23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Keşfetmek.” diye cevap verdi.<br />

Bilge, “Size en itici gelen şey?” diye sordu hemen. Can Manay, “Cevabı bulabileceklerini<br />

düşünmeden soru soranlar.” dedi.<br />

Bilge, “En çok hoşunuza giden ses nedir?” diye ekledi. Can Manay, “Nefes alma sesi,<br />

özellikle zevk içindeyken.” dedi. İzleyicilerden bazıları anlayıp güldü, bazıları gülmeye<br />

utandı.<br />

Bilge, “Sizi en rahatsız eden ses nedir?” diye sordu. Can Manay, “Kişiselleştirilmiş telefon<br />

zil sesleri.” dedi. İzleyici gülerken de, “Telefon, telefon gibi çalmalı bence.” dedi.<br />

Bilge, “Kızdığınızda en çok kullandığınız kelime nedir?” diye sordu. Can Manay,<br />

“Kızdığımda sessizleşirim.” dedi.<br />

Bilge, “Psikologluk dışında iyi yapabileceğiniz iş nedir?” diye sordu. Can Manay, “Hasar<br />

analizi.” diye cevap verdi. İzleyenler duydukları şeyin anlamını algılayamadıklarını stüdyoda<br />

yükselen uğultuyla gösterdiler. Bilge açıklama bekleyen bir şekilde Can Manay’a bakmaya<br />

devam edince Can Manay açıkladı. “Ben iyi bir analizciyim ve deforme olmuş bir şeyi analiz<br />

etmek doğal olarak kolay geliyor bana. Hasara uğramış herhangi bir şey, bir araba, şehir,<br />

bilgisayar, insan... Kolayca hasarı analiz edebilirdim.” dedi.<br />

Bilge, “Asla yapamayacağınız bir iş var mı?” diye sordu. Can Manay, “Paparazzi ya da...<br />

dedikodu yazarı.” diye cevap verdi. İzleyiciler yine güldüler.<br />

Bilge, “Psikolog adaylarına tek bir tavsiyede bulunmak zorunda kalsaydınız ne derdiniz?”<br />

diye sordu. Can Manay ellerini düşünceli bir şekilde dudaklarının üzerine koyup birkaç saniye<br />

düşündü ve, “Anlayın. Anlamak için elinizden geleni değil, ne gerekirse yapın! Elinizi taşın<br />

altına koyun. Müşterilerinizin dostu olun, daima.” diye cevap verdiğinde, Bilge son sorusunu<br />

sordu. “Yaratıcı’nın karşısına çıksanız sizi gördüğünde size ne derdi?”<br />

Can Manay cevabını verirken stüdyonun ışıkları yakıcı parlaklıklarını yavaşça yitirmeye<br />

başlamıştı ve programın rahatlatıcı jenerik müziği stüdyoda yükseldi. Can Manay cevap verdi.<br />

“Bravo!”<br />

- 52 -<br />

Programın bitmesi, Can Manay’ın hiçbir şey söylemeden kalkıp gitmesi, kararan stüdyo<br />

ışıklarının 30 saniye içinde tekrar yükselmesi, stüdyodaki ünlü konukların özenle kendi<br />

araçlarına yönlendirilmesi, ışıkçıların hızla stüdyodaki ekipmanı toparlaması, set ekibinin<br />

stüdyo dekorlarını taşıması o kadar çabuk olmuştu ki, stüdyonun ortasında etrafında hızla<br />

hareket eden dünyayı seyre dalan Bilge, ne yapacağını bilemeden kalakalmıştı. Kendi<br />

algısının ağırlığı altında, zaman nerdeyse dururken, etrafındaki her şey son sürat değişmeye<br />

devam etti. Bilge oturduğu koltuğun da altından alınıp kaldırılmasıyla birlikte artık stüdyoyu<br />

terk etmesi gerektiğini anladı. O<strong>fi</strong>slerin bulunduğu bölüme doğru ilerledi, eşyalarını almak<br />

için sakince kostüm odasına girdi. Herkes telaş içinde eşyalarını topluyor, parti giden servise<br />

yetişmek için işlerinin son kalan bölümlerini hızla tamamlamaya çalışıyorlardı.<br />

Ait olmama duygusu her zaman kalbinin bir parçası olmuştu Bilge’nin. Bu parça, kendisini<br />

yalnız hissetmesini engelleyen, bu yalnızlık hissinin doğal gelmesini sağlayan bir anlayış<br />

vermişti varlığına ama şimdi hissettiği tek başınalık can yakıcıydı. Herkes büyük partiye<br />

gitmek için acele ederken, Bilge birilerinin kendisini herhangi bir plana dahil etmesi için ağır

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!