23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

akmaktaydı. Duru’yla göz göze geldiklerinde Can yanındaki koltuğa bir an bakıp bakışını<br />

tamamen önündeki direksiyona çevirdi, bu naif davetin Duru tarafından yanlış anlaşılmasını<br />

istemiyordu. Duru, adamın kendisiyle konuşmak için can attığını biliyordu, merak da ediyordu<br />

ama sonradan pişmanlık duyacağı en küçük bir davranışa da meydan vermemesi gerektiğini<br />

biliyordu. Duru suratındaki soğukkanlı ifadeyi korumaya çalışarak dimdik öndeki yolcu<br />

koltuğuna bindi ama kapıyı açık bıraktı. Araca binerken bu durumdan garip bir şekilde<br />

eğlendiğini kendine bile itiraf ediyor olmaktan dolayı büyük suçluluk duydu. “Burda<br />

konuşalım, ben taksiyle gidicem eve.” dedi kısaca. Net bir çizgi çizmezse bu durum çok<br />

tehlikeli olabilirdi. Can Manay kafasını evet anlamında sallarken kontağı çalıştırdı, Duru bir<br />

an aracın niye çalıştığını anlamaya çalışırken, Can klimayı sonuna kadar açtı ve sanki Duru’ya<br />

bu hareketin tehlike olmadığını göstermek istercesine ellerini hemen direksiyondan çekip<br />

sanki bir silahtan uzaklaşıyormuş gibi ağır ağır havaya kaldırarak yarım sırıtıp ağır ağır yine<br />

geriye yaslandı. Sonuna kadar açılmış klimanın etkisiyle biraz rahatsız hissetti Duru ama<br />

aracın sıcaklığını kırmak için bunun gerekli olduğunu biliyordu. Yaklaşık 40 saniye<br />

konuşmadan klimanın uğultusunda beklediler. Can Manay klimayı kısarken, “Kapıyı<br />

kapatırsan klimayı kısabilirim.” dedi. Duru, kapıyı kapatmak için yavaşça çekerken Deniz’e<br />

doğru baktı ve işte o an önce kapılar kilitlendi, sonra araç harekete geçti.<br />

Engebeli arazi üzerinde zıplaya hoplaya ilerleyen cipin içinde Duru üzerindeki şaşkınlığı<br />

atıp, “Durdur aracı!” diye emretti. Ama Can Manay dinlemeden araziyi tırmanmaya devam<br />

etti. Duru elini kapının koluna getirip açmaya çalışırken, “Durdur!” diye bağırdı yine ve Can<br />

Manay suratında alev gibi ışıldayan sırıtışı söndürerek, “Sakin olur musun?! Söylediğim gibi<br />

seni eve bırakıcam.” dedi ve yanındaki telefonu Duru’ya uzatıp, “İstersen Deniz’i ara. Ama<br />

n’olur bana seni kaçırıyormuşum gibi davranma!” diye ekledi, sesi giderek otoriter bir ton<br />

almıştı. Deniz’de asla olmayan bu otoriter ton tuhaf bir şekilde Duru’nun kendini huzurlu<br />

hissetmesine neden olan bir şeydi. Duru telefonu eline aldı, Deniz’i aramadı, gittiklerinin<br />

farkında bile değildi Deniz, fark etseydi de umursamazdı herhalde, şu sıralar tek ilgilendiği<br />

şey bu lanet olası sanat merkezini yapmaktı. Duru telefonu elinde tutarak Can Manay’ın<br />

konuşmasını bekledi, Can konuşmadan sadece arabayı kullandı bir süre.<br />

Araziden uzaklaşıp ana yola çıktıklarında dakikalar çoktan geçmişti, ikisi sessizlik içinde<br />

birbirlerine hiç bakmadan öylece yolu izlediler. Duru sessizlikten rahatsız olmuştu, en çok da<br />

Can Manay’ın eğlenen enerjisinden. “Dinliyorum.” dedi ve Can’ın konuşmasını bekledi. Can<br />

sadece dönüp derin, siyah ve teslim olmuş gözleriyle baktı Duru’ya. Bakışlarını ilk kaçıran<br />

Duru oldu. Bu adamın kendisine hissettirdiği şeyi kontrol altına alamazsa, kendisini arabadan<br />

atmanın iyi bir <strong>fi</strong>kir olduğunu düşündü ama kapılar da sadece Can Manay’ın kontrolündeydi.<br />

Birkaç saniye sonra Can Manay gözünü yoldan hiç ayırmadan, “Merak etme, sana asla zarar<br />

vermem... Hiçbir zaman.” diye mırıldandı kendi kendine. Duru suratının kızarmasını<br />

engelleyemediği için kafasını tamamen cama çevirdi. İçindeki duygu büyüdü ve bu duygunun<br />

etkisini azaltmak için kendi kendine Deniz’i ne kadar sevdiğini hatırlatmak zorunda kaldı. Bu<br />

adamda kim oluyordu, onu tanımıyordu bile!<br />

Sahil yolundan evin yoluna dönmelerine az kalmıştı ve Can Manay hâlâ tek bir kelime<br />

etmemişti. Aralarındaki bu garip enerjinin bilincinde, ikisi yan yana sessizce oturmuş<br />

gidiyorlardı. Eve varmalarına az kalmıştı ve daha fazla oyun oynamaya zaman yoktu. Duru,<br />

“Söylemek istediğin şeyler olduğunu söyledin, dinliyorum.” dedi. Can Manay’ın kendi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!