23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kendi sorusunun düşünmeden ağzından çıkışına şaşırırken, Göksel’in cevabına daha da<br />

şaşırdı. Göksel hayır anlamında başını sallamıştı. Deniz, “Niye?” dediğinde Göksel, “Ada’ya<br />

aşık mısın?” diye sordu dümdüz ama içinde acı olan bir ifadeyle.<br />

Deniz şoktaydı, sorunun absürtlüğü enteresandı ama bu soruyu Göksel’in sorması<br />

inanılamazdı. İstem dışı gülerek, “Saçmalama, o benim kızım gibi!” diye cevap verdi.<br />

Göksel, Deniz’in yalan söylemediğini biliyordu, aslında Deniz’in Duru’ya bağlı olduğunu<br />

da biliyordu ama çok sık yalnız görmüştü Deniz’le Ada’yı ve diğerlerinin nasıl olur da<br />

Ada’ya karşı kendisinin hissettiği bu duyguları hissetmiyor olması ona hiç de doğal<br />

gelmiyordu. Deniz, Göksel’in donukluğunu elini onun omzuna koyup omzunu sıkarak bozmak<br />

istedi ama Göksel duyduğu cevap karşısında ilk defa kendisini minnettar hissediyordu birisine<br />

ve Deniz’in eli Göksel’in omzuna değer değmez Göksel sarıldı ona. Sıkı sıkı ve samimi bir<br />

sarılıştı bu. Ada’ya aşık olmadığı için teşekkürle dolu, içten bir sarılış.<br />

Duru, parıldayarak Deniz’e yaklaşırken onun Göksel’le konuştuğunu fark etti, Göksel’in<br />

allak bullak surat ifadesine bakılırsa Deniz sıkıştırmıştı onu köşeye. İçi huzurla doldu<br />

Duru’nun, korunduğunu bilmenin huzuruydu bu. Onlarla arasında mesafe bırakmaya özen<br />

göstererek yaklaştı. Dikkatle Göksel’in mahvolmuş suratına odaklandı, Deniz ne demişti<br />

acaba bu psikopatı böylesine yıkacak. Oh olsun, ağzına sıçıyordu!<br />

Deniz’in eli Göksel’in omzuna değdiğinde ve Göksel aniden Deniz’i kucakladığında telaşla<br />

onlara doğru üç adım attı Duru. Birbirlerine saldırıyor olduklarını düşünerek atmıştı bu adımı,<br />

bu kenetlenmenin bir saldırı değil kucaklaşma olduğunu anlaması üç adımını almıştı ama<br />

anladığında durdu ve durduğu yere çakıldı kaldı.<br />

Hayatı boyunca en nefret ettiği, tek nefret ettiği adam, Deniz’in, hayatı boyunca tek sevdiği<br />

adamın kollarında huzur bulmuştu. Hissettiği ihanet duygusu çok büyüdü ve vücudundan taşıp<br />

tüm dünyasına bulaştı. Nefret ediyordu, sadece Göksel’den değil, Deniz’den de nefret<br />

ediyordu. Göksel’e vereceği zevki düşünmeden hızla yürüdü Deniz’e, kafasına, vücuduna<br />

vururken ağzına gelen küfürleri sıraladı önce. Göksel, Duru’ya müdahale etmek için onu<br />

kolundan yakalayınca, Deniz onu ittirip, “Dokunma ona!” diye bağırdı. Duru kendini bir adım<br />

geri çekip hissettiği tüm nefreti gözlerine yükleyerek, “Hainsin sen! Pis, aşağılık bi hain!”<br />

diye haykırdı ve siktirip gitmesini söyleyerek hızla yürüdü gitti. Deniz refleks olarak Duru’nun<br />

peşinden gitti bir an ama sonlandırması gereken bir gösteri vardı ve Duru’ya gördüğünün<br />

düşündüğü gibi olmadığını anlatabilmesi için önce onu yakalaması gerektiğini biliyordu ve bu<br />

en az iki saat alırdı, zaten yetişemeyeceğini bildiği için birkaç adımdan sonra durdu, durmak<br />

zorundaydı. Gösteriye dönmeliydi! Hemen Göksel’e dönüp hiddetle, “Topla herkesi, dans<br />

etmeyen kimse kalmasın şu salonda!” diye emir verdi burnundan soluyarak. Müzik setinin<br />

başına geçen DJ’in çalmaya başlaması için onay vermek üzere sahneye doğru ilerlerken,<br />

Göksel’in diğer dansçıları topladığını kontrol etti, müzik ha<strong>fi</strong>f bir bosso nova ritmiyle<br />

başladığında Göksel ve diğer dansçılar salona yayılmaya başlamışlardı bile.<br />

Deniz’se bir an önce işini bitirip Duru’ya ulaşmanın telaşıyla huzursuz, tükenmiş,<br />

motivasyonunu yitirmek üzere sahne arkasında eserini izledi. Bu gece, Deniz’in diğerleriyle<br />

paylaştığı ilk eseriydi.<br />

- 6 -

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!