23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

gün, bu sonuçsuz arayış içinde geçmişti. Üniversitelerde düşündüğü kişileri bulamayan Özge,<br />

bu seferde kurslara başvurdu. İnternette bulduğu, iyi puanlama almış gra<strong>fi</strong>k tasarım<br />

kurslarında senyör eğitmen olarak çalışan iki kişiyi hemen işe aldı. Bu iki kişi de kendilerine<br />

yardım etsin diye kendi tanıdıkları birer gra<strong>fi</strong>keri işe aldılar. Bir art direktör, iki gra<strong>fi</strong>ker ve<br />

Özge ile ekip bir günde tamamlanmıştı. Kendi lap topundan çalışan Özge, dergi için dört<br />

bilgisayar, bir yazıcı aldı. Alınan ekipmana ay sonunda ödenecek maaşları da ekleyince<br />

paranın bir kısmı gitmişti bile.<br />

Doğru matbaayı bulmak kolay olmamıştı. Şehrin bir zamanlar en saygın gazetesinin<br />

basıldığı bölgede bir sürü iflas etmiş ve etmek üzere olan birkaç matbaa olduğunu biliyordu.<br />

Gazetenin bulunduğu yer şehrin en eski yerleşim yerlerinden biriydi, gazetenin varlığının<br />

etkisiyle bölge nerdeyse yüzyıl boyunca matbaalarıyla ünlenmişti. Ama gazete kapatıldıktan<br />

sonra bölgeyi tekstil artıklarından para kazananlar istila etmişti. Ülkenin en hakiki gazetesinin<br />

tarafsız yayın yapmaktaki ısrarının, hükümette nasıl da sert etkiler yarattığını, hükümet ve<br />

gazete arasında çıkan soğuk savaşta, bir yıl boyunca türlü entrikalarla gazetenin üst düzey<br />

yöneticilerinin, yazarlarının nasıl da suçlar uydurularak hapsedildiğini izlemişti ülke. Herkes<br />

izlemiş, üzülmüş, bunu yapanlardan nefret etmiş ama kimse bir şey yapmamıştı. Kendi<br />

çıkarlarını korumak üzere güdümlenmiş medya patronlarına ait diğer medya grupları da<br />

durumu görmezlikten gelip konuyla ilgili hiçbir habere yer vermeyerek, ülkenin ruhunun bir<br />

parçası olan bu saygın gazetenin yıkılışına göz ucuyla bile bakmamışlardı. Bu durum herhangi<br />

basın ya da yayın kuruluşunda yer verilmeyen ama halkın kulaktan kulağa konuştuğu bir<br />

efsaneye dönüşmüştü artık.<br />

Özge bir zamanlar çıkardığı çocuk dergileriyle ünlenen bir matbaanın peşine düşmüş,<br />

matbaanın adreste olmadığını gördüğünde uğradığı hayal kırıklığına rağmen vazgeçmemiş ve<br />

neredeyse kapı kapı yaptığı iki günlük araştırma sonunda matbaayı eskiden han olduğu<br />

tabelasından belli olan ama şimdi içindeki dağınık overlok atölyeleri ve girişlerine yığılmış<br />

kumaş parçalarıyla daha çok pazara benzeyen pasajın zemin katında bulmuştu. Kapatılan<br />

gazetenin eklerini çıkardığı için eski gazeteyle yoğun olarak çalışan matbaa sahibi, gazete<br />

kapatıldıktan sonra <strong>fi</strong>yatları indirmesine rağmen nasıl müşteri bulamadığını, sonra yeni bir<br />

gazetenin matbaasında çalışan çırağından, kendisinin kara listede olduğunu öğrendiğini ve pes<br />

etmek istemese de maliyetleri karşılamak için önce sahip olduğu tek evini ve arabasını<br />

sattığını ama sonunda matbaayı nasıl bankaya kaptırdığını anlatmıştı Özge’ye. Matbaanın<br />

sahibi Erdal Bey’i dinlerken Özge’nin aklına Can Manay geldi. Bu adamın da bir Can<br />

Manay’ı vardı bir yerlerde diye düşündü, aslında onu hiç tanımayan, bilmeyen ama yine de<br />

onu yok etmek için karar vermiş biri. Uzun bir sohbetten sonra Erdal Bey’le anlaşmaları kolay<br />

olmuştu, adamın tek istediği çalışmaktı ve Özge, Erdal Bey’e onu çok çalıştıracağına söz<br />

vererek anlaşmayı imzalattı.<br />

Sıra Sadık Murat Kolhan’ın en önemli şartını yerine getirmeye geldiğinde, Özge hiç<br />

düşünmeden arkadaşı Ayşegül’ü aradı. Bu ölümcül maddeye göre, Özge asla derginin yasal<br />

sahibi olamazdı! Sadık Murat Kolhan’la ilişiği belirlenebilecek kimse derginin yasal sahibi<br />

olamazdı! Özge, güvenilir, bu piyasanın çok dışında, hatta bu şehirden çok uzakta yaşayan<br />

birini bulmalı ve tüm yasal haklarıyla dergiyi onun adına yapmalı ve kendisini de dergide<br />

basit bir metin yazarı olarak göstermeliydi.<br />

Özge’nin ilkokuldan arkadaşı Ayşegül’ün ailesi güneyliydi. Üniversiteyi başkentte birlikte

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!