- Page 2 and 3: AKİLAH Fİ 1,618...
- Page 4 and 5: AKİLAH azra kohen Fİ 1,618...
- Page 6 and 7: Eşim Sadok; Bende yarattığın du
- Page 8 and 9: 1. BÖLÜM Sadece eksikliklerimizde
- Page 10 and 11: yüzünden değil! Üzerinde çalı
- Page 12 and 13: verebileceğini düşündü. Ama b
- Page 14 and 15: eser kalmamış kadar temiz görün
- Page 16 and 17: takması gereken maskeleri vardı.
- Page 18 and 19: çok yakından geliyordu. Uğultu o
- Page 20 and 21: Her şeyin bir bedeli vardı. Özge
- Page 22 and 23: girip çıkması olan adamlardan. T
- Page 24 and 25: aşlamıştı bile. Ama Murat yine
- Page 26 and 27: duygu. Hiçbir şey bu kadar yoğun
- Page 28 and 29: Can, Cansu’ya yetişmişti. Onu i
- Page 32 and 33: vermişti. Ama yeni ödev de bir ö
- Page 34 and 35: hele böylesine anlamsız bir konud
- Page 36 and 37: aşka birisi olmaya çalışıyorla
- Page 38 and 39: de aynı özgürlük gibi bir yanı
- Page 40 and 41: öyle bir yerleşti ki, sanki Özge
- Page 42 and 43: öylesine dolduran bir adam yücelt
- Page 44 and 45: ir cevap vermek için hızla düş
- Page 46 and 47: soru neydi?” diye sordu. Özge su
- Page 48 and 49: akarken kendisine bir babaya mal ol
- Page 50 and 51: Can içkisinden son yudumu da aldı
- Page 52 and 53: ir dizayndı bu. Acaba kim yapmış
- Page 54 and 55: andan itibaren, her hareketi hafız
- Page 56 and 57: Çok güzel başlayan gecenin neden
- Page 58 and 59: yaptırmışsın gibi.” dedi. Can
- Page 60 and 61: olsa olup bitmişti artık, geriye
- Page 62 and 63: anlamsız, ifadesiz bir ses haline
- Page 64 and 65: gömebilmişti. O dönemlerde çok
- Page 66 and 67: Kendi babasından daha fazla sevdi
- Page 68 and 69: vücudu ve kırık burnuyla Picasso
- Page 70 and 71: özellikleri olmadığını, hatta
- Page 72 and 73: Duru.” dedi. Duru bu zor zamanın
- Page 74 and 75: Sınavlara alışık olan Bilge rah
- Page 76 and 77: verilen davetiyeyi bana vermen gere
- Page 78 and 79: irinci sorunun yanlış ağaç tük
- Page 80 and 81:
kalmaya çalışanlar tarafından s
- Page 82 and 83:
lanetlenmiş bile hissetse, aslınd
- Page 84 and 85:
de böyle biriydi. Toplumsal katman
- Page 86 and 87:
Michelin Man. 11 Şaşkınlığın
- Page 88 and 89:
Can, ne zaman otoriteyi özlese, Et
- Page 90 and 91:
Can sarsılmıştı, sarsılması d
- Page 92 and 93:
sakince ama kız suratında aniden
- Page 94 and 95:
izlemeye koyuldu. Müziğin yeniden
- Page 96 and 97:
- 11 - Binanın yan cephesini kompl
- Page 98 and 99:
Can’ın sesi stüdyoda yankılanm
- Page 100 and 101:
Özge ellerini burnunun ucunda bir
- Page 102 and 103:
itimle birlikte, kendilerinden bire
- Page 104 and 105:
Salon dar geliyordu Deniz’e, uzun
- Page 106 and 107:
cevabı anlamaya çalışarak, “A
- Page 108 and 109:
kafasını karıştırmasına, kend
- Page 110 and 111:
diğer evlere de yaramıştı, her
- Page 112 and 113:
umurlarında bile olmayan bir konud
- Page 114 and 115:
Kendi evinin önüne gelen Duru ana
- Page 116 and 117:
Şadiye Reha’nın, Duru ve Deniz
- Page 118 and 119:
ilmiyorum, elektrik hattı döşedi
- Page 120 and 121:
aşını salladı, yatağına uzan
- Page 122 and 123:
pardon sizinle değil, direk ruhunu
- Page 124 and 125:
etmişti ama odadakiler Deniz’in
- Page 126 and 127:
Öfkesi tükenmiş, dünyanın tüm
- Page 128 and 129:
önce, ben seçmelere gelmiştim ve
- Page 130 and 131:
adına gerekli olan korkuyu yaratma
- Page 132 and 133:
çekici yapmıştı ki, Aysun ilk d
- Page 134 and 135:
Duru’nun tedirgin gözlerine baka
- Page 136 and 137:
Aysun’a, konuyu değiştirmesin d
- Page 138 and 139:
konuyu uzatmanın agresifleşeceği
- Page 140 and 141:
- 26 - Elinde James Bond çantası
- Page 142 and 143:
Sırtında kemanı, elinde yumruğu
- Page 144 and 145:
Bilge, sakin, temkinli, düzenli ve
- Page 146 and 147:
yola baktı ama keşfetmek için fa
- Page 148 and 149:
Kadın, Bilge’nin teşhisine gül
- Page 150 and 151:
geçmek için ağaçların gölgesi
- Page 152 and 153:
dersin şimdi de boşaltın diyorsu
- Page 154 and 155:
ciddiye almaya cesaret edebilirsen
- Page 156 and 157:
yatakta da ne kadar marifetli oldu
- Page 158 and 159:
organlarımız, sindirim sistemimiz
- Page 160 and 161:
kadınların üye alınmadığı bi
- Page 162 and 163:
terapi dedikleri şeyin düzgün ol
- Page 164 and 165:
ait olduğu belli olan, yarım bir
- Page 166 and 167:
olduğunu anlamak için uykunun etk
- Page 168 and 169:
vardı, suratı ilk defa sapsarıyd
- Page 170 and 171:
fısıldamasıyla aniden kesildi. C
- Page 172 and 173:
sessizliği ilk bozan Bilge olmuşt
- Page 174 and 175:
olmadığını, aydınlıkta dikkat
- Page 176 and 177:
yoğunluğu yüzünden interkomdan
- Page 178 and 179:
şimdi içinde hissettiği denge on
- Page 180 and 181:
ifadeyle gülümsedi. Bilge’nin c
- Page 182 and 183:
çalışılan şeylerden.” diye a
- Page 184 and 185:
yapmak istiyorum, tabii sadece ahş
- Page 186 and 187:
haldeydi ve bana geldiğinde karş
- Page 188 and 189:
ateş. Darbe’nin kelimeleri uğra
- Page 190 and 191:
arındıranlar ama asla çatlama ce
- Page 192 and 193:
“Keşfetmek.” diye cevap verdi.
