Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
kendine gülümsedi. Suratında istem dışı beliren bu gülümsemenin fark edilmemesi için hemen<br />
toparladı ifadesini. Deniz sakin bir şekilde, “O zaman dans deyince neden bahsettiğini<br />
bilmiyorsun. Bu aynı, hiç duymadığın bir müzik hakkında yorum yapmak gibi olur... İmkansız.”<br />
deyip elindeki kadehi kaldırırken, “Anlamı doldurularak yapılan şeylere... Ve yapanlara.”<br />
dedi. Arzum da hemen Deniz’in kadehini kendi kadehiyle karşıladı ama tokuşturmadı. Arzum<br />
rahatlamıştı, Deniz ve Duru arasındaki bağın güçlü olması Duru’yu hedef olmaktan otomatik<br />
olarak çıkarıyordu. Masadaki herkes kadeh kaldırırken Duru, kendini acemi hissederek<br />
Deniz’e baktı. Erkeği için kendini çok şanslı hissetti o an, çok uzun zamandır böyle<br />
hissetmemişti ve bir erkeği en değerli yapan şeyin kadında uyandırdığı korunma duygusu<br />
olduğunu düşündü Deniz’e gülümserken. Deniz’e kızgındı, içtiği otun arkasına saklandığı için,<br />
kendi içindeki yeteneği değerlendirmediği için ama en önemlisi, kendisine kalkan olmadığı<br />
için. Çok uzun zamandır bu gece ilk defa hissetmişti Deniz tarafından korunduğunu, şarabından<br />
kocaman bir yudum alırken Can Manay bücürü, Deniz’in tek hamlesiyle önemsizleşivermişti.<br />
Can’ın Duru’ya yöneltilmiş kaçamak bakışını ikinci defa fark eden Arzum, gecikmiş de olsa<br />
teşhisini koyabilmişti. Can Manay, Duru adlı bu kızın peşindeydi ve kendisinin orada bulunma<br />
nedeni bu ava katkıda bulunmasıydı. Kızdı. Gitmeye karar verdiğinde, ayağa kalkıp hiçbir şey<br />
demeden çıkıp gitmeyi düşündü ama bu Can Manay’dı, çekip gidilecekse çok dikkatli<br />
olunmalıydı. Her zeki piyasa kadını gibi Arzum’un da ilk öğrendiği şeydi bu, sistemi<br />
kuranlarla asla takışmamak, yoksa bir daha adınızı kimse duyamayabilirdi. Kocaman bir<br />
gülümsemeyle ayağa kalkarken Can’a, “Can Bey! Bana lavaboyu gösterir misiniz?” dedi. Can,<br />
Arzum’un gözlerinin içindeki yansımadan bir şeylerin ters gittiğini anladı ve rolüne uyarak<br />
sakince ayağa kalkıp Arzum’a lavaboya kadar eşlik etti. Lavaboya geldiklerinde, Arzum’un<br />
suratındaki gülümseme bıçakla kesilmiş gibi gitti. İşte o an Can işin ciddiyetini anladı,<br />
banyoya önce Arzum girdi ve Can kapanmak üzere olan kapının arasından nerdeyse sızarak<br />
kapıyı kapattı, tek hamlede kilitledi. Arzum kızgınlığını belirten bir ifadeyle Can’a döndüğü<br />
anda, Can hiç konuşmadan kızı ters döndürdü, omzunu eliyle tutup arkasından iyice yaklaşıp<br />
kulağına, “İzin ver.” diye fısıldadı. Arzum bir an dik durduktan sonra yavaşça öne eğilip<br />
poposunu Can’a uzattı. Can zaten kızın çok kısa olan elbisesini bir hamlede kaldırırken kendi<br />
pantolonunu açmıştı bile. Arzum’un içine girdiğinde artık Arzum için bu durum nihayet bir<br />
alışverişti. Can Manay’la dost olduğu andı bu. Bu piyasada sıkı dostluklar bu şekilde<br />
kuruluyordu. Can Manay’la ilgili daha ciddi planları vardı ama buna da razıydı. Kısa bir<br />
çiftleşme, avukatlar eşliğinde imzalanan herhangi bir iş anlaşmasından çok daha yaptırım<br />
gücüne sahip olabilirdi. Can Manay içinde gidip gelirken Arzum, Can Manay’dan ne<br />
isteyebileceğini düşünüyordu. Bu kesinlikle maddi bir şey değildi, bu adam maddiyatın<br />
ötesinde güçlü bağlantıları olan, eli her yere uzanan bir yöneticiydi. İnsanları yönetir, onlara<br />
ne yapmaları gerektiğini söylerdi. Can Manay dışarı boşalırken Arzum çoktan karar vermişti.<br />
Yabancı formatlı bir projeyi, yapımcılığını kendi üstlenerek ülkeye getirecekti ve Can Manay<br />
da projeyi istediği kanala sokmasında yardım edecekti.<br />
Arzum Unsur’un ülkenin en zengin kadınlarından biri olmasının hikayesiydi bu. Üç yıl<br />
içinde Arzum Unsur, yurtdışından getirdiği birçok programı ülkeye uyarlayacak, her uyarlama<br />
programla birlikte çok ciddi para kazanacak ve sonunda kimsenin hesaplayamadığı bir şekilde<br />
kendi medya şirketine bile sahip olacaktı. O gece aklına geldiğinde hep, televizyonculuk<br />
tarihinde imzalanan en iyi iş anlaşmalarından birini Can Manay’ın lavabosunda imzaladığını