Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
iliyorum.” dedi.<br />
Duru duyduklarından ürpermişti çünkü hepsi doğruydu, kendisiyle ilgili araştırma<br />
yaptırması aslında şaşırılacak bir şey değildi ama ayaklarını örtünün altına sokarak uyuduğunu<br />
nerden biliyordu? Bunu da salak Deniz’den öğrenmişti kesin! Ürpermesinin nedeni Can<br />
Manay’ın kendisine olan ilgisinde blöf yapmadığını net bir şekilde anlamasındandı. “Ne<br />
istiyorsun benden?” diye mırıldandı. Adamın ne istediği ortadaydı ama bundan başka sorusu<br />
kalmamıştı aklında.<br />
Can düşünmeden, “Benimle uyumanı.” diye cevap verdi. Duru şaşırmış, ona döndü. Can<br />
Manay, “Bir kez... Sana dokunmayacağım, asla! Benim yanımda uyu ve uyan, ondan sonra sen<br />
ne istersen itaat edicem, istersen sonsuza kadar yok olucam.” dedi. Bir süre hiç konuşmadan<br />
devam ettiler yola, sahil yolunu takip ederek artık binaların falan olmadığı bir yere, şehrin<br />
çok dışına çıkmışlardı. Tek tük restoranlar da bitmişti şimdi, ıssız sahil şeridinde<br />
gidiyorlardı.<br />
Duru uyanması gereken bir rüyanın devamını görmeye çalışırcasına oturuyordu bu arabanın<br />
koltuğunda. Can Manay’ın ne hissettiğini anlamak istiyordu. Birisine karşı bu kadar ihtiraslı<br />
olabilmek nasıl bir şeydi acaba? Nasıl bir duygu bir insanı bu kadar saplantılı, hem de<br />
kırılgan yapıyordu? Can daha önce kimseye böyle hissetmediğini söylemişti, belki de<br />
doğruydu, doğru olmalıydı, böyle bir adamın bu ölçekte yaşadığı ilişki kesin basına sızardı.<br />
Adamla ilgili internette var olan hemen hemen her şeyi okumuştu ve bir kadınla bile ciddi bir<br />
ilişkiye rastlamamıştı. Acaba nasıl bir rahatsızlığı vardı? Belki şu penisi küçük, kompleksli<br />
adamlardan biriydi bu Can Manay. Ama o tip adamlar bırak böylesine saplanmayı, kendisiyle<br />
küçük bir sohbet bile edemezlerdi. Duru biliyordu bir kadın olarak ne kadar güçlü olduğunu,<br />
erkekliğinden şüphesi olan ya da en ufak bir şekilde kendi erkekliğini sorgulayan hiçbir adam<br />
yaklaşamazdı yanına. Peki neden evlenmemiş, hatta ciddi bir ilişkiye bile girmemişti bu adam<br />
daha önce? Hissettirdiği kadar çekici bir adam olsaydı mutlaka başka bir kadın ona sahip<br />
çıkmaz mıydı? Sessiz bir şekilde yolda giderlerken, Duru bu adamın, bu tuhaf ısrarcılığında<br />
tiksindirici bir şeyler olduğunu düşündü, isteyerek bu düşüncede yoğunlaştı, rahatladı.<br />
Kendine ısrarla yapışan bir şey gibiydi. Can Manay’dan tiksinirse işler çok kolay olacaktı.<br />
Deniz gibi bir adamdan sonra böyle başkasının kadınının peşine düşen ve Deniz’e de<br />
arkadaşmış gibi davranan bir adamdan etkilenemezdi herhalde. Çok kişiliksiz, insanı arkadan<br />
bıçaklayan bir yaklaşımı vardı bu adamın. Kendisine aşık olan herkes bu cüretle davransa,<br />
Duru sürekli peşindekilerden kurtulmaya çalışmaktan yaşayamazdı hayatını.<br />
Neden etkilenmişti ki bu adamdan! Tamam, bu adamın tuhaf bir çekiciliği vardı, merak<br />
uyandıran, dokunma... daha doğrusu dokunulma isteği veren biriydi ama o kadar! Can<br />
Manay’ın kendisine verdiği telefona baktı Duru, bir saatten fazla geçmişti. Ne yani şimdi sırf<br />
bu adam istiyor, ağlıyor diye onun mu olacaktı! Parasını kullanıp hakkında bir de bilgi<br />
toplatmıştı, ruh hastasıydı, apaçık ortadaydı. Böyle saçmalık olmaz diye düşündü ve ciddi bir<br />
ses tonuyla, “Çok sıkıldım ben, şimdi hemen dön ve beni eve götür yoksa gerçekten Deniz’i<br />
arayacağım!” deyip elindeki telefonu sıkı sıkı tutup kaldırdı.<br />
Can, Duru’nun sesindeki kuruluğa, ciddiyete ve tiksintiye şaşırdı. Son beş dakika içinde ne<br />
olmuştu da Duru aniden bir makine gibi tam ters bir enerjiyle konuşmaya başlamıştı? Biraz<br />
önce göz göze geldiklerinde emindi Can, onunla arasında bir bağ olduğuna ama şimdi bu<br />
kupkuru sesinde sıkılmışlık ve ilgisizlik vardı. Can Manay aniden arabayı sağa çekip