23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

merkezi yaptırmak istiyorum, okulla birleşmiş bir gösteri merkezi.” diye konuya girmiş ve<br />

hazırlanan bir projeyi onlara gösterip <strong>fi</strong>kirlerini almak istediğini söylemişti. Deniz’in gözünde<br />

çakan ateşte heyecanını görüp, “Fikirlerinize ihtiyacım var.” diye eklemişti. Duru, gecede<br />

olanların kafa karıştıran etkisiyle umursamadan giderken, Deniz, “Ülkenin en çok ihtiyacı olan<br />

şey bu. Bir ilham kaynağı olarak işleyen bir okul harika olur!” diyerek atlamıştı oltaya. Can<br />

bugünkü görüşme için sekreterinin kendisini arayacağını söylemiş ve Duru’nun gidişinden<br />

dolayı içine yayılan sıkıntının suratına yansıyan isteksizliğini kamufle ederek uğurlamıştı<br />

Deniz’i. Uydurduğu bu <strong>fi</strong>kir sayesinde zarardan kara dönüştürecekti her şeyi, son anda.<br />

Telefonu çaldığında, arayanın Zeynep olması Can’ın kalbini hızlandırdı, gelmişlerdi.<br />

Duru’yu görmesine çok az kalmıştı. Can, karşısındaki camdan yansımasına baktı. Baktığı şey<br />

nasıl göründüğü değil, karşısındakini nasıl hissettirdiğiydi. Karşıda uyandırılan duygunun,<br />

yansıtılan yakışıklılıktan çok daha güçlü olduğunu öğrenmişti ve bunu en güçlü silahı haline<br />

getirmek için çok da çalışmıştı. Samimiyeti en samimi seviyede taklit edebilmekten geliyordu<br />

bu güç. Sevilmek isteyen birine onu sevdiğinizi hissettirmek, beğenilmek isteyene<br />

beğendiğinizi hissettirmek, yalnızlık çeken birine hep yanında olduğunuzu hissettirmek,<br />

başarısız birine başarıya giden yolun sizden geçtiğini hissettirmek... Ve bunu yüreğinizden<br />

geliyormuşçasına yansıtmak, işte bu Can Manay’ın eşsiz gücüydü. Duru’ya nasıl<br />

hissettirmeliydi?<br />

Muhtemelen şimdi seans odalarını gezdiriyordu Zeynep onlara. Etkilenmiş miydi acaba? Bu<br />

ziyaretin, geçen geceki bakışmadan sonra Duru’nun içindeki merak tohumlarının canlanması<br />

için en uygun fırsat olduğunu düşündü, bu düşünce huzur verdi ona. Suratında beliren<br />

gülümsemeyi camdaki yansımasından fark ettiğinde, masanın üzerinde duran telefonunu aldı<br />

eline. Zeynep yukarı çıkışlarını haber vermek için çaldırdığında kaçırmak istemiyordu.<br />

Telefon iki kere, Can’ın hesapladığından daha önce çalmıştı. Bir terslik mi vardı?<br />

Kafasından bu olumsuz düşünceyi uzaklaştırıp birazdan Duru’yla tokalaşacağını hayal etti.<br />

Kalbi sanki yerinden çıkmak üzereydi.<br />

Zeynep kapıyı açıp içeri önden girdiğinde, ardında onu takip eden bir tek Deniz vardı. Kapı<br />

tamamen kapanana kadar Can dikkatle baktı. Deniz’in ardında kimse yoktu. Deniz’le<br />

tokalaşırken Duru’nun neden gelmediğini sormamak için çok zorlandı ya da suratındaki hayal<br />

kırıklığının anlaşılmaması için. Deniz sıkıca tokalaşıp dikkatini hemen masanın üzerindeki<br />

projeye vermişti bile. Zeynep, Deniz Bey’in binayı gezmek yerine bir an önce projeyi görmeyi<br />

tercih ettiğini açıklayıp odadan çıkarken, Deniz eğilmiş projeyi detaylarıyla inceliyordu.<br />

Doğrulduğunda, “Nereyi düşünüyorsun?” diye sordu. Can’ın, Deniz’in projeyle ilgili sorusuna<br />

cevap vermesi bir an sürdü. Yaşadığı hayal kırıklığının etkisi kolay hazmedilir gibi değildi.<br />

Kafasını sallayıp, “Yer konusunda oldukça esneğiz, önemli olan öğrencilerin kolay<br />

ulaşabileceği bir lokasyonda olması.” diye uydurdu.<br />

Bunu daha önce hiç düşünmemişti ama önemli değildi, Can’ın işiydi bilmediği bir sürü<br />

soruyu eminmiş gibi cevaplamak. İlgisini konuya yöneltmekte zorlanarak Deniz’e, “Nasıl<br />

buldun?” diye sordu. Deniz cevap vermekte tereddüt edince Can, “Ne düşünüyorsan onu söyle<br />

lütfen” diye üsteledi. Topu Deniz’e atmak istiyordu, şu an hissettiği karmaşa içinde dinleyici<br />

olmak daha kolaydı. Deniz, “Önyargılı olmak istemiyorum. Hakkıyla bir cevap verebilmem<br />

için burda yapmak istediğin şeyin ne olduğunu anlamam lazım önce.” dedi. Can, Deniz’in<br />

kafasının iyi olmadığını gördü. Dikkatle baktı gözlerine. Yakışıklı bir erkekti bu. Erkekliği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!