylaşıyorum’ saçmalıklarına gerek<br />

yoktu bu odada. Bu oda, Can’ın aitlik duygusunu deneyimlediği tek yerdi. Can, “Bu akşam<br />

yemeğe geliyor bana, ve bunu düşündüğüm zaman bile geriliyorum.’’ dedi. Eti ha<strong>fi</strong>fe aldığını<br />

göstermek için, “Neydi... Doğa... Du-’’ derken Can hemen, “Duru.’’ diyerek düzeltti onu.<br />

Eti şimdi kendini daha iyi hissediyordu ve ha<strong>fi</strong>f doğrulup arkasındaki yastığı düzelterek,<br />

“Duru. Erkek arkadaşıyla mı geliyor yine?” diye sordu. Can, Eti’nin kullandığı kelimeye<br />

takılmıştı, “Yine?! Daha önce gelemedi-” diye açıklarken Eti, “Partiye gelmemiş miydi?” diye<br />

kesti Can’ın lafını. Can kafasını hayır anlamında salladı. Eti sıkılmıştı oturmaktan, tek<br />

hamlede kalkıp masanın önüne geçerken, “Şimdi anlaşıldı niye beni aramadığın.” dedi.<br />

Can poposuyla masaya yaslanırken, “Niyeymiş?” diye sordu. Eti kaşlarını kaldırıp çok<br />

tahmin edilebilir bir davranışı analiz eden bir gülümsemeyle, “Kızı görmüş olsaydın, etkisi<br />

geçti ya da arttı diye arardın ama anlatacak bir şeyin yokmuş ki aramadın. Devam et.” dedi.<br />

Can, “Ne anlatayım ki? Bu akşam geliyor, geliyorlar. Birlikte yemek yiyeceğiz. Ben birkaç<br />

kişiyi daha davet ettim.” derken Eti, “Hâlâ mastürbasyon yapıyor musun onu düşünerek?” diye<br />

Can’ın lafını kesti.<br />

Can evet anlamında sakince başını salladı. Eti vücuduyla Can’ı daha net görmek için<br />

yavaşça ona dönüp kurcaladı. “Niye gelmemiş ilk davete?” Can heyecanla, “Burda değildi,<br />

İsviçre merkezli bi Avrupa turnesine gitti. Söylüyorum sana, yakında çok ünlü olacak. Off<br />

başka kimseye benzemiyor.” dedi elleriyle saçlarını karıştırırken. Eti, Can’ın derinlerindeki<br />

huzursuzluk kırıntılarını gördü. “Ya nişanlısı?” diye hatırlattığında, Can tatsız bir anıyı<br />

hatırlamışçasına, “O! Tam salak! Keş.” dedi. Eti sorusunun anlaşılmadığını anlayıp cümlesini<br />

vurgulayarak, “O davete niye gelmedi?” dedi. Can, “Ha o geldi, hatta çok da eğlendi.<br />

Davetlilerden birkaç kişi bunu tanıdı, eski hocalarımıymış neymiş, kızlar sürekli etrafında<br />

falan. Suratına bile bakmadım. Benim evime gelmiş bir de çağırdığım kızlarla oynaştı,<br />

neyse... Saçmalıyorum biliyorum ama kontrolüm dışında, kafamdan çıkaramıyorum bu kızı,<br />

acayip bir duygu.” dedi.<br />

Eti’nin şüpheleri iyice kabarmıştı, renk vermeden, Can’ın atlayacağını bildiği bir cümle<br />

kurdu, “Bize en çekici gelen şeyler aslında en kontrol edemediklerimizdir.” Can tam da<br />

Eti’nin düşündüğü gibi lafa dalıp, “Bu zırvaları biliyorum, bana gelenlere ben de yaptım<br />

yıllarca bir sürü felsefe ama Eti, ait olduğunu hissettiğin hatta bildiğin birini görünce<br />

sarsılıyorsun.” dedi. Konuşması biter bitmez ağzından çıkanların Eti’de kendi geçmişleriyle<br />

ilgili anlamlar oluşturabileceği geldi aklına. Endişeyle ona döndüğünde, Eti ifadesiz kendisini<br />

dinlemekteydi.<br />

Can, “Sen ne düşünüyorsun, delirdiğimi mi?” diye sorduğunda, Eti ciddi bir ses tonuyla,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!