23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sakince ama kız suratında aniden beliren tiksinti ifadesiyle durup Sadık’a döndü, lafını kesip,<br />

“Ama benim yerimde değilsiniz! Durumu sizin anlayacağınız seviyeye indirerek anlatayım.<br />

Benim elimde sizin patronlarınızın çok işine yaracak bilgiler var. Bu bilgileri seve seve<br />

paylaşmaya da hazırım ama karşılığında küçük bir yatırım ve bir ay süre istiyorum. 10 bin<br />

dolar sizde kalabilir. Şimdi gidin bunu iletin ve şunu da ekleyin lütfen, sizden başka konuyla<br />

ilgileneler de var. Başka teklifler de aldım. Ha bir de, ne zaman senli benli olacak kadar<br />

samimi olduk?” dedi.<br />

Sadık kıza tek kelimeyle hayran kalmıştı. Başka kimsenin konuyla ilgilenmediğini<br />

biliyordu, kızın işsizlikten çok umutsuz bir vaziyette olduğunu biliyordu, kızın işini<br />

kaybetmesinin nedeninin Can Manay olduğunu bilmediğini bilmiyordu ama onu da yaklaşık bir<br />

saat önce kızın suratındaki şok ifadesinden ve şimdiki öfkesinden anlamıştı. Kızın konuya<br />

adapte olup kendi yararına olacak bir çözüm üretmesi ortalama yarım saatten az sürmüştü, hem<br />

de Sadık’a haddini bildirecek bir üslupta. Sadık tutamadığı bir tebessümle konuştuğunda<br />

kelimelerine yansıyan şefkat Özge’yi çileden çıkarmaya yetecek seviyeye ulaşmıştı. “Özge<br />

Hanım, sizin için en doğrusunu göremeyecek kadar öfkelisiniz. Şimdi parayı alın, eve gidin,<br />

biraz kendinize gelince beni arayın o zaman sohbetimize-” derken Özge hiddetle lafa daldı,<br />

“Sen kendini ne sanıyorsun ya! Şu aptal, daracık gömleğini çıkar da adama benze. O para da<br />

sende kalsın, harçlık yap! Sadaka mı veriyorsun?” dedi.<br />

Özge çileden çıkmıştı çünkü Sadık’ın sesindeki şefkat Özge’nin algılamasına acıma<br />

duygusuyla karışık alay olarak varmıştı. Kız tereddüt etmeden, “Kimsin sen ya?” diyerek yine<br />

diklendi. Sadık anlayışlı ve anlaşılmak istenen sakin bir tonda, “Sadık Murat Kolhan.” diye<br />

cevap verdi.<br />

Özge sanki savaşa hazırlanırken karşı cephede bir arkadaşını görmüş gibi kalakaldı. Adam<br />

S. Murat Kolhan’dı. Ülkenin en iyi iki televizyon kanalının ve dört gazetesinin tek sahibi.<br />

Krem De La Krem’in, adından başka hiçbir şeyi bilinmeyen patronu. Her şeye sahip olan, her<br />

şeye hakkı olan adam. Herkes adını bilir ama kendisini tanımazlardı çünkü şimdiye kadar<br />

hiçbir gazetede tek bir resmi bile çıkmamıştı. Hakkında çıkan bir sürü dedikodu kulaktan<br />

kulağa sektörde çalışanlar arasında dönse de, hiçbir yerde Murat Kolhan’la ilgili herhangi bir<br />

habere rastlayamazdınız. Zenginliği tamamıyla kendisine aitti, ne babasının işini devralmış ne<br />

de köklü bir aileden gelmişti. Tek başına bir orduydu bu adam. Özge daha önce hakkında<br />

birçok şey duyduğu bu adamla bu seviyede bir görüşme yaptığına, diklendiğine, meydan<br />

okuduğuna çok utandı. Utancını hareketleriyle belli etmek istedi ama bunun aptal, ezik bir<br />

kadın gibi görünmeden nasıl yapılacağını bilmediğinden belli edemedi. Sadık’ın karşısında<br />

kafası karışmış, suratında kendini aşağılayan, kendine kızan bir ifadeyle donakalmıştı. Can<br />

Manay’dan sonra Murat Kolhan’la böyle bir durum gerçekten de ülkeyi terk etmesine yol<br />

açabilirdi. Sırada ne vardı? Başbakan mı!?<br />

Özge’nin başı dönüyordu, tansiyonu düşmüştü, hava çok sıcaktı. Kendi saygısızlığının<br />

verdiği suçluluk duygusu öfkesini dindirmiş, hatta acizlik duygusu içinde yükselmişti. Evren<br />

onunla dalga geçiyordu. Susuzluktan kurumuş bir sesle, “Özür dilerim... Dilerseniz artık<br />

arabaya binebiliriz Sadık Bey.” dedi.<br />

Sadık kendi adını söylediğinden beri kızın suratında, ruh halinde, bakışlarında olan<br />

değişimi izlemenin verdiği keyifle Özge’nin suratına dalmıştı. Kızın öfkesi, fütursuzluğu garip<br />

bir şekilde tahrik ediciydi ve şimdi Sadık’ın kim olduğunu öğrendiğinde yelkenleri suya

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!