23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kendilerine inanmayan insanlar sürüsü Tanrı’nın peşinde ona sözde inançlarını sunuyorlardı,<br />

sanki böyle bir sürünün inancının değeri varmış gibi!<br />

Aklına Can Manay geldiğinde, kalkışı yüzünden dönen başını sakinleştirmeye çalışıyordu.<br />

Ondan ne kadar da nefret ettiğini düşündü. Bu durumda olmasının nedeniydi bu adam. İnsanın<br />

hakkını yiyen birine haddini bildirememesi kadar acıtan bir duygu yok diye karar verdi.<br />

Anlıyordu eline tüfek alıp patronlarını, banka müdürlerini falan vuran adamları. Dışarıdan<br />

delilik olarak görülebilen şeyler, içine girildiğinde hak verilen durumlar haline gelebiliyordu<br />

bu hayatta. Sadece bakış açınızı değiştirmeniz yeterliydi. Yenilginin ağırlığı altında ezildiğini<br />

hissederek banyoya doğru giderken, bir gün bu Can Manay denilen vicdansız pisliğin ipini<br />

çekmekle ilgili tuhaf bir umudu olduğunu hissetti. İçindeki kararlılık Don Kişot’unkine<br />

benzeyen bir şey olsa da, şimdilik hâlâ umut vericiydi.<br />

Siparişi gelene kadar sıcak duşun altına girdi. Sadık’ı bir daha görmeyeceğini düşündü,<br />

yeterince salak durumuna düşürmüştü kendini ve bir daha görüşmeseler iyi olacak diye karar<br />

verdi. Duşun altında kafasından akan suların uğultulu sesini dinlerken yok olmak istiyordu.<br />

Ateş düşürücü ilaçlar işe yaramıştı, ateşi ha<strong>fi</strong>flemişti ama yaklaşık yarım saat üstünden<br />

akıttığı sıcak su Özge’nin vücut sıcaklığını tekrar yükseltmeye yetti. Banyodan çıktığında<br />

havluyla kısaca kurulandı, eline aldığı bornozu giymeden çıplak bir şekilde banyodan çıktı.<br />

Koridorda kendi odasına doğru yürürken önünden geçtiği aynada üzerinden çıkan buharlara,<br />

sıcak suyun ve ateşinin etkisiyle iyice kızarmış suratına baktı. Islak saçlarından damlayan<br />

sular önce omuzlarına, oradan da kayıp göğüslerinin arasından, kenarından ince bir iz<br />

bırakarak vücuduna akıyordu. Vücudu o kadar sıcaktı ki, suyun bıraktığı ince iz anında<br />

buharlaşıp yok oluyordu. Özge bir tane daha ateş düşürücü almaya karar verdi. Ama önce<br />

hemen bir şeyler yemeliydi yoksa ilaçları hazmetmesi imkansızdı, kusacaktı. Çıplak bir<br />

şekilde salona gitti, tabakta yarım bıraktığı çorbaya bir parça ekmek bandırarak ağzına attı.<br />

Hiçbir tat almıyordu, görevini yerine getiren bir asker gibi ikinci ekmek parçasını da çorbayla<br />

ıslattı ve ağzına tıktı. Kapı çaldığında ağzında hâlâ yutmaya çalıştığı lokmayla çırılçıplak<br />

salonun ortasındaydı. Yatak odasına fırlayıp üzerine hızla bir atlet ve pamuklu kocaman bir<br />

anneanne külotu geçirebilmişti. Koridorda kapıya doğru ilerlerken aceleyle pijamasının altını<br />

geçirip kapıya vardı. Gelen yemeğiydi. Kapıyı dikkatlice aralayıp vücudunu kapının ardına<br />

gizleyerek paketi aldı, sutyensiz göğüsleri askılı atletin içinde kurye için fazlasıyla dikkat<br />

çekici olabilirdi. Kafasını uzatıp yemeğin ücretini sordu, kapının yanındaki ayakkabılığın<br />

üstünden parayı alıp, vücudunun kapının arkasında kamufle olmasına dikkat ederek parayı<br />

uzattı, paranın üstünü beklerken kapıyı çok az aralık bıraktı ve elindeki yemeği hemen<br />

sehpanın üstüne koydu. Parasının üstünü almak için geri döndüğünde kapıdan sadece elini<br />

uzattı, üstünü alırken eliyle kuryenin beklemesi için bir işaret yaptı, kapının arkasındaki yerine<br />

geçip elindeki paradan bahşiş için ayırdı ve elini kapının aralığından uzatırken, “Buyrun.”<br />

dedi.<br />

Bir anda elini buz gibi bir el kavradı. Sıçrayıp başını kapının aralığında uzattığındaysa,<br />

karşısında Özge’nin küçük elini kendi iri elinin içine almış Sadık’ı gördü. Sadık, paranın<br />

Özge’nin avucunda hapsolmasına neden olacak şekilde Özge’nin parmaklarını kıvırmıştı.<br />

Özge hem Sadık’ın varlığına, hem de Sadık’ın suratındaki sempatik ifadenin nedenine<br />

şaşkınlıkla bakakalmıştı. Dergi daha ilk sayısında batmıştı ve suratındaki ifade, parasını<br />

batıran birine yöneltilmiş bir ifadeden çok, bir dosta hitap eden sıcaklıktaydı ya da Özge’nin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!