Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sese kilitlendiğinde, kalbi göğsünü acıtırcasına çarpıyordu. Kalbinin ritmini kulaklarında<br />
hissetti, hemen gözlerini kapadı Bilge, duyduğu sesin gerçekliğine inanmak isteyerek bekledi.<br />
Murat’ın ikinci kere seslenmesini beklerken daha inanılmaz bir şey oldu, Murat’ın elini<br />
omzunda hissetti. Çırpınırcasına atan kalbi sanki bir an durdu, an dondu ve sonra kalbi biraz<br />
önce yaşadığı duraksamayı tela<strong>fi</strong> edercesine daha da hızla ve güçlü atmaya başladı. Bilge<br />
kıpırdamak istiyordu ama vücudu kendisine itaat etmiyordu artık, Murat’a dönmek istiyordu<br />
ama sadece öylece durup kalakaldı.<br />
Murat karşısına geçip gözlerinin içine dikkatle baktığında Bilge gözlerinde biriken yaşların<br />
akmaması için gözlerini kırpamadı. Ne oluyordu böyle!? Neden ağlıyordu!?<br />
Murat, Bilge’yi gördüğüne sevinmişti. Narin vücudu, komik kemik gözlüklerinin arkasına<br />
saklanırcasına gizlediği kocaman, kahverengi, güzel gözleri, o gözlüklerin ağırlığını<br />
kaldırmakta zorlanan küçük burnuyla ne kadar da ... neydi?... Bu kız bir şey hissettiriyordu<br />
Murat’a ama ne? Bu dünyaya ait olmayacak saflıktaki, günah değmemiş kalbiyle resmen<br />
karşısında titriyordu Bilge. Geri kalan herkese karşı soğuk, tepkisiz olan bu kız, Murat’ın<br />
karşısında sanki Tanrısı’yla karşı karşıya duruyormuş gibiydi. Bekaretini almıştı bu kızın.<br />
Murat kendini üstün hissederek bir kere daha söyledi Bilge’nin adını, bu sefer ona sesini<br />
duyurmak için değil, kendi yarattığı etkiyi canlı bir şekilde Bilge’nin suratında seyretmek için<br />
mırıldanmıştı ismi. Bilge’nin gözlerinde parlayan ışık bir anda kayıp yanağından süzüldü.<br />
Murat diğer elini de Bilge’nin çıplak kolunun üzerine koydu yavaşça, kendini narin, ürkek bir<br />
hayvan üzerinde bir deneyde gibi hissediyordu. Bilge’nin yumuşak teni, kol tüyleri Murat’ın<br />
dokunuşuyla diken diken kabarmıştı hemen. Murat etkisinin gücüne şaşırırken Bilge’nin<br />
tüylerini okşayıp gülümsedi. “Nasılsın?” dedi. Bilge’nin ne cevap vermeye, ne gitmeye, ne de<br />
kalmaya gücü vardı. Murat’ın varlığına kilitlenmiş, o anda kalmıştı. Didem’in, “Murat!”<br />
deyişi sanki çok uzaklardaki bir gerçeklikten sızıp gelen bir ses gibiydi, ta ki Didem onun<br />
yanına gelip koluna girene kadar. İşte o an gerçekliğe döndü Bilge ve Murat’ın eli kolundan<br />
çekilir çekilmez sanki üzerinden bir büyü kalkmış gibi silkelenip kendine geldi, gözlerini<br />
saklamak için kafasını öne eğip, “İyi günler.” diyerek hemen Murat’ı geçip gitti. Adımları<br />
hızlı ama aceleciliğini kamufle edecek sakinlikteydi.<br />
Okulun merdivenleri uzun, bahçenin yolu bitmek bilmez geldi Bilge’ye. Arkasına<br />
bakmadan, nerdeyse nefes almadan hızla yürüdü, yürüdü, yürüdü. Nerde olduğunun<br />
farkındalığında kendine geldiğinde otobüs durağını çoktan geçtiğini ve otobana uzanan yola<br />
girmek üzere olduğunu anladı ama yürümeye devam etti, durursa kalbi de durabilir gibi<br />
geliyordu. Sanki adımlarıydı kalbine kan pompalayan. Otobandan önceki son durağa<br />
geldiğinde kendini ancak zorladı durakta durmak için, buradan devam ederse, otobanda<br />
yürümenin ne kadar rahatsız edici olacağını biliyordu. Otobüsün gelmesi birkaç dakika sürdü.<br />
Karşısına çıkan insanlara bakmamaya özen göstererek kafası önünde bindi otobüse, arkaya<br />
yürüdü, köşeye sığındı ve ancak evin durağına yaklaştığında Can Manay’ın o<strong>fi</strong>sine gitmesi<br />
gerektiği geldi aklına. Kendini her zamankinden daha da aptal hissederek otobüsten inip o<strong>fi</strong>se<br />
gitmek üzere başka bir otobüse bindi aceleyle.<br />
O<strong>fi</strong>se vardığında kimse ona neden geç kaldığını sormadı, kendisi açıklama yapmak üzere<br />
Zeynep Hanım’ın yanına çıkmıştı ama Zeynep Hanım onu görür görmez Can Manay’ın<br />
kendisini görmek istediğini söyleyip Bilge’yi Can Manay’ın o<strong>fi</strong>sine yönlendirdi. İki haftalık<br />
durgunluğun ardından fırtınanın geldiğini düşünerek Can Manay’ın o<strong>fi</strong>sine yürüdü Bilge.