Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
- 11 -<br />
Binanın yan cephesini komple kaplayan kendi resmini gördüğünde hâlâ Eti’nin<br />
söylediklerini düşünüyordu. Kendi resimlerini gazetelerde, dergilerde, internette,<br />
billboardlarda görmeye alışıktı Can ama koca bir binanın dev cephesinin kaplanması bir ilkti,<br />
onu ezen, sıkıcı bir etki kapladı içini. Modern çağın Tanrısıydı o, insanların taptığı, dua ettiği,<br />
cevaplar beklediği, her gün görmek, dinlemek istediği bir Tanrı. İnsanların kendisine<br />
inanmalarıyla var olmuş, hayranlıklarıyla güç kazanmış, kendisini izlemek için duydukları<br />
istekle Tanrılaşmıştı. Bu bina kaplamasıyla da şimdi sanki putu bile yapılmıştı. Ama Tanrılar,<br />
putları yapıldıktan kısa bir süre sonra yok olurlardı ya da yok olmalarına yakın putları<br />
yapılırdı, putları sanki halk onları hatırlasın diye arkalarında bıraktıkları bir hatıraydı. Can,<br />
şoförü Ali’den otobanın kenarında durmasını istedi. Arabadan inip açık kapının arasında<br />
dikilip dikkatle kendi resmini inceledi.<br />
Yeni programının yeni formatı Can’ın imajına da yansımıştı. Saçları daha önce hiç izin<br />
vermediği kadar uzamış, ensesine inmiş, sürekli giydiği siyah takım yerini sadece siyah<br />
gömleğe bırakmıştı. Arabadan indiğinden beri kafası yukarıda, aralıksız resme bakıyordu,<br />
hoşuna gitmeyen şeyin ne olduğunu kelimelere dökmeden önce bulmak istiyordu. Ama<br />
bulamadı. Her şey çok iyi düşünülerek yapılmış, en kaliteli şekilde basılmış, beğenilecek bir<br />
cephe kaplamasıydı bu.<br />
Can’ın kendi resmini incelemesini bekleyen Ali ve Kaya sessizce arabanın yanında yolun<br />
kenarında durdular. Yanlarından süratle geçen araçlar rahatsız edici bir rüzgar yaratsa da<br />
Can’ın incelemeyi bitirmesini beklemek zorundaydılar. Nasılsa stüdyoya varmalarına sadece<br />
iki dakika kalmıştı. Kaya, Can’ın suratında bir ipucu ararken Ali, Can gibi resme<br />
bakmaktaydı. Can incelemesini bitirdikten sonra soran gözlerle Kaya’ya baktı. Kaya<br />
kendisinden yorum beklendiğini anlar anlamaz, “Bence çok kaliteli olmuş, yeni logo da çok<br />
güzel. Saçların, gömlek falan her şey kendini gösteriyor.” dedi.<br />
Can, bakışları hâlâ resimde olan Ali’ye dönerken, “Ali?” diye seslendi. Ali sakince Can’a<br />
baktı. Kaşlarını kaldırdı, kafasını ha<strong>fi</strong>fçe sağ yana eğdi, dudaklarını kıvırdı. Kafası önünde<br />
tekrar arabaya binerken Can, Kaya’ya, “Hemen ara, indirsinler bunu.” diye emretti. Can da tek<br />
hamlede arabaya binerken, Kaya bıkkınlık dolu bir ifadeyle onları takip etti. Arabaya<br />
bindiklerinde Kaya, “Anlamıyorum, n’oldu şimdi? Artık Ali mi karar veriyor neyin bizim için<br />
doğru olduğuna?” dedi. Kaya, Ali’ye samimi bir tonda, “Yanlış anlama Ali, sonuçta senin işin<br />
araba kullanmak di mi, sanat yönetmenliği değil.” dedi. Ali tebessüm edip kafasını sallarken<br />
Kaya da Can’a dönüp, “Bana ne olduğunu anlatır mısın?” diye sordu.<br />
Cevap bekleyerek Can’a baktı dik dik. Can Manay’ın hayatını yaşıyordu, hem de sadece<br />
yorucu, bıktırıcı taraflarını. Can Manay rahat yaşasın diye tüm bu amelelik işleri Kaya’nındı,<br />
yoğun tempo içinde bir de yetmiyormuş gibi yarışmanın yeni formatı, bu resim ve bu yeni imaj<br />
için uykusuz dört gece geçirmiş, bir ay boyunca onlarca kez ayarlamalar yapmıştı ve şimdi<br />
Can’ın saçma kaprisine pabuç bırakmayacaktı. Bakışları akan yolda olan Can, Kaya’ya hiç<br />
bakmadan, “Eğer sen o resme bakıp gerçekten beni görebildiysen ya benim kendimle ilgili<br />
ciddi bir yanılsamam var ya da sen beni henüz görememişsin.” diye cevap verdi. Araç<br />
stüdyonun otoparkına girerken Can inmeye hazırlanarak, “Şimdi hangisinin doğru olduğunu<br />
düşünmek için erken ama-” derken Kaya hiddetle lafa girdi. Can’ın büyük ama boş laflarına