Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
aşka birisi olmaya çalışıyorlar ama hayat hepimizden daha akıllı, başkası olmamıza da izin<br />
vermiyor. Sürekli şekil değiştiren yaratıklar haline geliyoruz, ta ki kendimize geri dönene...<br />
Ya da ölene kadar.”<br />
Bilge Ali’ye hitaben, “Eğitim önemli diyorlar ya, hani herkes eğitilmeli falan. Bence<br />
senelerce eğitim adı altında işkenceye maruz kalıyoruz. Yanlış eğitim alınmadığı sürece<br />
daima bir umut var. Sizin için hâlâ bir umut var Ali Bey.” dedi.<br />
Ali kendisiyle konuşan kızı gözlerini yoldan ayırmadan, özellikle dikiz aynasına<br />
bakmamaya gayret göstererek dinlemişti. Kızın lafı bitince tam Can konuşmaya başlayacaktı<br />
ki, Ali kendini tutamayıp kıza cevap verdi. Amacı Can’ı susturmak değildi ama kendini ifade<br />
etmesi şart gibi hissetti. “Ben üniversite mezunuyum. Hatta hâlâ bir eğitim alıyorum.” diye<br />
açıkladı.<br />
Bilge’nin Can’a kaymak üzere olan dikkati hemen Ali’ye döndü. “Ne eğitimi?” diye sordu.<br />
Ali, “Master.” diye cevapladı. Bilge, “Üniversitede ne okudunuz?” diye sordu. Ali, “Ziraat<br />
mühendisliği.” dedi. Bilge kendi tezini ispatlamak istercesine, “Peki niye şoförlük yerine<br />
ziraat mühendisliği yapmıyorsunuz?” diyerek devam etti.<br />
Ali konuşmaya devam etmek istiyordu ama Can’a da saygısızlık yapmak istemiyordu. Dikiz<br />
aynasından Can’a baktı. Can, “Devam et” diyerek onayladığında Ali gözünü yoldan<br />
ayırmadan, “İki sebepten dolayı. Birincisi, bu iş daha fazla kazandırıyor.” dedi. Bilge<br />
sabırsızca, “İşte! Bu da bahsettiğim etkenlerden biri, para! Para uğruna asıl olduğumuz kişiyi<br />
feda ediyoruz. Bizi sistemin parçası olmazsak açlıktan ölebileceğimize inandırıyorlar.”<br />
diyerek lafa girdi.<br />
Ali’nin gözü ara ara Can’daydı, kızla konuşmak istiyordu ama bunun Can’ı rahatsız<br />
etmemesi de önemliydi. Bilge’nin cümlesini düzeltti. “Tam olarak öyle değil. Birini, özellikle<br />
de kendimi feda etmiş değilim, çünkü ziraat mühendisliğini ileride kendi çiftliğim olsun diye<br />
okudum. İyi bir toprak için para biriktirmem, iyi bir çiftlik için de kendimi daha fazla eğitmem<br />
lazım. Şoförlük bana bu iki ihtiyacı da karşılayacak zaman, para ve Can Bey’le olmak da<br />
denge veriyor. Sistemle ilgili düşüncenizeyse katılıyorum.” dedi.<br />
Bilge adamın samimi ve zarif konuşmasına şaşırmıştı. Bir an durakladıktan sonra istem dışı<br />
bir şekilde, oturduğu yerden bir gıdım öne gelerek Ali’yi daha iyi görüp dinlemeye çalışırken,<br />
“Master’ı niye yapıyorsunuz?” diye sordu. Ali, “Organik tarım yapabilmek için alınması<br />
gereken bir sürü serti<strong>fi</strong>kalı eğitim var ve oldukça pahalı. Master bu programlarda almam<br />
gereken tüm bilgiyi bana veriyor, üstelik bursla.” diye açıkladı.<br />
Bilge ilgili, “Ne zaman karar verdiğiniz bunu yapmak istediğinize? Yani çiftçiliğe?” dedi,<br />
sakinleşmişti. Ali, “Hiç düşünmedim. Toprakta yetişen bir şeyi seyretmeyi severdim hep,<br />
sonra onu yemeyi. Kendimi bildim bileli. Ama bu öyle söylenmesi havalı bir şey<br />
olmadığından bu konuda çok konuşmuyorum.” dedi gülümseyerek.<br />
İkisi konuşmaya devam ederken Can ilgiyle iki genç insanın adım adım bağ kurmasını<br />
izledi. Ali’yi ilk defa bir kızla sohbet ederken görüyordu. Daha önce onu bir kadını azarlarken<br />
görmüştü, kucağında taşırken de ama sohbet ilk defaydı. Bilge’ye baktı, kızda insanı deşifre<br />
eden bir şey vardı. Konuşma ihtiyacı hissettiren bir şey. Tanıdığı bir şey. Can’ın kendisinde<br />
de olan bir şey. Kız Can’a dönüp konuşmaya başladığında Can kızla ilgili teşhisini<br />
koyamadan düşünceleri dağıldı.<br />
Bilge, “Yanlış anlaşılmasın, ben kişinin kendi potansiyelini doldurması için sadece tek bir