23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Duru merdivenleri hızla çıkmaya çalıştıkça sanki bir şey onu aşağıya çekiyordu. Aşağıya<br />

inip Deniz’in suratına ne kadar salak olduğunu höykürmek istiyordu! Merdivenlerin başına<br />

vardığında bacak kasları sanki bir dağın tepesine tırmanmış gibi ağrıyordu, bir terslik vardı.<br />

Kafası zonklamaya başladığında anladı, nefesini tutuyordu. Hemen içindeki karbondioksite<br />

dönüşmüş havayı bıraktı ve ciğerlerini taze havayla doldurdu. Banyoya girip kapıyı kilitledi.<br />

Can Manay’ın derin, siyah gözleri gitmiyordu aklından, tokalaşırken kendisine bakışı ve elini<br />

kavrayışı, sesi! En fenası da sesiydi. “Senin için burdayım.” deyişi kafasında yankılandı, Duru<br />

içindeki sesi dindirmek için önce tuvaletin sifonunu çekti, sonra suyu açıp kapadı. Bu<br />

hissettiği karmaşa neydi? Niye Deniz’e anlatmıyordu olanları? Niye oyalanıyordu? O gece<br />

Can Manay’ı bahçede gördükten sonra kendi kendine söz vermişti, bir şey daha olursa hemen<br />

anlatacaktı her şeyi. Daha ne olmasını bekliyordu ki?! Deniz’in salaklığına, etrafında<br />

dönenleri göremeyen saflığına, belki de güvenmek adını koyduğu umursamazlığına<br />

öfkelenerek bir süre daha banyoda durdu. Sabırsızca dolanırken nasıl olur da Deniz’in<br />

kendisini böylesine savunmasız bıraktığını düşündü. Hem de onu eve bile davet etmişti... Onu<br />

bu kadar sevdiğini söylerken nasıl olur da Can Manay’ın enerjisini hissetmezdi? Belki de<br />

Deniz, zannettiği kadar sevmiyordu onu, artık.<br />

Aşağıya indiğinde etrafını saran bu enerjiyi dağıtmak için radikal bir hareket yapması<br />

gerektiğini biliyordu. Deniz bu kadar hayal aleminde yaşamasa bu hareketi yapmasına gerek<br />

kalmazdı, o zaman kimse ona bu kadar yaklaşmaya cesaret edemezdi. Erkek dediğin<br />

koruyandı, kapsayan olmalıydı! Göksel hayvanı nasıl da diklenmişti Ada zavallısı için! Ne<br />

kadar tuhaftı ama Allah’ın sosyopatında bile kollama duygusu vardı. Gururu, Göksel ve Ada<br />

gibi acizler tarafından saldırıya uğrarken, kalbi Can Manay’ın kuşatmasındaydı. Niye hep tek<br />

başına savaşmalıydı? Niye bu kadar yalnızdı...<br />

Revize ettiği çizimin üzerinde dikkatle çalışan Deniz, nihayet gerçek bir şeylerin parçası<br />

olabileceğini düşündü. Birileri, en sonunda doğru düzgün bir şeyler yapacak ve Deniz ne<br />

gerekirse, hiçbir karşılık beklemeden verecekti kendinden. Konu para değildi, bu Can Manay<br />

denilen adam düzgün biriydi. Tuhaftı ama düzgündü. Şadiye Reha nasıl da evinden<br />

göndermişti? Bu ülkede kimse bu kadını karşısına almaya cesaret edemezdi ama Can<br />

umursamamıştı bile, hem de kim için! Onu tanımıyordu bile ama Can düzgün biriydi. Doğruya<br />

hakkını vermeyi seçmiş düzgün biri. Doğru olanı görme cesareti olan, taraf tutabilecek kadar<br />

insan biri. Böylelerinden zarar gelmezdi, ne kadar tuhaflıkları olsa da. Duru’nun uzun süredir<br />

etrafta olmadığını ancak başını kağıttan kaldırınca fark etti Deniz ve Can’a, “Sana bir şey<br />

ikram etmedik mi biz ya!?” deyip ayağa kalktı.<br />

Can ne içmek istediğine karar verirken aniden hınzır bir gülümseme belirdi suratında.<br />

Deniz anlamadan, “Ne istersin? Her şey var, hatta Duru’nun bitki çaylarını özellikle tavsiye<br />

ederim.” dedi. Can sırıtması suratına iyice oturunca kollarını iki yana açıp oturduğu koltukta<br />

iyice kaykılarak, “Bir şeyler sarsana, projeyi konuşurken ilham verir.” dedi. Deniz’in<br />

algılaması birkaç saniyesini aldı ve anladığı şeye şaşırmadan, “Yok, gerek yok! Ben<br />

kafamdakini yatıştırmak istediğimde sarıyorum. Şimdi her bir hücreye ihtiyacımız var,<br />

uyuşmayalım.” dedi. Can Manay içindeki hayal kırıklığının midesine oturduğunu hissetti.<br />

Midesine bir yumruk gibi oturan bu duygu asitler salgılamaya başlamıştı bile. Can huysuz bir<br />

şekilde, “Karnım aç.” derken telefonunu eline aldı. Deniz hizmet etmeyi pek beceremeyen bir<br />

adamdı, insanları kendi ihtiyaçlarını gidermek konusunda motive etmekle geçmişti hayatı,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!