- Page 194 and 195:
kendini tatmin etmesi için harcad
- Page 196 and 197:
karşı şeridine geçip şehrin en
- Page 198 and 199:
sordu. Bekçi doğuyu işaret edip
- Page 200 and 201:
iraz zamanını almıştı ama kağ
- Page 202 and 203:
okumuşlar, sonrasında Ayşegül a
- Page 204 and 205:
aşlayacaktı ki, Muammer Bey ona k
- Page 206 and 207:
Huzurla yerine otururken aklına Ka
- Page 208 and 209:
hissettiği bu anlık şeyin bir s
- Page 210 and 211:
muhatap bulabilmek için burada dik
- Page 212 and 213:
hatırlamıyordu ve sürekli görd
- Page 214 and 215:
gelmişti Deniz’e. Normalde Deniz
- Page 216 and 217:
anlamını çözmek istercesine gö
- Page 218 and 219:
ama Can’ın karmaşık düşünce
- Page 220 and 221:
- 69 - Akşam yemeği için verilen
- Page 222 and 223:
sanki uzun yıllardır ezberlediği
- Page 224 and 225:
ölçtüklerini, tansiyonu yüksels
- Page 226 and 227:
internetten inceleyerek geçirmişt
- Page 228 and 229:
Lokmaların arkasına saklanır olm
- Page 230 and 231:
düşünecekti. Can Manay kendisini
- Page 232 and 233:
en güçlü olanını kullanmak zor
- Page 234 and 235:
eğilip sessizce incelemeye başlay
- Page 236 and 237:
olduğuna karar vermişti ki, fıç
- Page 238 and 239:
samimi olmasına iyice şaşırmı
- Page 240 and 241:
kaynağıydı ve şimdi Bilge kayna
- Page 242 and 243:
Duru, pencereyi kaydırıp sadece y
- Page 244 and 245:
Altındaki ped kanla dolmuştu saba
- Page 246 and 247:
gelecek başka bir müzikle Göksel
- Page 248 and 249:
alabileceği çok az şey vardı, i
- Page 250 and 251:
Göksel’e. Göksel bir kelime sö
- Page 252 and 253:
yakışıklılığını gölgede b
- Page 254 and 255:
ekledi. Can Manay kahkahası bitti
- Page 256 and 257:
için buradaydı, müziğin daha fa
- Page 258 and 259:
elindedir. Deneyimlerini seç! Kıs
- Page 260 and 261:
kendine çekidüzen vermesi imkans
- Page 262 and 263:
Duru merdivenleri hızla çıkmaya
- Page 264 and 265:
neler yaptığımı bilmiyorsun. Ne
- Page 266 and 267:
uzaklaşabilse hemen giderdi ama ay
- Page 268 and 269:
15 Broadway’in ünlü müzikal ş
- Page 270 and 271:
sese kilitlendiğinde, kalbi göğs
- Page 272 and 273:
herkese iyi günler diledi ama kims
- Page 274 and 275:
kendilerine inanmayan insanlar sür
- Page 276 and 277:
köşeden kalkıp Özge’ye yakın
- Page 278 and 279:
Özge’nin kafasında tutmaya dikk
- Page 280 and 281:
olmaması bu düşünceleri kafası
- Page 282 and 283:
Ada bakışları yerde, dudakların
- Page 284 and 285:
gözlerindeki korkuyla karışık
- Page 286 and 287:
görmezden gelecek kadar rahatsız
- Page 288 and 289:
kendisine el sallayan Deniz’e ter
- Page 290 and 291:
kendine güldüğünü anlaması bi
- Page 292 and 293:
ir süredir Deniz’e ait olmadığ
- Page 294 and 295:
durduğunda, Duru elindeki telefonu
- Page 296 and 297:
Ayağıyla yere vurdu, tekmeledi. K
- Page 298 and 299:
4. BÖLÜM - 1 - Mezuniyet Gecesi
- Page 300 and 301:
gerilmiş, kolları iki yanda yarı
- Page 302 and 303:
kafasını hayır anlamında sallay
- Page 304 and 305:
Duru, kendisinden hızla uzaklaşan
- Page 306 and 307:
Rayından çıkmış olan her şeyi
- Page 308 and 309:
Duru hiddetle yürüyordu, ağlamam
- Page 310 and 311:
durduğu köşeden hâlâ kendisine
- Page 312 and 313:
otokontrol aynı yatakta uyumaya ç
- Page 314 and 315:
kendini ve ona acımayla karışık
- Page 316 and 317:
okşuyordu. İçindeki karbondioksi