23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

anlaşmanın kontrol altında tutulabilmesi için dizayn edilmiş bir sistemin basit bir sonucuydu.<br />

Paranın miktarı değildi anlaşmayı sağlayan, rakamların simgelediği şeydi. Eti, bu oldukça<br />

sempatik olabilen, karizmatik yaratığın istediği oyunu oynamasına hep izin vermişti, ne de<br />

olsa Can Manay kendi elleriyle yarattığı bir canavardı, yavrusu sayılırdı.<br />

Eti’nin teşhis konusundaki uzmanlığı 14 yıl önce koyduğu bir teşhisle psikoloji literatürünü<br />

de etkilemişti. Bulduğu şey, ters düz edilmiş bir insan yüzü kalıbı fotoğrafının, kalıbın düz<br />

haliyle yan yana konulduğunda, ancak şizofren biri tarafından, hangisinin kalıbın ters hali<br />

olduğunun hemen ayırt edilmesi ve bir resmin aynada ters çevrilmiş kopyasının, onlarca resim<br />

arasında bile olsa, yine şizofrenler tarafından hemen bulunabilmesiyle ilgiliydi. Sağlıklı<br />

birinin yapamayacağı bir seçimdi bu. Ne komiktir ki, bir şizofren sağlıklı birinden çok daha<br />

net bir şekilde orjinali görebiliyordu. Bu buluşu yaptığında çalışma hayatının ortalarına<br />

yaklaşmış olsa da daha çok gençti. Can Manay’la tanışmaları da bu buluş aracılığıyla olmuştu,<br />

hatta Can Manay bu buluşu yapmasının ana nedeniydi.<br />

Eti’nin gözleri masasının üstünde duran oğlunun resmine gitti, bir an geçmişi hatırladı.<br />

Hatıralar, midesindeki tüm asidin yemek borusuna hücum etmesiyle kesildi, koltuğundan<br />

fırlayıp lavaboya yetişmesi saniyeler kadar sürse de, sıvıyı olması gereken yerde tutma savaşı<br />

o anı çok uzun yaşamasına neden olmuştu. İlk gelen safrayı lavabosuna çıkardıktan sonra,<br />

durumu ancak biraz daha kontrol altına alıp tuvaletin içine kusmaya devam etti. Her<br />

öğürmesinin sonuncu olması umuduyla 20 dakika boyunca kustu. Her doğrulma hareketi bir<br />

sonraki öğürmeyle bölünüyor ve Eti’nin kendisine yapması gereken adrenalin iğnesine<br />

ulaşmasını engelliyordu. Midesinde çıkartacak bir şey kalmayınca, kusma kasılmalar olarak<br />

devam etti, iki büklüm de olsa lavabosunun yanında duran adrenalin iğne kutusunu açıp<br />

iğnesini yapabildi. Otuz saniyenin geçmesini bekledi. Önce tıkanan kulakları açıldı, sonra<br />

diyaframına kasılmalar sonucu oturan yumruk yok oldu. Hastasının gittiğini biliyordu, kadın<br />

birkaç kez Eti’ye telaşla seslenmiş, sonra asistanı tarafından odası boşaltılmıştı. Aynada allak<br />

bullak olmuş suratına baktı, akan makyajını yıkadı. Şimdi yapılacak tek şey biraz uzanmaktı.<br />

Odasına geri döndüğünde hede<strong>fi</strong> uzanma koltuğuydu, Can’ın kendi sandalyesinde oturmuş<br />

beklemesinden hiç tedirgin olmadan uzanma koltuğuna bıraktı kendini. Bir süre hiç<br />

konuşmadı, söylenecek bir şey de yoktu zaten, giderek sıklaşan tipik krizlerden biriydi bu.<br />

Biraz kendine zaman verip çektiği acıyı önemsiz gösterecek bir ses tonuyla, “Hayırdır?” diye<br />

sorabildi.<br />

Can sessiz, koltukta kendine gelmeye çalışan Eti’ye bakıyor, sessizliğinin onu<br />

rahatlatmasını istiyordu. Can’ın hâlâ konuşmaması, Eti’yi kendi acı gerçeğinden çıkarıp<br />

Can’ın odadaki varlığının bilincine getirdi. Merakla yineledi Eti, “Bu sefer n’oldu? İyi<br />

misin?..”<br />

Can kaşları çatık, Tanrısının ölümlü olduğunu keşfeden ve bu yüzden acı çeken bir kul gibi,<br />

“Sen iyi misin?” diye sordu. Kendi karakterine ters düşen bir önemseme vardı sesinde.<br />

Eti kafasını Can’ın saçmaladığını anlatan bir ifadeyle sağdan sola sallayıp konuşurken bu<br />

zamansız ziyarete içinden küfrediyordu. Can’ın ziyaretleri hep zamansız olmuştu, her şeyi<br />

gibi, hayatına girmesi bile. Eti, “Tam göründüğüm gibiyim, benimle ilgili söylenecek çok<br />

bişey yok. Konuyu uzatıp canımı sıkma. Kendi derdimin yanında bir de seni rahatlatmakla<br />

uğraşmam gerekiyormuş psikolojisine sokup kendi ağırlığını benim üzerime koyma. Ya bana<br />

bi çare bul ya da ha<strong>fi</strong>flemem için ha<strong>fi</strong>f ol! Şimdi söyle neden burdasın!” dedi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!