23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

4. BÖLÜM<br />

- 1 -<br />

Mezuniyet Gecesi…<br />

Yerlerine oturmakta biraz oyalanan seyircilerin uğultusu ve sahneyi ilk defa net bir şekilde<br />

inceleme fırsatı bulan okul müdürü Mustafa Bey’in dikkatini çeken su sistemi nedeniyle<br />

çenesine vuran endişesi, ince ince yükselen davulların ritmiyle kesildi. Işıklar da tamamen<br />

kararmıştı. İzleyiciler ne olduğunu anlamak için dikkat kesildiler, çünkü kimse programın<br />

başladığını anons etmemişti, sadece ışıklar aniden kararmış ve davulların senkronize sesi<br />

atağa geçen bir ordu gibi alçaktan ama yükselen bir ritimle başlamıştı. Sahnenin yavaşça artan<br />

nokta ışıklandırması planlanan kıvama geldiğinde, inceden inceye yağan yağmurun içinde,<br />

havada asılıymış gibi duran davullar ve davullara vuran parlak sopalar sanki kendi<br />

kendilerine ritimlerini tutuyorlardı. Işıklandırmanın ve sahnede yağan ince yağmurun etkisi<br />

izleyenlerin iyice odaklanmasına neden olmuştu. Davulların yükselen ritminin altından sızarak<br />

başlayan keman hâlâ görünmezdi. Müzik belirlenen referans noktasına geldiğinde siyahların<br />

içinde kamufle olmuş Ada, arkasını seyircilere dönerek sakladığı kemanın görünmesini<br />

sağladı dönerek. Gösteriyi seyreden herkes, Mustafa Bey bile, bu kadar ustaca bir açılış<br />

olmasına şaşkındı. Beklentilerin çok ötesinde, hatta daha önce gittikleri hiçbir gösteride<br />

izlemedikleri kadar ustaca bir gösteriydi bu. Oluşturmaktan başka hiçbir amacı olmayan<br />

insanların bir araya gelmesiyle oluşan her şey gibi ilham vericiydi. Gösterinin görsel gücüyle<br />

Ada’nın müziğinin işitsel etkisi o kadar kafa kafaydı ki, bu durum izleyenler üzerinde aşırı bir<br />

uyarılmaya neden oldu. Herkes seyrettiği şeyin detaylarına dikkat edemeden, bir fotoğrafını<br />

bile çekmeyi düşünemeden kilitlenmiş bir şekilde izledi. Müziğin dans ettiren etkisi, kemanın<br />

ağlayan notalarıyla kafa karıştırıcı olsa da, sonuç tek kelimeyle muhteşemdi. İki dakika 20<br />

saniye süren bu açılış ülkenin gördüğü en iyi açılıştı.<br />

Davullar, keman ve sadece tuşları parlayan piyano, aniden var oldukları gibi yok<br />

olduklarında müzik bitti ve yağmur kesildi. İzleyiciler açılışın şokunu üstlerinden atamadan<br />

boşalan sahne tek tük ritimli elektronik müziğin başlamasıyla yavaşça aydınlandı, sanki güneş<br />

doğmuştu. Müziğin yükselen ritmine aldanıp sahnede bir şeylerin olacağı beklentisine giren<br />

izleyiciler, sahneye odakladıkları gözlerini hiç kırpmadan beklediler ama hiçbir şey olmadı.<br />

Gözleri yoracak kadar aydınlanan sahnenin boşluğu izleyiciye huzursuz bir bekleyiş yükledi.<br />

Hâlâ hiçbir şey olmamaktaydı. Gözleri kamaştıracak kadar aşırı aydınlık içindeki bu beyaz,<br />

boş sahne ve kademe kademe yükselen rahatsız edici elektroniklikte bir müzik, kötü bir<br />

gösterinin ya da en doğrusu, yanlış yapılan bir şeylerin habercisi gibiydi.<br />

Tam olarak ne yaptığı bilinmese de, ülkenin en sevilen sanatçısı Şadiye Reha’ya yaptığı<br />

saygısızlıkla kulaktan kulağa dolanarak nerdeyse ünlenen ve Şadiye’nin resmen savaş açtığı<br />

bu haddini bilmez Deniz denen adamın organizasyonunu merak edip de gelen sosyetik<br />

izleyiciler, izledikleri güçlü giriş sahnesinden sonra belki ciddi bir başarısızlık skandalına<br />

tanıklık edebileceklerinin olasılığıyla heyecanlanıp birbirlerine bakmaya başlamışlardı bile.<br />

İzledikleri boş sahneden diğerlerinin bir anlam çıkarıp çıkarmadıklarını yoklarlarken, yokuşu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!