23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yapmak istiyorum, tabii sadece ahşap aksamını.”<br />

Seyirciler Can Manay’ın kadınıyla ilgili konuştuğunu ilk defa duyuyorlardı, Bilge kağıttaki<br />

bir sonraki soruya baktığında rahatladı çünkü bu soruyu sormasaydı kendini milyonlarca<br />

kişinin önünde salak gibi hissedecekti. Herkesin o anda sormak istediği ve yine Can Manay’ın<br />

planladığı soruyu sordu. “Kadınınız kim?”<br />

- 48 -<br />

Duru koltuğun o kadar ucunda ve televizyona o kadar odaklanmış oturuyordu ki, bir milim<br />

daha poposunu oynatsa düşecekti. Kambur durmaktan ve bu şekilde biçimsiz oturmaktan<br />

omurgası ağrımaya başlamıştı ama içtiği joint kıpırdamasını engelleyen bir ağırlık<br />

oluşturmuştu bedeninde. İzlediği şeyin gerçekliğini kafasında sorgularken, elindeki jointe<br />

bakmak istedi ama Can Manay’ın ekrandaki görüntüsü sabitleyiciydi. Kadınının kim olduğunu<br />

açıklamak üzereydi...<br />

...Can Manay soruya cevap vermekte tereddüt ediyordu, başını öne eğdiğinde Duru<br />

televizyona daha da yaklaşmak istedi ve doğal olarak koltuktan kaydı. Sehpayla koltuk arasına<br />

düştü ama önemsemedi, ekranda yarım sırıtması suratına yayılan Can Manay’ın kaşlarının<br />

altından kafasını kendi kendine sallayıp, “Evet... Biri var... Ama henüz benim değil.”<br />

demesini izledi.<br />

Sunucu kız, “Henüz sizin değil?! Ne demek bu?” diye sorduğunda Can Manay’ın dolu<br />

kahkahası yankılanıyordu salonda. Duru ancak koltuğa geri tırmanabildi.<br />

Ekranda şimdi Can Manay vardı, kaşlarının altında parlayan gözlerini kameraya dikmişti ve<br />

milyonlarca kişiye konuşmaktan hiç çekinmeden, “Benim olacak demek.” diye açıkladı.<br />

Stüdyodan alkışlar yükselirken konuşmasına devam etti. “Muhtemelen o da şimdi<br />

seyrediyordur... Henüz çok yeni tanıdığım biri, o kadar yeni ki... Şöyle söyleyeyim, şu an<br />

kendisinden bahsedildiğini anlayamayacak kadar yeni... Ama kim bilir belki anlamıştır.” dedi<br />

ve yine kameraya dönüp sordu, “Anladın mı?”<br />

Duru suratını buruşturup elindeki izmariti somururken, izlediği şeyin gerçekliği komik<br />

geldi. Kimden bahsediyordu acaba? Can Manay’ın kadını olmak nasıl bir şey olurdu? İzleyen<br />

kadın anlamış mıydı kendisinden bahsedildiğini? Bu adamda cesaret vardı. Umursamazlığı<br />

çekici kılan bir cesaret. Erkeklikten gelen bir meydan okuma.<br />

- 49 -<br />

Stüdyo izleyicileri arasından birkaç kişinin, “Anladım!” diye Can Manay’a seslenmiş<br />

olması iyi espriydi, stüdyodakiler gülmeye başladıklarında Can Manay da espriyi anladığını<br />

gülerken kafasını iki yana alaycı bir şekilde sallayarak gösterdi.<br />

Bilge sanki bir tiyatro oyununda gibi hissetmeye başlamıştı. Can Manay’ın sevimlilik<br />

yapmasını mı beklese, sorulara mı geçse bilemedi. Can Manay’dan bir işaret alabilmek için<br />

dikkatle ona dikmişti gözlerini. Can Manay kendisine bakıp, “Sana n’oldu, sen niye şoktasın?”<br />

diye sorduğunda cevap verebilmesi için iki saniye geçti. Bilge gülümsemeye çalışarak rolünü<br />

oynadı. “Sizi senelerdir tanıyorum ve ilk defa diğer insanların önünde bu kadar kendiniz gibi<br />

olduğunuzu gördüm, şaşırtıcı.” dedi. Bu kocaman bir yalandı. Bilge, Can Manay’ın belki<br />

senelerdir öğrencisiydi ama onu kesinlikle tanımıyordu, Can Manay samimiyeti çok iyi taklit

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!