23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sırtında kemanı, elinde yumruğuyla okulun koridorlarında hızla yürüyordu Ada.<br />

Ayakkabısının sadece tekini giyebilmiş ve diğer tekini elinde taşıyan Göksel’in suratında<br />

yaramaz çocuk ifadesiyle, seke seke kendisini takip ettiğinden habersiz, o an kendini güvende<br />

hissedeceği tek yere, stüdyoya doğru yol alıyordu. Elindeki yumruk, çalan telefonuna bakmak<br />

için açıldı bir an. Ada telefonu eline aldığında arayanın Duru olduğunu görüp çağrıyı meşgule<br />

düşürdü. Telefonu cebine koyduktan hemen sonra eli tekrar yumruğa dönüşmüş ve içinde<br />

patlayan öfkesini kontrol altına alabilmek için görev yapan bir araç gibi sımsıkı bükülmüştü.<br />

Göksel, gözleri o yumruğa kitlenmiş, eğlenerek Ada’yı takip etti. Kızın suratını görmeyi<br />

kafaya takmıştı ama daha da önemlisi bu kızı bu kadar öfkelendiren şeyin ne olduğunu<br />

öğrenmek istiyordu. Göksel, Duru’yu her zaman kendi sınırlarından taşıp diğerlerininkine<br />

tecavüz etmeye çok açık bir enerji olarak görmüş ve hiçbir zaman hoşlanmamıştı ondan, şimdi<br />

başka birinin onunla aynı duyguyu paylaştığını görmek hoşuna gidiyordu tabii düşündüğü<br />

doğruysa. Kız stüdyoya vardığında tereddüt etmeden içeri girdi, kapıyı kapattı. Kapının küçük<br />

kare penceresinden görünmemeye dikkat ederek kapıyı yokladı Göksel, kız kilitlemişti.<br />

Göksel koridorun mermer zeminine basmaktan buz kesmiş çıplak ayağına da ayakkabısını<br />

geçirip vakit kaybetmeden stüdyonun mikser bölümüne geçmek için dolandı.<br />

Müzik bölümünde her iki stüdyo arasında tek bir kayıt-mikser bölümü vardı, kayıt yapmak<br />

isteyen öğrenciler iki ayrı stüdyoyu tek bir odadan kontrol edebiliyorlardı. Tek yapmaları<br />

gereken kaydı interkom kulaklık sistemiyle yapmalarıydı. Kayıt bölümüne giriş, stüdyoların<br />

içinden olduğundan, Göksel hemen bir sonraki stüdyoya koştu. Diğer stüdyo neyse ki boştu.<br />

Göksel kayıt bölümüne girdiğinde şimdi ilk defa büyük camdan kızı net bir şekilde<br />

görebilmişti, Deniz’in kıçından ayrılmayan müzisyen kızdı. Silik, pek sesi çıkmayan kafası<br />

sürekli önde yürüyen bir tipti. Adını bile hatırlamıyordu Göksel, o an için kızı ilginç yapan tek<br />

şey öfkesiydi. Stüdyonun ortasında bir sağa bir sola yürüyen kıza sıkılarak baktı. Bir sürprizle<br />

karşılaşmak umuduyla takip etmişti kızı ama kızın kimliği öfkesini değersizleştirecek kadar<br />

silikti. Böyleleri kendi içlerinde kudurup kudurup asla istedikleri şekilde açılamazlardı<br />

dünyaya, bu tipler kendi savaşlarından kaçan korkaklardı. Göksel, kızın öfkesine olan ilgisini<br />

kaybetmişti artık. Eğildiği yerden görünmeyi umursamadan ayağa kalktı, salona dönüp yerde<br />

bıraktığı eşyalarını almalı, suratını yıkamalı, dişlerini fırçalamalıydı. Kemancı kız şimdi<br />

oturmuş kemanını çalıyordu. Bakışlarını yere odaklamıştı. Karşısında ne bir nota ne de bir<br />

kağıt vardı. Kayıt bölümünden çıkacakken, son bir kez dönüp kıza baktı Göksel, kızın keman<br />

çalarken suratındaki ifade bir anda dikkatini çekti. Kendi savaşından kaçan bir korkak değil,<br />

elindeki güçle dünyaları yıkmaktan çekinen birinin kendini tutan ifadesi vardı kızın suratında,<br />

garip bir şekilde. Yaptığı şeyden, daha doğrusu çaldığı şeyden güç alan birinin ifadesiydi bu.<br />

Göksel merak etmişti, hiç düşünmeden kulaklığı taktı kafasına ve mikserden stüdyonun sesini<br />

açtı.<br />

Ada’nın kemanı, Göksel’in ruhunu fethettiğinde, ilk defa içindeki öfkenin ehlileştiğini<br />

hissetti hatta ilk defa ruhu olduğunu fark etti. Bakışları, kontrolü dışında kızın suratına<br />

kenetlenmişti ki, bu asla olmazdı. Ada’nın çatık kaşları altında parlayan siyah gözleri, beyaz<br />

teni ve burnuna doğru iki çizgi oluşmasına neden olacak kadar çıkık dudakları... Bir yaratıcıya<br />

bakmanın heyecanıyla doldu Göksel’in içi. Kendisinin yapamayacağı bir şeyi kolaylıkla<br />

yapan birini gören her insan gibi Göksel de oracıkta kilitlenip kalmıştı Ada’ya. Göksel’in<br />

yıllarca dindirmeye çalıştığı öfkesine dokunan ilk insandı Ada, müziği Göksel’in bilinçaltına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!