23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kendisine gözlerini diken bu adam şimdi de Arzum’un peşindeydi. Nasıl bir şeydi bu!? Daha<br />

önce hiç başına gelmeyen bir rekabet hissetti. Arzum’u bu kadar değerli yapan şeyin ne<br />

olduğunu düşündü, bu şey her neyse kendisinde daha da fazlasının olduğuna emindi ama bu<br />

gece pek de hissedemiyordu bunu. Can Manay aşık mıydı bu kıza? Aşıksa niye yoğun bir<br />

enerji vardı aralarında? Ya da Duru paranoyaklaşmıştı. Sıkıldı. Aklındaki düşünceleri<br />

dağıtırken masadaki herkesin kendisine cevap bekleyen gözlerle baktığını fark etti. Ağzındaki<br />

lokma yutulmaya çoktan hazırdı ama zaman kazanmak için biraz daha çiğniyormuş gibi yaptı.<br />

Lokması bittiğinde, şu hissettiği rekabeti dağıtacak bir hareket yaptı.<br />

Sakince kollarını iki yana açtı, kıvrılan parmaklarından sadece işaret parmakları ileri<br />

uzanmıştı, kafasını geriye yaslayıp çok yavaş bir şekilde boynunun üzerinde döndürüp yüksek<br />

sesle derin bir nefes aldı. Ses nerdeyse bir inleme gibi çıkmıştı ve kapalı olan gözlerine<br />

rağmen herkesin o an kendisine dikkat kesildiğini biliyordu. Boynunun dönüşünü<br />

tamamladığında omuzlarını geri atıp, göğüslerini öne çıkararak geriniyormuş gibi küçük ama<br />

keskin bir hareket yaptı. Gözlerini açtığında direk Arzum’a baktı, suratına yayılan tebessümde<br />

küçük bir kız çocuğu vardı. Sevimli bir şekilde kıkırdayıp, “Hatırlattığınız iyi oldu,<br />

omurgadan daha önemli ne var şu dünyada!” dedi ve yine kıkırdayıp koca bir lokma aldı<br />

önündeki tabaktan.<br />

Can gözlerini Duru’dan almakta o kadar zorlandı ki, Arzum’la göz göze geldiklerinde onun<br />

gözlerinde, Duru’ya olan kendi ilgisinin ağırlığını gördü. Bir anlık bir şeydi bu ama oradaydı.<br />

Arzum akıllı bir kadın ve çok iyi bir avcıydı, ortamda başka bir avcı varsa hemen fark<br />

etmemesi imkansızdı. Can Manay gülümseyerek, gözlerini Arzum’dan hiç ayırmadan kadehini<br />

kaldırdı yine, “Dokunduğum en güzel omurgaya o zaman.” dedi. Deniz de hemen kaldırdı<br />

kadehini, ardından Duru kimseye bakmamaya dikkat ederek onları takip etti. Deniz kadehini,<br />

Duru’nun kadehine tokuşturup tam içmek üzereydi ki, Arzum, “Sakın ha!” diyerek durdurdu<br />

onları. İkisi de Arzum’a baktıklarında, tüm cazibesiyle açıkladı Arzum. “Bir içki sofrasında<br />

kadeh kaldırıldığında, biri tokuşturursa masadaki herkesin kadehlerini birbiriyle tokuşturması<br />

şarttır, herkesin. Aksi halde masadaki en eski çift, kaldırılan kadeh sayısı kadar bir aralık<br />

sonra ayrılır.” dedi ve kadehini Duru’ya uzattı, birbirlerinin gözlerinin içine bakarak sakince<br />

tokuşturdular. Arzum, Can’la kadehini tokuştururken Duru, Can Manay’a bakmamaya dikkat<br />

ederek sırasını bekledi. Onlara bakmamasının nedeninin Can Manay’ı Arzum’a bakarken<br />

izlemek istemeyişi olduğunu fark ettiğinde, hemen kafasından bu düşüncenin uzaklaşması için<br />

Deniz’e baktı. Deniz kadehini Arzum’la tokuştururken, Can Manay da kadehini Duru’ya uzattı.<br />

Duru zoraki göz göze geldi onunla. Can önce uzattığı bardağını bir anda geri çekti, sonra<br />

nihayet çok az çaba harcayarak ha<strong>fi</strong>fçe kadehini uzatıp suratında ölen gülümsemesiyle kadehi<br />

sadece Duru’nunkine değdirdi. Ve kadehini Deniz’le tokuşturmadan kafasına dikerek tüm<br />

şarabı içti. Duru elinde kadehiyle kalakaldı. Can şarabı bitirdiğinde kadehi masaya koyarken,<br />

“O zaman daha fazla kadeh kaldırmak yok! Bu çok tehlikeli olabilir Deniz senin için.” dedi.<br />

Can’ın hiç gülmeden yaptığı bu espriye Deniz sırıtarak, “İlişkimiz bir kadehin tınlamasına<br />

bağlıysa o zaman işimiz var.” diye cevap verdi ve havaya kadeh kaldırdı.<br />

Duru odadaki senaryo ne olursa olsun, etrafındaki dünyada gördüğü işaretler ne olmuş<br />

olursa olsun anlamıştı. İspatlayamazdı, elinde ne bir delil ne de bir işaret vardı ama<br />

biliyordu. Anladığı şey onu sersemleştirirken, Duru’nun sessizliğini yadırgayan Deniz, “Pşşt!<br />

İyi misin?” dedi. Duru gülümsemek için kendini zorlayarak ağzına büyük bir lokma daha tıktı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!