Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ir süredir Deniz’e ait olmadığını hissediyordu. Can’ın bu duyguyu yağmalanmak olarak<br />
görmesi şaşırtıcıydı, belki de deliydi bu adam. Belki her ay başka bir kadına takıyordu kafayı,<br />
sonra hevesi geçince de kafayı takacak başka birilerini arıyordu. İçine doğan merakla bakışını<br />
ona çevirmeden, “Daha önce kaç kişiye hissettin bunu?” diye sordu. Can sorunun ciddiyetine<br />
şaşırmıştı, doğruyu söyleyip söylemekte tereddüt etti, tereddüt ettiğini fark eder etmez,<br />
“Kimseye.” diyerek yalan söylemeye karar verdi.<br />
Duru, hissettiği duygunun derinliğini hesaplamak istiyordu ki Can Manay, “Sana kimsenin<br />
sahip olamaması için hayatlar almaya hazırım ben.” diye mırıldandı yine. Duru kaşlarını<br />
kaldırıp, “Ne demek şimdi bu!?” diye çıkıştı. Can Manay’ın kendisini böyle arabesk laflarla<br />
uyuşturacak kadar aptal görmesinden rahatsızdı, ne sanıyordu bu adam, Duru’nun böyle<br />
kelimelerden etkileneceğini falan mı?!<br />
Can Manay, “Senin var olduğunu gördüğüm an ben öldüm Duru... Bahçede dans ediyordun,<br />
hâlâ o anki müziği, çıplak ayaklarını, üzerindeki beyaz elbisenin sökülmüş etekliğini<br />
yaşıyorum kafamda... O an... öldüm... ve doğdum. Hiçbir şey eskisi gibi değil... Olamaz çünkü<br />
artık sen varsın... Ne yapmamı istiyorsun!? Esrarkeş bi adamın seni yağmalamasını mı<br />
seyretmeliyim? Bir saniye bile katlanamıyorum!” dediğinde Can’ın içinde patlayan öfke önce<br />
yüzüne yansıdı, boyun damarları çıkıp sağ eli tek bir yumrukla önündeki panele vurduğunda<br />
Duru geriye çekildi. Böylesi tuhaf bir şiddet gösterisine hazırlıksızdı ama samimiyetini<br />
sorgulamadı, acı içinde olduğu çok ortadaydı. Can kendine hakim olmaya çalışarak ön panele<br />
vurmayı bıraktı. Yumruğunu sıkıyordu. Duru dikkatini Can Manay’dan alması gerektiğini<br />
düşündü, her şey kontrolünün çok dışındaydı. Kafasını dışarı çevirdiğinde, “Nerdeyiz? Artık<br />
eve dönelim... Lütfen.” dedi sakince.<br />
Aslında eve dönmek istemiyordu, bu arabadan inip kendi monoton hayatına devam etme<br />
<strong>fi</strong>kri can yakıcı derecede sıkıcıydı. Deniz’i düşündü Duru, bir şeyler hissetmek için kendini<br />
zorladı, Deniz’i düşünüp içinin acıdığını hissetmek istedi ama içi bomboş gibiydi. Can’la<br />
birlikte olmanın nasıl olacağını düşündü, yine içi boştu ama bu sefer bu adamla sevişse<br />
adamın alacağı zevkin ne kadar büyük olacağını biliyordu. Can Manay için öncelik daima<br />
Duru’ydu, bu Deniz’in asla veremeyeceği bir şeydi, öncelik.<br />
Ruhu sıkıldı, hissettiği duyguların belirsizliğinden, doğrunun ne olduğunu bildiği halde<br />
yanlışın çekici gelmesinden iyice sıkıldı. Deniz, hayatı boyunca kendini yanında kendisi gibi<br />
hissettiği tek kişiydi, onun yanında olmak çok doğaldı bu adamsa onu tanımıyordu bile.<br />
Bahçede dans ederken görmüş ve kafayı takmıştı. Kaç kişi vardı, beni dans ederken seyredip<br />
bana aşık olan ama hakkımda hiçbir şey bilmeyen diye düşündü. Sayı oldukça fazlaydı. Bakışı<br />
yolda, kendi kendine, “Beni tanımıyorsun bile.” dedi. Can, Duru’nunki gibi kendi kendine,<br />
“Seni biliyorum... Etrafındaki herkesin nasıl senden etkilendiğini, senin varlığının yanında<br />
hissettikleri çirkinlik yüzünden pasif agresif bir şekilde sana nasıl saldırmaya çalıştıklarını,<br />
bu ışığının bedelinin yalnızlık olduğunu, bu yalnızlığı sadece Deniz’le paylaştığını ama onun<br />
da seni koruması gerektiği gibi koruyamadığını, en sevdiğin yemeğin çiporta 25* adlı bi yemek<br />
olduğunu, doğduğun yeri, hatta saati, annenle babanın geçirdikleri tra<strong>fi</strong>k kazasını, babaannenle<br />
o evde dört sene yaşadığını, babaannenin mezarına her ay gittiğini, uyurken ayaklarını örtünün<br />
altına iyice sokmak istediğini, Turkuaz adlı dans ekibine katılmak istediğini ve istersen<br />
kesinlikle dünyanın gördüğü en yetenekli dansçı olacağını... Seni biliyorum. Ait olduğun<br />
adamın ben olduğumu biliyorum. Bana ait ama aynı zamanda hiç kimsenin olmadığını