Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Can’ın sesi stüdyoda yankılanmaya başladığında çalışanlar önce konuşmanın bir prova<br />
olduğunu sanmış ama konuşmanın kendilerine hitaben olduğunu anladıkça işlerini bırakıp<br />
stüdyodaki sahnenin etrafında toplanmışlardı. Can sakin, kendi kendine konuşan bir üslupla,<br />
“... Bir şeye nasıl başladığınız değil ama nasıl bitirdiğiniz... itibarınızı oluşturur. Televizyon<br />
dünyasında, isterseniz bin tane ödülünüz, milyonlarca hayranınız olsun, son işinizin son<br />
dakikası olarak akıllarda kalırsınız hep... İmajınız, son yaptığınız işin son bölümünde, sonunda<br />
yatar! Yarın işimizin son noktası! Kim olduğumuz, neyi ne kadar iyi yaptığımız bundan önceki<br />
260 bölümle değil, yarın yapacağımız son bölümle hatırlanacak. Geçen hafta kötü bir haftaydı,<br />
ben kendimi kendi programımda gibi hissedemedim, her şey kopuktu ve buranın beyni olarak,<br />
sizin aranızdaki kopukluk benim iyi işleyemememe neden oldu! Yarın gece, ölürken<br />
gözümüzün önünden geçtiğinde bize mutluluk verecek kadar başarılı bir gece olmalı! Yarın<br />
gece bu programla bir dönemi bitirirken, kendi küllerimizden doğmamızı bekleyen<br />
milyonlarca kişiye umut vadeden bir gece olmalı. Yarın gece, programın son bölümünü değil,<br />
bir sonraki sezonun sanki ilk bölümünü vermeliyiz izleyicilerimize! Yarın gece çalışma<br />
hayatınızdaki en başarılı, en heyecan verici gece olmalı! Yarın gece, maaşımızın gelecek<br />
sezonda iki katına çıkmasının nedeni olmalı! Yarın gece, bu ülkeye program nasıl yapılırmış<br />
gösterdiğimiz gece olmalı!’’ dedi sesinin giderek yükselen tonuyla.<br />
Kaya durduğu yerden Can’ı dinleyenleri izledi. Can’ın konuşması ilgi çekici değildi, çünkü<br />
Kaya daha önce aynı konuşmayı iki kere daha duymuştu ve işin aslı, insanın içine işlemeyi<br />
bilen Can Manay bugün iyi gününde değil gibiydi ama etrafında toplanan insanlar<br />
etkilenmişlerdi. Bunca zaman sonra Kaya, Can Manay’ın artık ne kadar tahmin edilebilir,<br />
kendi sıradanlığında eşsiz olsa da, yine de sıradan olduğunu düşündü. Son zamanlarda ufak<br />
tefek problemler çıkar olmuştu Kaya’nın işinde, yoğunluğu kontrol edilemez bir zincirleme<br />
reaksiyon şeklinde, işlerini bazen tam istediği gibi yerine getirememesine neden oluyordu ama<br />
işin aslı, Kaya’nın Can Manay’la ilişkisinden alabileceği, onu motive eden hiçbir şey<br />
kalmamış olmasıydı. Eskiden Can Manay’ın sağ kolu olmanın faydaları şimdi Kaya için<br />
sadece modası geçmiş bir kıyafetten farksızdı. Can’ın sessizce kendisine pasladığı modeller,<br />
bazen bir tra<strong>fi</strong>k cezasını engellemek için bile olsa gittiği her yerde kolayca kullandığı Can’ın<br />
ismi, bir genel müdüre eş değer aldığı maaşı, magazin basınında sürekli çıkan havalı<br />
resimleri... Artık hiçbir şey ifade etmiyordu. Hayat Kaya’ya kısır geliyor, değişik kadınlarla<br />
yaşadığı fanteziler evinde geçirdiği yalnız gecelerin ıssızlığını almıyor, en yakın dostları<br />
kurdukları aile ve çocuklarla donanırken Kaya sahip olduğu bu anlamsız işe hayatını vermiş<br />
gibi hissediyordu.<br />
- 12 -<br />
Arabanın taze serinliği Özge’nin zonklayan beynine ve kuruyan boğazına iyi gelmişti. İç<br />
döşemesinin krem rengi derisi ve konforlu koltuğu çölden nihayet vahaya varmış bir insanın<br />
yaşayabileceği cinsten bir huzur yaratmıştı ama kendisini düşürdüğü küçültücü durumun yıkıcı<br />
etkisi hâlâ bedenindeydi. Başı ağrıyor ve kalbi ritmi bozuk bir şekilde atıyordu. Bir süre hiç<br />
konuşamadan sessizce yol aldılar. Özge oturduğu koltuğun camından dışarı bakarken sanki<br />
kendisini içine düşürdüğü utanç verici durumdan saklanıyor gibiydi. Sadık ise gayet sakin,<br />
gözü yolda öylece oturmaktaydı. İlk konuşan Özge oldu. “Böyle bir yanlış anlaşılmaya meydan