23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ait olduğu belli olan, yarım bir ağzın dev fotoğrafıydı. Görüntünün hemen yanında daha küçük<br />

ama belirgin bir şekilde programın ismi ‘Vizyon Terapi’ yazılmış ve kanalın logosu sağ alt<br />

köşeye iliştirilmişti. Dev panonun üstündeki bu reklam, programı daha da çekici ve gizemli<br />

hale getiriyordu. Bu gülümseme, yaramazlıklarına katılmakta büyük keyif alacağınız bir<br />

adamın gülümsemesiydi ve sizi milyonlarca kişinin seyrinde terapiye davet ediyordu. Hep<br />

birlikte yaramazlık yapmanın kutsandığı bir yer gibi parlıyordu şimdi bina.<br />

Bilge binaya vardığında, zaten normalde abartılmış güvenliğin, çok sayıdaki ünlü konuk<br />

nedeniyle iki katına çıktığını fark etti. Önüne gelen her güvenlik görevlisine kendisinin de<br />

ekipten biri olduğunu anlatmaya çalıştıysa da henüz kartı yoktu ve içeri girmek için yaklaşık<br />

yarım saat güvenlik prosedürlerinin yapılmasını beklemeliydi. İçeri girebildiğinde ise<br />

dışarıda geçirdiği sıkıcı yarım saatin ve oraya varmak için otobüste harcadığı zamanın,<br />

girdiği testin, hayatında yaşadığı şansızlıkların artık hiçbir etkisi kalmamıştı üstünde. Çünkü<br />

bir bütünlük içinde ahenkle çalışan yaklaşık 250 kişiden biri olabileceğinin olasılığı bile<br />

hayatını anlamlı kılmaya yetmişti. Stüdyo muhteşemdi, dekor değiştirilmemiş ama izleyicilere<br />

ayrılan alan dört kat genişletilmişti. Tüm çalışanlar kırmızı giymiş ama her birinin boynunda<br />

farklı renklerde fularlar takılmıştı. Bilge kısa bir sürede fularların ekipleri birbirlerinden<br />

ayırmak için takıldığını anladı. Setçiler siyah fular, ışıkçılar turuncu, yönetmen beyaz,<br />

yönetmen yardımcıları sarı... Kendi fularının ne renk olacağını düşünürken kendisine<br />

seslenildiğini fark edip irkildi.<br />

Yıllardır mezbahada çalışıyormuşçasına duygusal yoksunluk içinde bir ifadesizlikle<br />

Bilge’ye seslenen Kaya biraz şaşırmıştı, işe yeni başlayacak birinden çok, kurban edilmek<br />

üzere kendi isteğiyle bir kuzu gibi mezbahaya gelmiş olan kızı görüyordu karşısında. Bu kızı<br />

Can’ın dersinden hatırlıyordu. Ödev sattığı için öğretim görevlileri arasında konuşulan kızdı<br />

bu. Kısa, kuru, parlamayan, yoksun, asla kadın olamayacak bir kız. Kızın gönüllülüğü değil,<br />

özelliksizliğiydi kendisini şaşırtan. Can Manay’ın etrafında bu kadar özelliksiz bir kadın hiç<br />

görmemişti. Kadınlar işleri ne olursa olsun Can Manay’ın etrafındalarsa ya çok güzel, ya çok<br />

zengin ve hasta, ya yatakta çok iyi, ya da çok ünlü olurlardı. Can Manay’ın kendisine bu kadar<br />

özelliksiz bir kızı seçmiş olması işte bu yüzden şaşırtıcıydı ve de biraz ürkütücü. Can böyle<br />

bir kızı etrafına bir tek şey için yanaştırırdı, etrafı temizletmek. Bugüne kadar bu temizlik işi<br />

hep Kaya’ya ait olmuştu ve şimdi ilk defa gerçek bir aday ortaya çıkmış, başına geleceklerden<br />

habersiz tam karşısında, etrafında gördüklerinden büyülenmiş bir teslimiyette duruyordu. Kaya<br />

kıza hem acıdı hem de salaklığından tiksindi. Kendi gençlik yıllarını hatırlatıyordu bu kız ona,<br />

gençkenki salak görünüşü Can Manay’ın elinden geçince onu magazin gazetelerinin önemli bir<br />

objesi haline getirecek kadar değerlendirmişti ama kendisine verilen bu asılsız değerin<br />

boşluğu, içinde kanserli bir hücre topluluğu gibi büyürken hayatı küçülmüş ve bugün artık<br />

işinden başka hiçbir şeyi olmayan biri olmuştu. Gizem’in gidişi geldi aklına, hayatının en<br />

büyük hatasını yaptığından habersiz nasıl da bırakmıştı kontrolü Can’a, şimdi net bir şekilde<br />

görebiliyordu artık, babasının yerine koyduğu, taptığı bu adam Kaya’nın hayatını feda<br />

edivermişti sadece hizmetini alabilmek için. Her şeyin bir bedeli vardı, istenmeyen şeylerin<br />

bedeliyse çok daha ağırdı.<br />

Bilge’nin kendisine sessizlik ve sabır içinde bakmaya devam etmesi de ilginçti. Kız adını<br />

duyunca Kaya’ya doğru dönmüş ve uslu bir köpek gibi yanına gelip durmuştu. Kızın sessiz bir<br />

şekilde, Kaya’yı hiç rahatsız etmeden kafasının içindeki yolculuğunun bitmesini saygıyla

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!