23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

eğilip sessizce incelemeye başlayana kadar kıpırdamadı Ömer. Özge’nin eline bir izmariti<br />

alıp elindeki telefonun ışığıyla karanlıkta incelemeye çalıştığını görünce sessizce yaklaştı ve<br />

hiç konuşmadan Özge’nin incelemeye çalıştığı şeye baktı.<br />

Özge, “Mendilin var mı?” dediğinde, mendilin gözlerinden akan yaşlar ve sulanan burnu<br />

için olduğunu düşünerek sırt çantasından aceleyle çıkardığı paketi uzattı Ömer ama mendil<br />

izmarit içindi. Özge sessizce, ateş izinin etrafındaki tüm izmaritleri topladı. İçilmiş bira<br />

kutularını bir araya istifledi, telefonundan çıkan fener ışığıyla araziyi adım adım inceleyerek<br />

dolandı, bazen gördüğü bir şeyleri eline alıp inceledi ve istiflediği kutuların yanındaki eski<br />

bir konserve tenekesinin içinde biriktirdi. Ömer üşümeye başlamıştı, tam konuya girip artık<br />

gitmeleri gerektiğini hatırlatacaktı ki, Özge polisi arayıp yardım istedi. Savcılığa suç<br />

duyurusunda bulunduğu söz konusu kayıp dergilerin çalındığı ancak şimdi kesinleşmişti.<br />

Ömer, Özge’nin konuşmasını şaşkınlıkla dinlerken ağzını açıp müdahale etmek istedi ama<br />

Özge’nin ince kemikli parmakları tek bir işaretle ona susmasını emrettiler. Özge polise,<br />

hırsızları bu araziye kadar takip ettiklerini konteynırdaki geri kalan dergileri yakmak<br />

üzereyken müdahale ettiklerini, iki hırsızın kendilerine bıçak çektiğini ama oradan geçmekte<br />

olan bir grup öğrenciyi görünce kaçtıklarını anlatmıştı. Tamamen yalandı.<br />

Ömer’in şaşkın ve korkulu suratı, telefonu kapatan Özge’yi kendine çekti. Özge konteynırın<br />

içindeki dergilerden birkaç tanesini alıp etrafa saçtıktan ve bir grup dergiyi daha önce ateş<br />

yakıldığı küllerin olduğu yere yığdıktan sonra, Ömer’in yanına gidip daha mendili olup<br />

olmadığını sordu. Ömer bir açıklama beklerken ve polise yalan söylemeyeceğini Özge’ye en<br />

iyi şekilde açıklamanın yolunu kafasında şekillendirmeye çalışırken, çantasından çıkardığı<br />

son mendili de Özge’ye verdi. Özge önce suratını sildi, sonra bir erkek gibi burnunu hınkırdı,<br />

suratına sümük bulaşıp bulaşmadığını anlamak için Ömer’in suratına bakıp burnunu havaya<br />

kaldırarak, “Bir şey var mı?” diye sordu. Ömer nasıl cevap vereceğini bilemeden, acemice<br />

Özge’nin burnuna baktı, utandı ve, “Hayır yok.” dedi. Özge mendili katlayıp cebine koyarken<br />

hissettiği tüm öfke ve acıyı içinde sindiren birinin ifadesi kapladı suratını ve Ömer’in<br />

gözlerine bakıp seri bir şekilde, “Eğer iki şüpheliden ve bize saldırıdan bahsetmezsek polis<br />

sadece buraya gelir, etrafa bakar, dandik bir rapor tutar ve bizi bu lağım çukurunda dergilerle<br />

bırakır. Ben ciddiye alınmak istiyorum ki yardım alabilelim. Emeğimiz o boklu konteynırın<br />

içinde çürüyor ve orada yaklaşık 2 bin adet daha dergi var. Ya o dergileri gecenin bir yarısı<br />

seninle ikimiz taşımaya çalışıp mahvolacağız ya da iki saldırgandan bahsedip dergilerimizi<br />

o<strong>fi</strong>se götürmesi için polisten yardım alacağız.” dedi.<br />

Özge’nin konuşmasından mı, gece karanlığında parlayan yeşil gözlerinden mi, bu dergiye<br />

duyduğu bağlılıktan mı, çektiği acının suratına getirdiği güzellikten mi ne, Ömer hiç<br />

anlamadığı bu duyguya teslim oldu, kafasını sessizce evet anlamında salladı. Polisler gelene<br />

kadar detayların üzerinden defalarca geçtiler. Ne söyleyecekleri konusunda sanki gerçekten<br />

yaşamışlar gibi emin oldular. Polisler geldiğinde Ömer elindeki dergiyi bitirmişti, Özge’yi<br />

acıtan şeyi içinde hissetti. Bu kadar iyi yapılan bir şeye yapılan saygısızlık, belki yalnız olsa<br />

pes etmesine neden olurdu, en iyisi yapılmış olsa da, sonucun böyle olması umutsuzluk dolu<br />

bir dünyada yaşadığını hatırlatırdı ama Özge gibi ateşi dinmeyen birinin ardında bir şeye<br />

kendini adamak ibadet gibi geldi Ömer’e. Yaşamı anlamlı kılan bir ibadet, iyi yapılan bir<br />

işten başka ne olabilirdi ki?

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!