23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

soru neydi?” diye sordu. Özge suratında beliren gülümsemeyi gizlemeden önce yanındaki<br />

güvenlik görevlilerine baktı ve sonra, “Vaktiniz olduğunda dinlersiniz” deyip kapıdan çıktı.<br />

Suratındaki gülümseme aslında korumaya çalıştığı bir maskeydi, içindeki yıkılmışlığı gizleyen<br />

bir maske. Can Manay’ın binasından güvenlik görevlileriyle uğurlanıyordu, neyse ki adamlar<br />

epey kibardılar. İlk defa birine yaranmak istemiş ve berbat etmişti her şeyi. Stüdyonun<br />

arkasından ana çıkış kapısına doğru ilerlerken o güzel ortama son bir kez baktı. Hep çalışmak<br />

istediği tarzda bir yerdi burası ve asla çalışamayacağı. Ağlamamak için kendini dik tutarak<br />

ilerledi koridorda. Çıkış kapısı özgürlüğe açılan kapı gibi geldi ona, çıktı gitti. Biraz önce<br />

yaşadığı psikolojiyi bir daha hayatı boyunca yaşamamayı dileyerek ve kendini yenilmiş<br />

hissederek uzaklaştı binadan.<br />

- 24 -<br />

Duru kulisteki aynada yansımasına bakarken saçının biraz abartılı olduğunu düşündü ama<br />

güzel görünüyordu. Kafasının tepesinde gergin bir şekilde toplanan saçı gözlerini yukarıya<br />

doğru çekmiş ve yüzündeki kusursuz ifadeyi daha da inanılmaz kılmıştı. Oldukça gür gözüken<br />

saç önce tepede atkuyruğu şeklinde toplanmış, sonra Duru’nun beline kadar kalın bir örgüyle<br />

inmişti. Saçın toplandığı yeri çevreleyen kalın, tek sıra örgü zaten kocaman olan saçı iyice<br />

abartılı bir şekilde sarmıştı. Duru, başta ağır gözüken bu saçla dans etmenin kendisini<br />

zorlayacağını düşünüp kuaföre itiraz etmişti ama adam sadece denemek için onu ikna etmişti.<br />

Bu kadar görkemli bir görüntüye rağmen aslında saç kafasında hiç de ağırlık yapmıyordu.<br />

Avucuna sıktığı nemlendiriciyi iki elinin arasında ovuşturarak iyice ısıttı ve kollarından<br />

omuzlarına doğru dairesel hareketlerle masaj yaparak sürdü vücuduna. Tamamen çıplaktı.<br />

Makyajını yapmadan önce daima vücudunu nemlendirir, sonra makyajını yapar ve sonra<br />

havluyla fazla nemlenmiş tenini kurular, en sonunda da dans ettiği partnerinin elinden<br />

kaymamak için vücudunun her yerine pudra sürerdi. Zaten beyaz olan bebeksi teni pudranın<br />

içine kattığı ve ancak ışık oyunlarında fark edilen simle iyice parlar hale gelirdi. Giyinme<br />

odasının kapısı çaldığında her zamanki sırayla hazırlanmaya başlamıştı. Çıplak olduğu için<br />

kapısını daima kilitli tutardı, buralarda adet kapıyı birkaç kere tıklatıp içeriden ses gelmeden<br />

içeri dalmaktı. Bunu kötü iki deneyimle öğrenmiş ve dersini almıştı Duru. Üzerine bornozunu<br />

geçirip yakasını iyice kapatarak kapıyı açtı.<br />

Deniz, Duru’nun kreminin kokusunu içine çekerek girdi odaya. Kocaman sarıldı sevdiği<br />

kadına. Duru’nun makyajsız, taze yüzünü öptü. Elindeki yemek paketini sehpanın üzerine<br />

koyarken Duru kapıyı kilitlemişti bile. Deniz, “Bak tam sevdiğin gibi, içine bol maydanoz da<br />

koydurdum.” diyerek açtı paketi. Duru hevesle sehpaya yaklaştı. Çocukluğundan beri yemeği<br />

en çok sevdiği kelle söğüş 8* hazır onu bekliyordu. Tadı eşsizdi. Kokusu, görüntüsü, hatta<br />

paketiyle bile Deniz’in midesini kaldıran bu küçük dürüm, onun için ne kadar tiksinti<br />

vericiyse, Duru için o kadar lezizdi. Deniz, Duru’yla geçirdiği bunca zamanda alışmıştı<br />

sevdiği kadının bunu yemesine. Duru’nun onca ısrarına rağmen hiç tadına bakmamıştı, asla da<br />

bakamazdı. Duru iştahla dürümünü yerken Deniz cebinden çıkardığı jointi yakmak için<br />

çakmağını aradı. Duru lokmasını bitirmeden, “Sakın benim yanımda içme! Evet Deniz, zaten<br />

küçücük oda, bir kokusunu alırlarsa mahvolurum.” diyerek itiraz etti. Deniz çakmağını<br />

aramaya devam ederken, “Bu çok ha<strong>fi</strong>f be Duru, birkaç fırt alıp söndürcem.” diye itiraza

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!