23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

anlamını çözmek istercesine gözleri kilitlendi ve birazcık da olsa otobüsün peşinde hızlandı<br />

Ada’nın adımları. Göksel gözlerini hiç ayırmadan Ada gözden kaybolana kadar baktı ona.<br />

Otobüs gittiğinde, Ada onun tarafından fark edildiğini anlamıştı, kendisine duyulan ilgiyi<br />

hissetmişti, sadece nedenini bilmiyordu. Göksel’in bakışının sadece tesadü<strong>fi</strong> bir karşılaşma<br />

olduğunu kendine söyleyerek adımladı evin yolunu. Deniz’i görebilme motivasyonuyla okula<br />

gittiği yıllardan sonra ilk defa başka birini görmek için sabırsızlanması şaşırttı kendisini ama<br />

Deniz’e duyduğu hayranlığın yanında Göksel’e duyduğu merak o kadar küçüktü ki, yemek<br />

vaktine kadar bu önemsiz duygu sönüverdi içinde. Göksel’i ve aralarındaki tuhaf bakışmayı<br />

hiç düşünmeden geçirdi geceyi. Hayatının geri kalanında beynini meşgul edecek tüm<br />

düşüncelerden uzakta son gecesiydi bu.<br />

- 67 -<br />

Can davet edeceği kızı seçerken o kadar dikkatli davranmıştı ki, stratejik olarak durumu<br />

planlaması 45 dakikadan biraz fazla, kızı arayıp davet etmesiyse 45 saniyeden biraz az<br />

sürmüştü. Arzum’u seçmişti bu gece için. Uzun bacaklı, bebek tenli, bir kedi kadar zarif ve<br />

vahşi bir kızdı bu. Kız çocuğu demek daha doğru olurdu çünkü Can onu iki sene öncesinden<br />

tanıyordu. Arzum model yarışmasında birinci seçildiğinde sadece 18 yaşındaydı. Avrupa’ya<br />

gitmiş, oradaki iki yarışmadan birinde birinci, diğerinde ikinci olmuştu. İki sene içinde çok<br />

şey değişmişti Arzum’un hayatında. Bir parası vardı artık ve bakire değildi. Bakire bir kızın<br />

en iyi model seçilmesi bir rüya gibiydi birçok işadamı için. Skor peşinde koşan herkes<br />

Arzum’un peşine düşmüştü. O zamanlar Can istese, ona istediği her şeyi vermeye hazırdı<br />

Arzum çünkü Can Manay’ın programını seyrederek büyümüştü bu kız, ülkenin diğer çocukları<br />

gibi. Her programın sonunda Can Manay’la ilgili fantezilerle dalmıştı uykuya. Can<br />

istememişti Arzum’u, hatta itici bile bulmuştu. Kadınlığından bihaber bir kız çocuğunun<br />

kadınmış gibi davranması kadar itici bir şey olamazdı. Yaklaşık bir sene önceki<br />

karşılaşmalarına kadar da hep itici gelmişti Arzum’un ilgisi ama bir sene önce gittiği bir<br />

davette arızalı olduğu bildirilen erkekler tuvaletine girmek zorunda kalmış ve yanındaki<br />

yakışıklı adamla epey samimi bir halde bulduğu Arzum’la karşılaşmıştı.<br />

Arzum işte o zaman çekici gelmişti Can’a. Çok kısa zamanda büyük yol alabilecek kadar<br />

cesaretli bir kız oluvermişti. Can’sa sırası geldiğinde o cesaretten tadacağını biliyordu.<br />

Meraktan sonra Can’ı tahrik eden ikinci şeyse cesaretti. Bir kadının törpülenmemiş<br />

cesaretinden daha doğal ve azdırıcı hiçbir duygu olamazdı.<br />

Arzum içeri, kısa zamanda çok deneyim yaşamış bir enerjiyle girdi. Kapıda kendisini<br />

karşılayan Can’ı gördüğünde, “İşte uzun süredir istediğim şey.” deyip eliyle Can’ın yanağına<br />

dokundu ve yanından süzülüp salona aktı. Can kontrol dışı bir gülümsemeyle kaşlarını kaldırıp<br />

Arzum’un Marilyn Monroe tadındaki halini inceledi. Kızda tuhaf duran bir şey vardı ama bu<br />

önemli değildi. Arzum, salonu kısaca inceledikten sonra sırtı komple açık olan elbisesinin<br />

detaylarını Can Manay’ın gördüğünden emin olacak kadar arkası dönük bekledi ve sonra<br />

yavaşça Can’a dönüp, “Gelsene.” diye mırıldandı. Can böyle oyunlar oynamaya alışıktı. Bu<br />

kızı sadece üçüncü keredir görüyordu ve sanki çok samimilermiş gibi davranmak çiftleşmeyi<br />

kolaylaştıran bir şey olduğu için itirazı yoktu, kıza yaklaştı. Güzel bir kadının dikkatini, en iyi,<br />

başka bir güzel kadının ilgisi çekerdi. Güzel kadınlar alışık oldukları rakipsizlik duygusunu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!