23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Lokmaların arkasına saklanır olmuştu. Deniz her şeyin yolunda olduğunun onayını aldıktan<br />

sonra Can Manay’a bakıp gülümsedi ve hemen Arzum’a, “Ee Arzum neler yapıyosun?” dedi.<br />

Arzum çatalının ucuna aldığı küçük lokmayı güzel dudaklarını uzatarak çiğnemeye başladı ve<br />

lokması bitince, “Önümüzdeki ay başlayacak yeni bir programın moderatörlüğüne<br />

hazırlanıyorum. Heyecan verici. Aslında biraz gizli ama size biraz anlatayım.” dedi. Herkes<br />

ilgiyle Arzum’u dinlemeye hazırlandığında, vücut dili güzelliğini yansıtmada ustalaşmış<br />

Arzum bir kuğu gibiydi. Haber öncesi kuşakta, yarım saatlik bir programda ülkenin çok<br />

ciddiye alınan iki köşe yazarının yanında, güncel olayların trajikomik yanlarından<br />

bahsedecekti program. Formatı başka bir ülkeden alınan program, her konu arasında masanın<br />

üzerine çıkıp dans eden güzel kızlarla donatılmış olmasına rağmen, ciddiyetinden bir şey<br />

kaybetmeyecek şekilde tasarlanmıştı. Arzum program için kendisine, ekonomi üzerine yaptığı<br />

master nedeniyle teklif getirildiğini ve modellik işlerine devam ederken eğitimini<br />

aksatmamanın ne kadar önemli olduğunu anlatırken, sadece güzel değil aynı zamanda çok da<br />

akıllı olduğunun altını çiziyordu. Programın kendisine teklif edilmesinin asıl nedeninin,<br />

programdaki köşe yazarlarından biriyle ve sadece cinselliğe dayanan ilişkisi olduğuna asla<br />

değinmedi. Ne de program yapımcısına o<strong>fi</strong>ste yaptığı muhteşem oral seksten.<br />

Arzum konuşmasının sonuna doğru, Duru’ya dönüp, “Suratın çok tanıdık geliyor, sen ne<br />

yapıyorsun? Pardon Derya mıydı? İsimleri aklımda tutmakla zorlanıyorum, insan çok kişi<br />

tanıyınca isim sağırı oluyor.” dedi.<br />

Duru bir anda konunun kendisine geçmesinden şaşkın, toparlanıp net bir şekilde,<br />

“Balerinim.” diye açıkladı. Daha fazla konuşacak şeyi olsun isterdi ama yaptığı tek şey dans<br />

etmekti ve ekleyebileceği başka hiçbir şey yoktu. Can Manay’ın suratını görmeyi çok istese<br />

de, önce Arzum’a, sonra Denize’ e bakıp önündeki salatadan biraz daha tabağına koydu.<br />

Salata yemekten şişmişti.<br />

Arzum anaç bir tavırla şaşırarak, “Ciddi misin?! Peki o kadar mı?” dediğinde, Duru<br />

duyduğundan emin olmak için Arzum’a baktı. Ellerini dirseklerinden masaya dayamış bakan<br />

bu kadının cevap beklemesi ilginçti. Küçümsemeyle ilişkili her duyguyu iyi bilirdi Duru,<br />

çünkü genelde kendisinin gayriihtiyarî bir şekilde çevresine karşı hissettiği bir duyguydu bu.<br />

Elinde değildi çünkü basbayağı üstündü içinde yaşadığı toplumun genel insan kitlesinden.<br />

Şimdi, küçümsendiğini hissetmek sinirini bozsa da, bozulduğunu belli ederek bu zevki bu kıza<br />

tattırmayacaktı. Ağzındaki lokmayı çiğnerken, “Ciddiyim. Niye ki?” dedi umursamazlığının<br />

anlaşılmasına özen gösteren bir tonda.<br />

Arzum bu tip soğuk savaşlara hazırlıklıydı. Can’la bu kızın arasındaki şeyi sezmişti ama<br />

kızın ne kadar konuya vakıf olduğunu kestirememişti, şimdi biraz kaşıyıp kendi teratorisini 21<br />

çizmeye karar vermişti. Eline aldığı şarabından bir yudum almadan önce, “Dans çok eğlenceli<br />

olabilir ama insanın tüm hayatını böyle bir eğlencenin üstüne kurması biraz zorlama değil<br />

mi?” dedi, gülümseyip şarabından bir yudum aldı.<br />

Duru elindeki çatalı bırakıp tamamen Arzum’a döndü ve tartışmaya hazır bir şekilde<br />

konuşmak için ağzını açtı ama Deniz ondan önce davranmıştı. Kaykıldığı yerinde elinde<br />

şarabı, sakince, “Sen Duru’yu hiç dans ederken seyrettin mi?” diye sordu Arzum’a.<br />

Arzum, soruyu soranın savunmaya geçen bir erkek arkadaş olmadığını Deniz’in suratındaki<br />

rahatlıktan anlayınca, hayır anlamında omuzlarını silkti. Can, Duru’nun yarı açık kalan güzel<br />

ağzına ve çatılmamak için zorlanan kaşlarına bakınca, Duru’nun saf tepkiselliğine kendi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!