23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

saçmalığını! Çocuklara başlarına gelebilecek değişik senaryoları ezberletirsen sadece<br />

prototip yaratırsın, ben problemlerle değil potansiyelle ilgileniyorum. Potansiyeli iyi<br />

donanmış birine davranış şekli aşılamaya çalışmana gerek yok, her anlamda kendisi çözümü<br />

yaratabilir. Elli sene önce yazılmış, hem de beceriksizce yazılmış kitaplardaki<br />

fonksiyonelliğini yitirmiş bilgiyle kafalarını karıştırmaya gerek de yok. Ben onlara öğrenmeyi<br />

öğretiyorum ve neyi öğrenmek istediklerinin özgürlüğünü veriyorum. Onlara asla<br />

öğretmiyorum! Kimseye bir bok öğretemezsin, ezberletebilirsin, zorlayabilirsin ama<br />

öğretemezsin. Belki öğrenmeyi öğretebilirsin, bilgileri beyninde nasıl depolaması gerektiğini<br />

ama o kadar! Öğrenecekse kendisi öğrenir. Ne istiyorsa, ne zaman istiyorsa, ne kadarını<br />

bilmek istiyorsa sadece kendisi öğrenir!” dedi.<br />

Anlık bir hisle, elinde olmadan Deniz’i sevdi Can. Kendisine ait olan bir şeye sahip çıkmış<br />

bir yağmacı olmadığını düşünebilse, Deniz’le tanıştığına memnun bile olabilirdi ama<br />

Duru’nun varlığı Deniz’i takdir etmesini engelliyordu. Ağzı çok iyi laf yapan, iyi konuşan bu<br />

özgün adam ne olursa olsun Can’ın düşmanıydı. İçinde çoğalan duygunun savaş çığlıkları atan<br />

kıskançlık olması için kendini zorladı ama bu kıskançlık saygıyla yoğrulmaya başlamıştı ve<br />

Deniz’in baş konuşmacı gibi kendini ifade ettiği bu konseptten hemen çıkmalıydı. Can konuyu<br />

ışın kılıcıyla keser gibi aniden ve geriye dönüşü engelleyecek şaşırtıcılıkta Duru’ya sordu,<br />

“Duru. Bundan 10 yıl sonra nerde görmek isterdin kendini?”<br />

Konuyu Deniz’in üzerinden almak zorunda hissetmişti kendini, kendi iyiliği için. Bu soru,<br />

hastalarına sıklıkla sorduğu ilk üç sorudan biriydi ve şimdi ancak en iyi bildiği iki şeyden<br />

birisini yaparsa bu geceyi kendi lehine çevireceğini anlamıştı: Psikoterapi. Düşünceler kafada<br />

kemikleşmeden taktik değiştirmeliydi yoksa o çok kıymetli küçük tohumu, Duru’nun kafasında<br />

bakımsız kalacaktı.<br />

Duru, Can’a bakmamaya özen gösterip yüksek sesle düşünerek, “10 yıl sonra... Hımm.<br />

Aslında ne istediğimi biliyorum ama inşallah 10 yıldan önce ulaşırım oraya. 10 yıl sonra,<br />

öncelikle Turkuaz’la dünyayı dolaşmış ve dünyanın dört bir yanına yayılmış tüm profesyonel<br />

gösterileri izlemiş, hatta en beğendiklerimde de sahne almış olmak istiyorum. Sonra kendi<br />

okulumda ve gösteri merkezimde, bu oyunların orijinalliklerine hiç dokunmadan, yani<br />

adaptasyon saçmalığının oyunu deforme etmesine izin vermeden, dünyanın dört bir yanından<br />

topladığım bu oyunları ilk günkü tazeliğinde sergilemek istiyorum ama kesinlikle kendi<br />

oyuncu, yönetmen ve müzisyen kadrolarıyla yani. Oyunu alıp burda sahnelemek değil,<br />

sahnelendiği şekilde buraya taşıyıp tamamıyla orjinal haliyle burda gösteriye çıkartmak<br />

istiyorum. Düşünsenize bir Cats 15 ya da Rock of Ages müzikalini burda benim gösteri<br />

merkezimde sanki Broadway’deymiş gibi izleyebileceksiniz.” diye cevap verdi.<br />

Aysun şaşırmıştı. “Güzel hayal, çok para!” dedi gülerek. Duru itiraz etti, “Çok para? Bu<br />

gösterileri izlemek için burdan dünyanın bir ucuna giden insanlar var, ayaklarına gelmesi çok<br />

daha ucuz bile olur. Sanat turizmi.”<br />

Can, Duru’ya bakarken haykırmak istedi, “Hayallerini gerçekleştirebilecek olan benim!”<br />

diye bağırmak ama sonra Duru’nun kendisine bakmamaya özen gösteren güzel gözlerine baktı<br />

dikkatle ve huzurla doldu içi, bu kadın kesinlikle onundu. Kurduğu hayallerle, içine doğduğu<br />

vücutla, ince uzun parmaklarıyla, ettiği dansla Duru tamamıyla Can’a ait ama bu aitliği henüz<br />

keşfetmemiş bir kız çocuğuydu. Deniz’i aradan çıkarınca her şey olması gerektiği yere akacak,<br />

Can, Duru’yu kendi kadınına dönüştürecekti. Sabırsızlandı. Tam konuşmak üzere olan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!