23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dansı ve Ada’nın müziği diye düşündü içinden, gözlerini kapadı ve düşüncelerini bu müzikte<br />

yapacağı dansa bıraktı. Müziğin bitişi değil, Ada’nın konuşması oldu Duru’yu kendi<br />

düşüncelerinden alan. “Ne hissediyorsun?” diyordu yine aynı sakinlikte, sanki kendi kendine<br />

konuşur gibi.<br />

Duru cevap vermek için harekete geçtiğinde, Ada bu sefer neredeyse bağırarak, “Dinle!”<br />

dedi ve yine çalmaya başladı. Müzik biraz önce çaldığı müzik gibi başlamıştı ama arada<br />

aniden bastığı farklı notalar daha ritmik bir ton getirse de müziğin doğal ahengini daha<br />

doğrusu mükemmelliğini bozuyordu. Bu da güzeldi ama orijinali kadar fethedici değildi,<br />

fazlaydı bir şeyler ve törpülenmesi gerekirdi. Duru, Ada’nın neden iki farklı versiyon<br />

üzerinde çalıştığını anlamaya çalışırken, Ada hiç ona bakmadan sonuna kadar çaldı müziğini.<br />

Bitirir bitirmez ayağa kalktı, Duru’nun konuşma çabasına rağmen kemanı kılıfına<br />

yerleştirirken, “Hangisi daha güzel geldi kulağına?” dedi. Duru cevabı zaten çok belli olan bu<br />

soruya cevap verip vermemesi gerektiğini düşündü bir an ve, “Tabii ki orijinali.” dedi. Ada<br />

kılıfı omzuna asarken Duru’nun suratına baktı. Duru bu yüzde bir şeylerin değiştiğini düşündü<br />

ancak çok sonra değişenin ne olduğunu anlayacaktı. Ada’nın, “İlki yani?” diye mırıldanışını<br />

Duru kafasını sallayarak beklemeden onayladı.<br />

Ada bir adım Duru’ya yaklaştıktan sonra derin bir nefes alıp konuşmak üzere ağzını açtı<br />

ama kelimeler aklında tıkandı, aklındaki kelimeleri yumuşatarak çıkarmak için ekstra bir çaba<br />

sarf ediyordu. Bu çabası olmasa içindeki haykırışı dindirmek imkansızlaşacaktı. Dindirdi.<br />

Soğukkanlı bir katilin öldürdüğü düşmanının annesine konuşur gibi, “İlki sensiz, ikincisiyse<br />

senli hali. Varlığınla müziğin ne kadar deforme olduğunu ve ne derecede bi fazlalık yaptığını<br />

duyabilmen için çaldım.” dedi, duygusuz, sakin, ifadesiz ve özünde umursamaz.<br />

Duru’nun duyduklarını tamamen algılaması ve Ada’nın ifadesindeki değişikliğe isim<br />

koyması iki gününü alacaktı. Ada arkasını dönüp kapıya doğru yöneldiğinde, Duru kaşlarını<br />

çatmış nasıl bir tepki vermesi gerektiğini düşünüyordu. Ada’nın kendisine bakmadan söylediği<br />

son sözleri duyduğunda şaşkınlığı şoka dönüşmüştü. Kapı kapandığında Ada’nın son sözleri<br />

yankılandı Duru’nun kafasında. “Müziğimden uzak dur.”<br />

Ada, sırtındaki tüm yükü bırakmışçasına çıkmıştı stüdyodan. Kendisine bu cesareti ne<br />

vermişti, nasıl olmuştu da içinde hissettiğini ifade edebilmişti emin değildi ama odadan çıkar<br />

çıkmaz aklına Göksel gelmişti. Göksel’i nasıl da azarladığını ve onun küçük bir kedi gibi<br />

nasıl da itaat ettiğini düşünüp eğlendi kendi kendine, ta ki aklına Deniz gelene kadar. Duru bu<br />

olanları acaba nasıl anlatacaktı Deniz’e. Sessizce kendine, “Müziğimden uzak dur!” diye<br />

mırıldandı ve ne olursa olsun eğlendi. Kapıda dönüp Duru’nun suratındaki ifadeye bakmaya<br />

cesaret edememesi ne kadar da kötüydü. Aslında hâlâ korkaktı içinde bir yerlerde ama bugün<br />

ilk defa kendini cesur hissetmişti. Paranoyaklık edip Duru peşinden geliyor mu diye hemen<br />

dönüp arkasına baktı, gelen kimse yoktu. Duru hâlâ stüdyoda biraz önceki sözleri hazmetmeye<br />

çalışıyor olmalıydı. Ha<strong>fi</strong>flemiş bir şekilde koridorun sonundaki çıkış kapısına vardı.<br />

Kendisini bir belgeselde gibi hissediyordu. Tecavüzcüsüne hayır diyebilmeyi becermiş bir<br />

kızın belgeselinde gibi. Bundan sonra içinden çıkan hiçbir notanın Duru’nun dansına<br />

dokunmaması konusunda çok net olmaya karar verdi, yapabilirdi, hayır demek eskisi kadar<br />

zor gelmiyordu. Soranlara, Duru için, dansıyla müziği gölgede bırakıyor diyecekti. Deniz’le<br />

Duru iki sene önce kendi aralarında tartışırken, tesadüfen Deniz’den duymuştu bu sözleri.<br />

Bahçeye çıktığında, ağaçların arasından süzülen güneşin huzurlu ışığına baktı. Işığın altına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!