Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
vücudu ve kırık burnuyla Picasso’nun resimlerinden fırlamıştı. Duru’dan bir alt sınıfta<br />
olmasına rağmen iki kere aynı gösteride rol almışlardı. Duru, Göksel’i okulun sene sonu<br />
gösterisine almaması için Deniz’e çok ısrar etmişti. Ama tuhaf karakterine rağmen Göksel<br />
okulun en iyi dansçılarındandı ve tabii ki de gösteride mutlaka yeri olacaktı. En azından<br />
Göksel’in de provaları kaçırıyor olması memnuniyet vericiydi.<br />
Aralarındaki problem iki sene önce başlamıştı. Erkeksi enerjisiyle garip bir çekiciliğe<br />
sahip olan Göksel, Duru için, kalbi buz gibi soğuk ve duygusuz biriydi. Kimseyle konuşmaz,<br />
selamlaşmazdı. Bir gün Duru, Göksel’in bu asosyal durumuna üzülüp, bahçedeki duvarda tek<br />
başına oturmuş sandviçini yiyen çocuğun yanına gidip onunla arkadaşça konuşmak istemişti<br />
ama aralarında geçen kısa sohbet Duru’nun Göksel’i tokatlamasıyla bitmişti. O günden beri de<br />
Göksel, Duru’nun tek hoşlanmadığı insandı, varlığına bile katlanamadığı iğrenç bir enerjisi<br />
vardı. Duru’nun böyle hissetmesinde o gün Göksel’in kendisiyle ilgili söylediklerinin çok<br />
büyük etkisi olmuştu tabii. Duru’nun sempatik bir tavırla yanına gelip kendisiyle arkadaşlık<br />
kurmaya çalışmasından rahatsız olan Göksel, ona aralarında olabilecek tek ilişkinin; Duru’nun<br />
erkekliğinin üstüne oturması olabileceğini ve buna çok da istekli olmadığını net bir şekilde<br />
söylemiş, tek avantajı diğerlerinden <strong>fi</strong>ziksel olarak daha güzel olan bir kadının kendisine<br />
hiçbir zaman çekici gelmediğini anlatmış, Duru’yu enerjisini etrafındakilerin bakışlarından<br />
alan bir parazite benzetmiş ve Duru’nun kendi duvarından inip defolmasını söylemişti.<br />
Duydukları karşısında önce sarsılan Duru, gözyaşlarını tutmuş ve oturduğu duvarın üstünden<br />
Göksel’e tekme tokat girişmişti. Duru şanslıydı ki bu deli zırvası çocuk ona karşılık<br />
vermemişti çünkü Duru’ya atacağı tek bir yumruk bile çok yıkıcı olabilirdi.<br />
Kendi varlığından başka kimseninkini önemsememek, hayatının ilk üç yılında yaşadığı<br />
travmalar sonucu beynine kazınan Göksel, Duru’nun sahneye geldiğini fark etse de<br />
umursamadı. İnsanlarla gerilimli ilişkiler içinde olmak ona çok doğal gelen, alışık olduğu bir<br />
durumdu. İki yıl önce kendisine acıdığı için yanına gelen bu salak kıza, dürüstçe aralarındaki<br />
durumun hangi şartlarla var olabileceğini ve bu şartların da kedisinin ilgisini hiçbir şekilde<br />
çekmediğini çünkü Duru’nun olduğu kişiyi hiçbir anlamda çekici bulmadığını anlatmaya<br />
çalışmış ve sadece anlaşılmak adına yaptığı bu davranış sonunda kızın saldırısına uğramıştı.<br />
Kıza karşı özellikle bir gıcığı yoktu aslında ama o gün Duru, yanına sanki kendisine bir iyilik<br />
yapıyormuş gibi gelmiş ve Göksel’de kendisine acıyan herkese yaptığı gibi bu kıza da haddini<br />
bildirmişti. Duru kendisine saldırırken sadece elindeki sandviçin zarar görmemesine dikkat<br />
etmiş, insanların kızı oradan götürmelerini bekleyip sandviçinin geri kalanını sonunda<br />
yiyebilmişti. O gün o sandviç, 20 saattir ağzına koyduğu tek yemekti. Yemek yemek gibi<br />
birincil ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çeken insanların, arkadaşlık etmek gibi lüks<br />
ihtiyaçlar peşinde avanaklık edenlere toleranslarının olmadığını iyi bilirdi Göksel.<br />
Yetimhanede büyümüştü. Ailesini hiçbir zaman tanımamış, hiç sevilmemiş ve kendini<br />
korumayı öğrenene kadar da hem psikolojik hem <strong>fi</strong>ziksel, sürekli tacize uğramış bir çocuktu.<br />
Henüz 12 yaşındayken bir kişiyi beş yerinden bıçaklamıştı ama ölüp ölmediğini hâlâ<br />
bilmiyordu, o andan aklında kalan tek şey adamdan akan kovalarca kan ve kendi kesilen elinin<br />
çok acıdığıydı. Ellindeki izler Göksel’e hep hayatta kalmanın bedelini hatırlattılar, ne zaman<br />
olsa ödemeye hazır olması gereken bedeli.<br />
Göksel’in dans etmesi tamamen tesadü<strong>fi</strong> gelişmişti. Bir eğitim vakfı, sokakta akrobatik<br />
hareketler yaparak para toplamaya çalışan Göksel’e burs vermiş ve onu vakfın çocuk yurduna