23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

irinci sorunun yanlış ağaç tüketimi olduğunu düşünüyorum ve beş soru için üç kağıt<br />

harcanması bana çok anlamsız geldi, oradaki boşluğu anlamlandırabilmek için büyük yazarak<br />

doldurmak zorunda hissettim, amacım rahatsızlık vermek değildi.” dedi.<br />

Zeynep gıcık olmakla anlamak arasında gidip geldi. Can’dan çok alışıktı böyle<br />

hazırcevaplılıklara. Kızın bilgisini kullanma şeklinden etkilenmişti, yüzeyini kazıyıp altından<br />

çıkanı görmek istedi. “Niye psikoloji okuyorsun?’’ diye sordu.<br />

Bilge tereddütsüz, “İhtiyaçtan.” diye cevap verdi. Zeynep, “İhtiyaçtan mı? Ne demek şimdi<br />

bu?” diyerek cevap bekledi. Bilge sakin bir şekilde, ukala gözükmemeye özen göstererek,<br />

“Hayat koşullarım psikoloji bilimini benim için bir ihtiyaç haline getirdi. Otistik bir kardeşim<br />

var, şizofren bir annem vardı. Şizofreni kalıtımsaldır da, psikolojinin geleceğimi kendi<br />

kontrolümde tutabilmek için bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Umarım yanılmam.’’ diye<br />

cevap verdi.<br />

Hem kızın açık sözlülüğü, hem içinde bulunduğu ağır koşullar, hem de ihtiyacını bu kadar<br />

net açıklaması etkileyiciydi. Kızı, ilk defa görmüş gibi süzdü. Can’ın bu kızda ne bulduğunu<br />

aradı, neden davet göndermişti? Sessiz, robotumsu bir hali vardı kızın, kendisine samimi biri<br />

gibi duruyordu. Az bulunan bu kalite, böylesine deforme olmuş bir dünyada zor koşullarda<br />

çok işe yarabilirdi. Kıza oturması için karşısındaki koltuğu gösterirken ses tonunda artık<br />

sempati vardı, “Ne içersin? Ben bitki çayı alıyorum.’’ dedi.<br />

Bilge koltuğa otururken saygıyla, “Teşekkür ederim, ben içmeyeceğim. Bana prosedürle<br />

ilgili biraz bilgi verir misiniz?” diye sordu.<br />

Zeynep kızın mesafeli halini itici bulduysa da, bu halin kendi patronluğunu sürekli<br />

hatırlatması gerekmeyecek bir koşul doğurmasından memnun kalabileceğine karar verdi.<br />

Can’ın yılmadan yaptığı, kendi öğrencileri arasından asistan bulma girişimi şimdiye kadar hiç<br />

sonuç vermemiş, tüm iş yine yadigar asistanı Kaya’ya kalmıştı. Şimdiye kadar gelenler<br />

arasından Can bazılarıyla birlikte olup sonra onları işten çıkartmış, bazılarıysa Can’ın<br />

kendileriyle asla birlikte olmayacağını anlayıp işten çıkmışlardı. İki senedir de Can herhangi<br />

bir çağrı yapmamıştı. Bu sefer dört kişi çağırmıştı ve şimdiye kadar gelen üç kişiden ancak bu<br />

kızda ışıltı vardı, diğer ikisi abaza asistan psikolojisinde iki kız çocuğuydu. Telefonla kendi<br />

bitki çayının siparişini verdi ve direk konuya girdi. “Mülakatı benimle yapacaksın. Sana<br />

sorularım olacak. Hazır mısın?” dedi.<br />

Bilge bir an iki zıt duygu arasında kayboldu, endişe ve rahatlama aynı anda doğdu içine.<br />

Mülakatta olma düşüncesi endişe vericiydi çünkü hayatı boyunca birebir ilişki içinde yapılan<br />

hiçbir şeyde başarılı olmamıştı. Başka birinin dahil olduğu her durum zaten bir mülakat<br />

gibiydi Bilge için. Mülakatı Zeynep’le yapma düşüncesiyse rahatlatıcıydı. Yaptığı kısa analiz<br />

sonunda, önemli olduğu halde kendisini olduğundan daha da önemli göstermek için bu kadar<br />

kasan bir kadının arkadaşa ihtiyacı olduğunu düşünmüş, kendisinin asla böyle bir ihtiyacı<br />

karşılamayacağını bildiği için zekaya saygısı olan bu kadına dürüst ve samimi davranmanın<br />

Zeynep için değerli olabileceğini analiz etmişti ve öyle de yaptı. Sohbeti zekasıyla kamçılayıp<br />

dürüstlüğüyle evcilleştirecek, mütevazılığıyla besleyecekti. Sakince, “Eğer cevaplarını<br />

biliyorsam...” diye yanıt verdi Zeynep’e.<br />

Zeynep gözlüklerini çıkardı. Sandalyesinde geriye kaykıldı. Önünde açık duran Bilge’nin<br />

dosyasına bir an bakıp sakin bir tonda, “Gelecekte ne yapmak istiyorsun, planların nedir?”<br />

dedi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!