23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hayatından, yakın arkadaşlarından bahsediyordu. Bu soruları kim hazırlamıştı? Can Manay<br />

gibi bir sosyopat asla kendisiyle ilgili bu kadar bilginin etrafta özgürce gezmesine izin<br />

vermezdi. Kesin bir planın parçasıydı bu, doğal olarak.<br />

Can Manay’ın oyunculuk performansı izlenmeye değerdi. Güya köşeye sıkışmış bakışları,<br />

şaşırması, hüzünlenmesi, coşması... Adamın kendisine ifade ettiği şeyden artık nefret etse de,<br />

çekiciliğinin nedenini net bir şekilde görebiliyordu Özge. Bu program hayat veriyordu Can<br />

Manay’ın karizmasına. Etrafta akıllı adam fazla yoktu, aklını böylesine ilginç kullanan adam<br />

nerdeyse hiç yoktu, Can Manay kendi imparatorluğunda rakipsiz bir Tanrı’ydı.<br />

Elindeki kağıda baktı Özge, yazdıklarını yeniden inceledi. Soruları Can Manay hazırlamış<br />

olmalıydı, zaten soruları hazırlamak için onun hakkında araştırma yapmış olsalar, akıl<br />

hastanesindeki kayıtlara herkes ulaşabilirdi. Elindeki kağıdın bir yerine yazdığı isme baktı<br />

‘Eti - Kadın - Psikiyatrist’. Ne garip bir isimdi. Aklına Can Manay’la ilgili yaptığı<br />

araştırmada bulduğu dosyalar geldi. Dosyaların orijinallerini alamamıştı ama içlerinden iki<br />

kağıdın fotoğrafını telefonuyla çekebilmişti. Masasına gitti, çekmecenin içinde katlana katlana<br />

küçülmüş kağıdı buldu. Büyük bir A4 kağıdının ortasına yamuk bir şekilde basılmış bir<br />

dokümandı bu. Can Manay’la ilk tanışmalarında yanında taşıdığı kağıt şimdi daha da bir<br />

eskimiş, yıpranmıştı. Can Manay adlı bir kişinin akıl hastanesinde kaldığı dönemde<br />

psikiyatrist tarafından değerlendirilmesini gösteriyordu bu kağıt. Özge, kağıdın altındaki<br />

imzaya baktı dikkatle. Karmaşık bir imzaydı bu, baş har<strong>fi</strong> kocaman bir E olan ve son har<strong>fi</strong><br />

küçük bir ‘r’ ile biten ve ortadaki harflerin hiçbiri okunmayan, ikinci har<strong>fi</strong>n ‘t’ye benzediği,<br />

öylesine atılmış bir imza. Bu imza Eti’ye ait olabilirdi. Bu kadını bulup konuşmalıydı ama<br />

bunu nasıl yapacaktı? Can Manay’ın bu kadar övgüyle bahsettiği biri Can Manay’a düşman<br />

olmazdı, ya ilişkileri çok iyiydi ya da kadın çoktan ölmüş olabilir diye düşündü.<br />

Özge, hırsla ayvasını kemirirken hakkında çok az şey bildiği bu adamdan ne kadar da nefret<br />

ettiğini düşündü. Nefretinin tamamını Can Manay’ın kendisine yaptığı haksızlığa<br />

bağlayamazdı, bu nefretin içinde hayal kırıklığıyla sahteliğin karışımından oluşan bir duygu<br />

vardı. Can Manay izlemekten hoşlandığı, yaptığı şeylerle ilham veren biri olmuştu Özge için,<br />

bir hayvana benzetse aslan derdi, ta ki bu kalın imajının altındaki zayıf, çıkarcı ve<br />

samimiyetsiz yaratığı görene kadar. Şimdiyse bir sırtlana dönüşmüştü Can Manay, aslan<br />

taklidi yapan bir sırtlan.<br />

Ama tüm bunlar değildi Özge’nin nefretinin kaynağı, ne Can Manay’ın sırtlanlığı, ne de<br />

Özge’nin kuyusunu kazması... Can Manay’dan nefret ediyordu Özge çünkü kaybedilmiş bir<br />

kaleydi Özge için Can Manay. Kendisi gibi sandığı, aynı kaynaktan çıktıklarını düşündüğü bir<br />

şeyin gerçekte öyle olmadığının duygusuydu bu nefret. Seyrettiği şeyin gerçek olmasını o<br />

kadar çok istemişti, öyle ihtiyacı vardı ki etrafında gerçek bir şeyler görmeye, gerçekliği<br />

böylesine hunharca kontrol eden bir sahtekar baş düşmanı olmuştu. Can Manay’ın<br />

yozlaşmışlığı, üstü en kaliteli kumaşlarla kaplanmış ve çiçeklerle donatılmış bir ölü gibiydi.<br />

Diğerleri almasalar da kokusu geliyordu Özge’ye. O çiçeklerden kurtulup, örtüleri<br />

kaldırmanın bir yolu olmalıydı. Can Manay’ı yere indirip çöküşünü izlemenin bir yolu. Ne<br />

gerekirse, neye mâl olursa olsun bulacağı bir yoldu bu. Ama önce, yarın sabah ilk sayısı<br />

yapılacak dergisi Darbe’yle ilgilenmeliydi.<br />

Darbe, kendi iğrençliklerinden tiksinmeden üremeye devam eden bu insan ormanının içinde<br />

bir ejderhanın doğuşu gibiydi Özge için. Ağzından çıkan dürüstlükle tüm pislikleri yakan bir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!