23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hele böylesine anlamsız bir konuda konuştuğunu duymamıştı. İşin komiği kız tamamen<br />

mantıklıydı. Ali yıllardır ilk defa, konuşan kızın kim olduğunu görmek için dikiz aynasından<br />

baktı. Kız kafasını cama çevirmiş dışarı bakıyordu, bakımsız ama ilgi çekici bir yanı vardı.<br />

Kızın güzel olup olmadığını düşünürken Can ile dikiz aynasında göz göze geldi ve dikkatini<br />

hemen yola çevirdi.<br />

Ali’yi ilk defa yanındaki kızlardan birine bakarken gören Can, kızı düşündü. Kuzu<br />

görünümünde bir panterdi bu. Başta kızla biraz eğlenmeye karar vermişti ama bu tiplerin ne<br />

kadar tehlikeli olduğunu biliyordu. Az bulunur bu tür, deforme olmuş duygusallıklarının<br />

yüreklerinde bıraktığı açığı, sürekli kontrol altında tuttukları mantıklarıyla pansuman ederek<br />

hissettikleri acıyı dindirmeye çalışan bir kategoriye aitti. Acaba ne gelmişti bu kızın başına<br />

diye düşündü. Zamanında bu türden biriyle beş ay çıkmıştı, kızın bulunduğu durumları daima<br />

en kontrollü şekilde analiz edebilme yeteneği Can’ı hayran bırakmış ve Can dört ay bu analiz<br />

zincirinin içinde kaybolmuştu. Bu kayboluş sadece dört ay sürmüş olsa da, onun en uzun<br />

ilişkisiydi. İlişki Can’ın kızı kategorize edebilmesiyle kendi sonunu getirmişti. Can’ın<br />

ilişkileri, merakının bittiği yerde biterdi. İlişkisinin beş ay sürmesinin aslında ikinci bir<br />

sebebi vardı. Kız onun hastasıydı ve ilişkisinin ortaya çıkması skandalına karşılık Can’ın<br />

gerekli önlemeleri alması için bir aya daha ihtiyacı olmuştu.<br />

Bilge’nin cevabını düşündü. Aynı bir robot gibi ‘yapamam’ demişti. Aynı, programının<br />

dışına çıkması imkansız bir robot gibi. Kızı kimin ya da neyin programladığını düşündü.<br />

Hangi olay kızı bu hale getirmişti. Bu kadar katı, bu kadar net. Hayattan... Deneyimden bu<br />

kadar korkan. Merak etti, merak etmenin tehlikeli olduğunu bile bile. Can, Bilge’yle müzik<br />

bitene kadar hiç konuşmadı. Müzik bittiğinde kıza bakmadan, “Demek asla cevabını<br />

bilmediğin soruları cevaplamazsın?” dedi.<br />

Bilge, Can Manay’ın kendisiyle konuştuğundan emin olmak için, birkaç saniye bekledikten<br />

sonra ancak emin olup, “Cevaplarını bilebilmek, bilmiyorsam da cevaplamamak için elimden<br />

geleni yaparım.” diye açıkladı.<br />

Can, Bilge’ye baktı. Dikkat çekmek için ukalalık yapmaya çalışan salak bir kız mı yoksa<br />

samimiyetle saçmalayan biri mi olduğuna karar veremedi. İçinden geçeni yüksek sesle ifade<br />

etmeye başladığında hâlâ kıza bakıyordu. “Doğruyu bilmek adına deneyimi feda etmek...<br />

Bilgi, korkak beyinlerde deneyimi öldüren bir zehir gibi yayılır, eğer sürekli bilgiye dayalı<br />

hareket etmeye önem verirsen asla özgürleşemezsin, özgürleşemezsen deneyimleyemezsin,<br />

deneyimleyemezsen değişemezsin, değişemezsen asla senleşemezsin. Ama bilgi sürekli<br />

değişir ve ancak deneyim seni güncelleyebilir.” dedi.<br />

Kız hiç etkilenmemişçesine bir an bile duraksamadan, arenaya atlayan genç bir gladyatör<br />

gibi, “Bu kim olduğunuza göre değişir. Sizin bu denkleminiz bende işlemez. Bu size sıkıcı<br />

gelebilir ama ben benleşmekle ilgilenmiyorum, içimdeki potansiyeli keşfetmek için burdayım.<br />

Kim olduğumla ilgili çok net bir ‘<strong>fi</strong>krim’ var zaten. Bu, sınırlarını bildiğim bir <strong>fi</strong>kir. Benim<br />

benleşmekten başka seçeneğim olmadı. Özgürlük fazlaca abartılmış bir yanılsamadan başka<br />

bir şey değil aslında. Bir bedenin içinde var olan ve zamana tabi yaşayan bir yaratık nasıl<br />

özgür olabileceğini sanır ki?!” diyerek konuya girdi.<br />

Can meydan okudu. “Öyleyse bize kendinle ilgili şu çok net <strong>fi</strong>kri anlat. Bakalım duymaya<br />

değer mi?”<br />

Bilge’nin boş bakışlarına karşılık Can, “Şu sınırlarını bildiğin <strong>fi</strong>kri duymak istiyorum.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!