23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hiddetli bir endişe duydu. Daha bir kere bile yakından görmediği bu kadının varlığının,<br />

beklentisini karşılayacak güçte olmamasını ne kadar da çok istediğini fark etti. İçinde büyüyen<br />

bu duyguların hiç tanımadığı bir kadına karşı hissedildiğini düşündüğünde, yıllar önce<br />

yaşadıklarını kendisine hatırlatan ve kalbinin en karanlık yerine gömdüğü korku uyandı içinde.<br />

Bu korku, ehlileştiremediği tutkusunun korkusuydu.<br />

Hayatında sadece bir defa gerçekleşebilecek ve zaten çoktan gerçekleşmiş bir mucizenin<br />

ikinci kere peşine düşecek kadar budala biri miydi? Sorguladı. İçinde uyanan her şeyi<br />

geldikleri yere gömüp hemen bu bahçeden çıkmalıydı. Kendisine tedaviye gelen, her şeye<br />

sahip oldukları halde hevesleri kaçmış salaklardan biri gibi hissediyordu şimdi. Karşısında<br />

duran Deniz’e baktı dikkatle, biraz daha burada dikilirse durumun bu adam tarafından da<br />

sorgulanacağını düşündü. Sonuçta güzel bir kız görmüştü bahçede, büyüleyici bir şeydi ama<br />

hayat, aslında sihre izin vermeyecek şekilde tasarlanmıştı. Uzaktan bizi büyüleyen şeyler,<br />

yaklaştıkça sihirlerini kaybederlerdi. Başlatmak üzere olduğu şeyi fark etti, silkelendi.<br />

Deniz’e, evi yeniden satışa koyduklarında irtibata geçeceklerini söyleyerek konuyu kapattı.<br />

Bahçeden çıkmak üzere merdivenlere doğru aceleyle yöneldiğinde kendini ha<strong>fi</strong>flemiş bile<br />

hissediyordu, ta ki duyduğu ses onu durdurana kadar.<br />

Duru, Can Manay’ı geçirmek üzere olan Deniz’e seslenmişti. Deniz’in adına değer katan bir<br />

seslenişti bu. Narin ama ince olmayan bir ses. Kendinden eminliği kulaktan kalbe geçen,<br />

dinlemeye değer bir ses. Can Manay, Deniz’le birlikte Duru’ya döndüğünde, Duru yedi metre<br />

ileride, bahçedeki bir grup insana aldırış etmeden anahtarlarının nerede olduğunu soruyordu<br />

Deniz’e. Sesindeki sabırsızlık, teninin parlaklığına hizmet eden bir güçteydi. İstediğinin<br />

hemen yapılması gereken bir varlıktı bu. Kendi varlığının içinde dolu, mutlu, sadece kendisi<br />

olarak anlamlı bir ruh diye düşündü Can, kendisine bir an bile bakmayan Duru’nun teninde<br />

gözlerini gezdirirken. Duru’nun ıslak saçları geriye doğru taranmıştı ve üzerindeki siyah body,<br />

altındaki etek, eteğin altından çıkan gri tayt kızın bir balerin olduğunu anlatıyordu. Can, nasıl<br />

olur da böylesi etkili bir şeyi daha önce etrafta görmemiş olduğuna şaşırdı.<br />

Deniz anahtarların yerini söyler söylemez Duru aceleyle içeri girdi. Can merdivenlerin<br />

başında kaskatı kesilmiş vücudunu hareket ettirmek için kendini zorlasa da dönemedi, kendini<br />

tutmasa koşup kızın peşinden eve girebilirdi. Sadece gördüğü şeyin gerçek olup olmadığını<br />

anlamak istiyordu. Aklı ona artık yoluna koyulması gerektiğini söylerken, merakı ona<br />

keşfetmesini buyuruyordu. Ne Deniz’in kendisinden özür dileyen kelimelerini duydu, ne de<br />

adamın Duru’nun ardından içeriye girdiğini anladı. Öylece orada dikildi. Kaya’nın elini,<br />

kolunda hissedince ancak ana dönebilmişti ki, Duru tek başına kapıdan çıktı.<br />

Duru, Can Manay’a yaklaşana kadar, elindeki eskitme süveteri bir hamlede üzerine geçirip<br />

uzun, ıslak saçlarını bileğindeki lastik tokayla bir hamlede topuza dönüştürdü. Süveteri<br />

üzerine giyerken kızın beyaz koltukaltları Can Manay’ın beynine an be an kazındı. Teni,<br />

kokusu, hissettirdiği duygu... Varlığıyla ilham veren bir yaratıktı bu. Can Manay’ın yanından<br />

geçerken sadece bir an baktı Can’ın suratına, gözlerine bile değil. Can’ın bakışları Duru’nun<br />

ilgisizliğine çarpıp geri döndüler. Duru merdivenlerde duran beylere, “Günaydın.” dedi ve<br />

hissettirdiği duygulardan habersiz, umursamaz, okuluna gitmek üzere bahçeden çıktı, gitti.<br />

- 8 -

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!