Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
çıkmış, yatak odası kapısının kilitli olduğunu görünce biraz kapıyı zorlamış, Duru’nun küfürle<br />
onu kovmasının ardından konuşmadan aşağıya inmişti. Eskiden olsa belki o kapıyı kırar ama<br />
ne olursa olsun böyle bir duygunun yayılmasına, etrafa sinmesine izin vermezdi.<br />
Sokak kapısına doğru gittiğinde eğer dışarı çıkacaksa ayakkabı ya da terlik gibi bir şey<br />
alması gerektiğini düşündü, zaten sokağa çıkmaya niyeti yoktu aslında, bu basit bir testti.<br />
Yalınayak dışarı çıktı, hâlâ kendisini denek olarak kullandığı deneyin devam ettiğini<br />
düşünerek. Bahçe kapısına doğru ilerlerken nerede duracağını sordu kendi kendine, büyük<br />
ihtimalle bahçe kapısında duracaktı. Bahçe kapısının merdivenlerine geldi, aşağı indi ve işte<br />
kapıdaydı. Orada öylece durdu, geri dönmesi gerektiğini, eve geri döneceğini bilerek bekledi.<br />
Kapıyı açtı kendine şaşırarak. Kafasını sokağa uzattığında sabah ayazının soğukluğu<br />
ürpermesine neden oldu. Bu kadar üşümekte bir zarar yoktu, nasılsa birazdan eve geri<br />
dönecekti, bu sadece bir testti. Can Manay’ın kapısına bakmak için bir adım dışarı çıktı, bir<br />
bakıp kesinlikle geri dönecekti ama maalesef Can Manay’ın kapısı ardına kadar açıktı. Bir<br />
dakikadan biraz fazla onun kapısının önünde öylece durduktan sonra, temkinli bir şekilde<br />
bahçeye attı adımını. Merdivenin ilk basamağına geldiğinde yukarı çıkmak yerine bekledi, bir<br />
dakikadan biraz daha az zaman sonra, bir adım daha attı basamağa. Yaklaşık 10 basamağı<br />
çıkmasının ne kadar sürdüğünü hatırlamayacak kadar kendini merakına bırakmıştı, şimdi Can<br />
Manay’ın bahçesinde yalınayak, geceliğiyle öylece dikiliyordu. Kendine iyice şaşırdı, ne işi<br />
vardı burada? Deniz’i düşünüp pişmanlık duymak istedi ama hiçbir şey hissedemedi. Zaten bu<br />
sadece deneydi, birazdan eve dönecekti. İçinde bir şeyler ölmüştü ve canlandırmaya çalışmak<br />
bir ölünün kalbine yumruk atarak kaburgalarını kırmak gibiydi. Gerçi kaburgalarını kırma<br />
kısmı kendini iyi hissetmesine yarabilirdi. Bahçedeki divana benzeyen perdeli çardağın<br />
yanına geldi. Hava bu kadar serin ve aydınlanmak üzere olmasa buraya uzanmak iyi bir <strong>fi</strong>kir<br />
olabilirdi. Eve dönüp, yatağına girip kafasını boşaltmalı ve bir süre Can Manay’ı<br />
düşünmemek için beynini terbiye etmeliydi. Duru kendi deneyinin tek deneği olarak Can<br />
Manay’ın bahçesinde öylece baktı etrafına. Eve geri dönüp bu deneyi sonlandırmanın zamanı<br />
çoktan geçmişti. Bahçeden çıkmak için geri döndü. Kendisinin girmesi için özellikle açık<br />
bırakıldığından emin olduğu evin kapısının önünden sessizce geçti. Sokağa açılan kapının<br />
merdivenlerine geri döndüğünde irkildi, çünkü kapı kapalıydı. İçeri girdiğinde özellikle açık<br />
bıraktığı kapı şimdi tamamen kapatılmıştı. Kafasındaki düşünceler hissettiği şokla<br />
sessizleşirken, kolundaki elin sıcaklığını hissetti. Eli hissettiği anda, Can Manay’la tekrar göz<br />
göze gelmemek için dönmemesi gerektiğini söyledi kendine ama Duru’nun refleksleri çok<br />
güçlüydü, beyninin karar vermesini beklemeden harekete geçirdiler vücudunu ve kolunu tutan<br />
ele doğru döndü Duru. Yine o derinliklerinde kaybolacak kadar korku veren gözler, aynı<br />
cesaret ederek, bekleyerek, dingin bir savaşçı gibi bakıyorlardı kendine.<br />
Can Manay’ın eli kolundan kayarak Duru’nun eline ulaştı ve Can duraksamadan Duru’yu<br />
elinden tutup eve doğru yavaşça ilerledi. Ne Duru’yu çekiyor ne de elini sıkıca tutuyordu.<br />
Duru’yu takip etmeye yönelten şey Can’ın eli değildi, içine girdiği histi. Rüyada gibi takip etti<br />
Can’ı, elinin sıcaklığından güç alarak ama özgürce. Bu adamın yapmayacağı tek bir şey vardı,<br />
Duru’yu incitmek. Hissettiği şeyin güven olduğunu anladı Duru. Can önde, o hemen arkasında<br />
hiç konuşmadan Can Manay’ın evine girdiler. Yine hiç konuşmadan merdivenlerden çıktılar.<br />
Can özellikle dikkat etti Duru’ya bakmamaya, yapacağı en ufak bir hareketin onu<br />
kaçırmasından, <strong>fi</strong>krini değiştirmesinden korkuyordu. Bu bir şey değil diye düşündü, asıl