23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

itince tekerlekçi var, ordan yukarı sola doğru tırman, hah işte orası 4.bölüm. Orda okursun<br />

binaların üzerinde kaçıncı parsel olduklarını.” diye açıkladı.<br />

Bilge’nin kafası karışmıştı ama konuyu daha uzatmak istemedi. Teşekkür edip tariften<br />

kafasında kalanlar kadarıyla yürüdü. Yokuşu indi, sola döndü, yürüdü. Tam kaybolduğunu<br />

düşünürken solda değil ama sağda lastikçiyi gördü. Ve hemen yukarıya uzanan yolu takip etti.<br />

2. parsele vardığında kafası yine karışıktı. Hangisi Can Manay’ın atölyesiydi? Etrafta<br />

sorabileceği kimse de yoktu, ayrıca sorulması zor bir adresti bu. Önünden geçtiği oto tamir<br />

atölyelerinden birine girip ünlü psikolog Can Manay’ın atölyesi hangisi diyemezdi ki.<br />

Ödevler omzunu kopartmak üzereydi sanki, parmak uçları iyice uyuşmuştu, ağlamak istedi.<br />

300 metre ilerde bekleyen taksiyi gördü, morali düzeldi. Taksiler her yeri iyi bilirlerdi.<br />

Taksiye doğru hızla yürümeye başladı ama taksinin durduğu yerin önündeki kapıdan çıkan kız<br />

da hızla taksiye yönelmişti. Kız taksiye binmeden yetişmeliydi. Adımlarını hızlandırdı,<br />

nerdeyse koşmaya başladı. Yetişmesi imkansızdı, kız taksinin kapısındaydı, binmek üzereydi<br />

ki durdu. Kızın biraz önce çıktığı binanın kapısından biri kıza seslenmişti. Kız dönüp şoföre<br />

bir şeyler söyledi. Taksi gaza basıp gitti, kızsa çıktığı kapıdan geri girmek üzereydi. Bilge<br />

nefes nefese son bir gayretle bari kıza sorabilmek için koştu. Kızın ünlü dansöz, dizi<br />

oyuncusu, sunucu Cansu Kınay olduğunu fark edince yavaşladı. Durdu. Cansu Kınay içeri<br />

girdiğinde, Bilge tamamen bitikti. Önünde durduğu duvara yaslandı. Çantasındaki ödevlerin<br />

ağırlığı onu yere çekiyordu. Boynundaki ve omzundaki ağrıyı rahatlatmak için çantayı sağ<br />

omzundan sola geçirdi ve işte tam o sıra gördü. Can Manay’ın derste yüzlerce kere<br />

tekrarladığı sözler, Bilge’nin yaslandığı duvara, atölyenin kapısının üstündeki metal plakaya<br />

yazılmıştı.<br />

“Çatlama cesaretini gösteren tohumlar adına!”<br />

Can Manay, hep çatlama cesaretini gösteren tohumların ancak <strong>fi</strong>lize dönüşebileceğinden<br />

bahsedip dururdu ve ancak bazı <strong>fi</strong>lizlerin de, tohum veren ulu ağaçlara... Bilge kayıt<br />

edercesine dinlemeye alışmıştı, dinlediği <strong>fi</strong>kirdeki anlamı onaylamak gibi bir isteği olmamıştı<br />

hiç, belki de hayatı boyunca kimse <strong>fi</strong>kirlerine değer vermediği ya da sormadığı içindi. Şimdi<br />

ilk defa bu cümlenin anlamını düşündü. Çatlama cesaretini göstermek... Çatlamak için cesaret<br />

değil aslında enerjiye ihtiyaç olduğunu düşündü. Can Manay’ın cesaretsizlik olarak gördüğü<br />

şey Bilge için hayat koşullarıydı, doğduğundan beri peşini bırakmayan koşullar. Ama şanslı<br />

insanların, şansızlıkları cesaretsizlik ya da aptallık ya da korkaklık olarak görmesini<br />

anlayabiliyordu, çünkü dışarıdan öyle gözüküyordu. Can Manay gibileri, zekalarına<br />

şanslarıyla gerçeklik verirlerdi. Bilge’de hiç olmayan bir şeydi şans, imrendiği ve<br />

anlayamadığı bir şey.<br />

Bir an kendine geldi, Can Manay’ın atölyesine ulaşmıştı ama içeride Cansu Kınay varken<br />

nasıl kapıyı çalacaktı? Aman Allah’ım diye düşündü, Cansu Kınay içerdeydi!! Daha da<br />

kötüsü, ya Can Manay’ın Cansu Kınay’la gizli bir ilişkisi olsaydı! Bilge yine yanlış zamanda<br />

yanlış yerdeydi. Kapıyı çalacak, ödevleri teslim edecek ve hemen çekip gidecekti aslında. Bu<br />

durumda en iyisi biraz beklemekti. Önce kendine biraz çekidüzen vermeliydi. Ağır çantasını<br />

indirip koşuşturmacada dağılan saçlarını topladı. Çantanın ağırlığıyla kırışan kıyafetini<br />

düzeltti...<br />

- 15 -

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!